top of page

Abbasi Devleti'nin Kuruluşu

İhtilal Öncesi

Hz. Peygamberin vefatından hemen sonra, hilafetin Hz. Peygamberin akrabalarının hakkı olduğu yönünde bir görüş savunulmaya başlanmıştı. Bu görüşü savunanların tartışmasız adayı Hz. Ali idi. Hz. Ali, peygamberin amcası Ebu Talib’in oğluydu ama peygamberin diğer amcası Abbas da hayattaydı.

Emevileri döneminin sonuna kadar, peygamberin akrabaları iki kol halinde devam etti: Hz. Ali’nin çocukları ve amcası Hz. Abbas’ın çocukları.

Hilafetin Hz. Peygamberin akrabalarının olması gerektiği düşüncesini destekleyenler, aralarında Aleviler (Aliciler) ve Abbasiler ayrımı yapmıyorlardı; sonuçta hepsi de peygamberin akrabalarıydı.

Hz. Ali’nin kolundan gelenler Emevilere karşı defalarca ayaklanmış ve önemli kayıplar vermişlerdi. Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin, torunu Zeyd ve onun oğlu Yahya bu uğurda hayatlarını kaybettiler. Halbuki amcası Abbas’ın torunu Ali, siyasetten uzak kalmayı, akrabaları ile birlikte küçük bir kasabaya yerleşip ibadet ile meşgul olmayı tercih etti. Bu durum Emevilerin güvenini kazanmalarını da sağlamıştı.

Abbasi Örgütlenmesi

Abbasi kolunun siyasetten uzak durma tavrı Abbas’ın torunu Ali’den sonra değişti. Onun oğlu Muhammed kendisi gibi değildi. Çok zeki ve hırslı birisiydi. Sessiz bir şekilde temsilciler seçerek hücre tipi bir örgüt yapısı oluşturmaya başladı. Tüccar kılığında davetçiler seçip Horasan’a gönderiyordu. Her davetçi, kendisine bağlı 12 kişi atıyordu. Bu kişiler imamı tanımıyorlardı. Dolayısıyla yakalansalar bile imamın kim olduğu öğrenilemiyordu.

Hedef olarak da Kûfe ve İran’ın uzak bölgesi olan Horasan’ı belirlemişti.

Kûfe baştan beri her türlü Emevi muhalefetinin merkezi durumundaydı.

Horasan’da ise davet iki koldan yürütüldü. Birinci grup, Emevilerden rahatsızlık duyan Arap kabilelerdi.  İkinci grup ise nüfusun çoğunluğunu oluşturan ve Farslardı. Birçoğu İslam’ı kabul etmiş olsa bile eski kültürlerine bağlılıklarını sürdürüyorlardı. Diğer yandan Arap yönetimine tepkiliydiler. Eskiden kendilerinden aşağı gördükleri Araplar, Müslüman olsalar bile kendilerini ikinci sınıf vatandaş saymaya devam ediyorlardı. Kültürel olarak da yönetimin bir ailenin hakkı olduğu fikrine uzak değillerdi. Abbasi davetçileri, en çok İslam’a göre Arapların Arap olmayanlarla eşit olduğu ve haksızlığa uğradıkları ve imamlığın da Ehl-i Beyt’in hakkı olduğu fikrini işliyorlardı.

(745) Ebu Müslim Horasani'nin Görevlendirilmesi

Her şeye rağmen Abbasi hareketinin başarıya ulaşmasında en büyük pay Ebu Müslim Horasani’ye aittir. 745 yılından itibaren Horasan’daki hareketin başına getirilen Ebu Müslim, eşine az rastlanır yeteneklere sahip bir komutan ve siyaset adamıydı. 

Muhammed, kendisinden şüphelenilmeden, 734 yılında ölünceye kadar çalışmalarına devam etti. Ölürken yerine oğlu İbrahim’e bıraktı.

(749) İmam İbrahim'in Tutuklanması

Emevi halifesi Horasan’ın içten içe kaynadığını görüyor ama kaynağa bir türlü ulaşamıyordu. Ancak 749 yılında İbrahim’in kimliğine ulaşılabildi. İbrahim yakalanacağını anlayınca yerine Ebu’l Abbas’a bırakarak, Kûfe’ye gitmesi talimatını verdi. İbrahim tutuklandı, Şam’a götürülüp hapse atıldı ve hapiste öldü.

Abbasi İhtilali

Kısa bir süre sonra, ayaklanma başladı ve Emeviler Horasan üzerindeki kontrollerini kaybettiler. 30 Ağustos 749’da Horasan’dan gelen ordular Kufe’ye girdiler. Kûfe’de Ebu’l Abbas’a biat edildi. Böylece ilk Abbasi halifesi belirlenmiş oluyordu.

Emevilerle Abbasiler arasında belirleyici savaş Zap Irmağı yakınlarında yapıldı. Emevi ordusu sayıca ve silahça daha güçlü olmasına rağmen yenildi. Emevi Halifesi Mervan bu savaştan sonra ordusunu bir daha toparlayamadı. Mısır’a doğru kaçarken yakalandı ve öldürüldü.

Emevilerin Yok Edilmesi

Sadece görevdeki Emevi halifesinin öldürülmesi ile konu kapanmadı. Tam bir terör dönemi başladı. Emevi ailesinden olup da ele geçirilen kim varsa kadın-çocuk demeden tamamı öldürüldü. Hatta daha önce halifelik yapıp da ölmüş olan Emevi halifelerinin mezarları açılıp kemikleri çıkarıldı ve yakıldı. İçlerinden birisinin cesedinin bozulmamış olduğu görülünce önce asılıp kırbaçlandı, sonra yakıldı ve külleri rüzgâra savruldu. Açılmadan bırakılan tek mezar Ömer b. Abdülaziz’in mezarıydı.

Abbasi dönemi başlıyordu.

Ebu’l Abbas (Saffah) Dönemi (749-754)

Ebu’l Abbas, ilk Abbasi halifesi olarak 5 yıldan biraz daha az bir süre hüküm sürdü. Emevilere karşı uygulanan terör dolayısıyla daha çok “kan dökücü” anlamına gelecek şekilde Saffah lakabıyla bilindi. Güçlü, ağır başlı ve cömert bir insandı ama göründüğü kadarıyla Peygamberin amcasının soyundan gelmesi dini konularda özel bir hassasiyet taşımasını sağlamıyordu. Kan dökme konusunda İslam hukuku dikkate alınmıyordu. İktidara geldiği zaman içki meclisleri düzenlemekten kaçınmamıştı. İlerleyen zamanlarda, çevreden yapılan uyarılar üzerine kendisi içki ve eğlence meclislerine katılmaktan vaz geçti. Ne de olsa Halife idi ve yakışık almıyordu.

Dikkatini daha çok iktidar karşıtı hareketlerin bastırılması ve yok edilmesine yöneltmişti. Bu sırada fetihler durdu.

(751)Talas Savaşı

Abbasi iktidarı başladığında Batı Türkistan’da Türklerle Çinliler arasındaki mücadele yeni bir boyut kazanmış durumdaydı. II. Göktürk devleti, bu bölgedeki Çin hakimiyetine son vermişti. Fakat bu sırada Arap orduları da Maveraünnehir bölgesini fethe giriştiler. Bölgede Türk-Arap mücadelesi devam ettiği sırada büyük bir Çin ordusu Batı Türkistan’ı tekrar ele geçirmek için bölgeye geldi.

751 yılında Talas şehri yakınlarında başlayan savaşta Çin ordusu ağır bir yenilgi aldı. 50 bin kişiden fazla ölü, 20 bin kişi de esir verip çekilmek zorunda kaldı. Savaşın kazanılmasında Karluk Türklerinin de Çin ordusuna saldırması etkili olmuştu.

Talas savaşından sonra Çin Batı Türkistan üzerindeki hayallerinden tamamen vaz geçti. Göktürk ve Türgiş devletlerinin yıkılmasından sonra bölgede ortaya çıkan boşluğu Karluklar doldurmaya başladılar. Bu döneme kadar Türkler ve Araplar arasında sürekli mücadele şeklinde devam eden ilişkiler yerine dostluk ve barışın hakim olduğu bir döneme terke etti. İslam Türkler arasında hızla yayılmaya başladı. Abbasi devletinde önce askeri sonra da siyasi alanlarda Türkler önemli görevler almaya başladılar.

Halife Mansur (754-775)

(774) Mansur'un Halife Olması

Ebu’l Abbas ölünce yerine kardeşi Mansur geçti. Devrim sürecinden beri hep abisinin yanında olmuş ve önemli görevler üstlenmişti. 20 yıldan uzun süren iktidarında Abbasi iktidarı tam olarak oturmasını sağladı. Bu yüzden kendisine Abbasilerin gerçek kurucusu gözüyle bakılır.

() Ebu Müslim'in Öldürülmesi

bbasi iktidarına karşı en büyük tehdit olarak Ebu Müslim Horasani’yi görüyordu. Abisi halife iken de defalarca konuyu gündeme getirmesine rağmen onu ikna edememişti. Ebu Müslim, aslında Abbasi devrimini neredeyse tek başına sağlayan insandı. Devrimi yaptıktan sonra getirip Abbasi ailesinin ellerine teslim etmişti. Ünü tüm İslam dünyasına yayılmış durumdaydı. Özellikle Horasan da kendisine bağlılık Abbasilerden çok daha yüksekti. Zira, Ebu Müslim’in kendisi de İranlıydı ve büyük ihtimalle Fars kökenliydi. Abbasi otoritesine başkaldırsa bastırmak çok güç olabilirdi. Sonuçta uzun entrikalardan sonra Ebu Müslim halife tarafından tuzağa düşürülüp katledildi.

Ebu Müslim’in öldürülmesi ile birlikte birçok isyan çıktı ama bastırıldı. Özellikle Horasan tarafında çıkan bazı isyanlar, eski İran inançları ile de harmanlanarak ortaya çıkmışlardı. Ebu Müslim’in ya da Ehl-i Beyt’in uluhiyeti vs. konu ediliyordu.

(762) Ali Evladının İsyanı

Abbasi iktidarı kurulalı 5 yılı geçmişti ama önemli bir kitle Ali Evlatlarını destekler durumdaydı. Emeviler gitmiş, Abbasiler gelmiş ama hiçbir şey değişmemişti. Hala İslam’ın kurallarına karşı vurdumduymazlık devam ediyordu.

Ali Evlatları daha çok Medine’ye yerleşmiş durumdaydılar. İlim ve ibadet ile meşgul oluyorlardı. Mansur halife olunca, çekindiği için üzerlerindeki baskıyı artırdı. Medine valisi, aldığı emir ile bazılarını tutuklamaya başladı. Bunun üzerine ailenin liderleri konumundaki Muhammed ve İbrahim Medine’yi terk ederek Yemen ve Sind taraflarına kaçıp saklanmaya başladılar. Tüm aramalara rağmen kaçanlar ele geçirilemeyince halifenin tutumu daha da sertleşti. Ailenin birçok üyesi tutuklanarak Medine’den Kufe’ye götürülüp hapsedildiler.

Sonunda 762 yılında isyan başladı. Ali taraftarları hapishaneleri basıp aile üyelerini kurtardılar. Mecbur kaldıkları için isyan ettikleri yönünde Meliki mezhebi imamı İmam Malik’ten de fetva alınmıştı. Muhammed Mekke ve Medine’de kardeşi İbrahim de Basra’da kendilerine biat almaya başladılar. Fakat her ikisi de yakalanarak öldürüldüler.

(756) Endülüs Emevi Devleti’nin Kurulması

Halife Hişam’ın torunu Abdurrahman, yardımcıları ile birlikte, Abbasilerin elinden kurtulup önce Kuzey Afrika’ya kaçmış, sonra da 755 yılında İspanya’ya geçmeyi başarmıştı. 756 yılında bir yolunu bulup Kurtuba şehrinin yönetimini ele geçirip emirliğini ilan etti.

Mansur, Endülüs’ü yeniden kontrol altına almak için girişimlerde bulunulduysa başarılı olamadı. Mansurun durumu kabullendiği ve “Onunla arama denizi engel olarak koyan Allah’a hamd olsun. O Kureyş’in şahinidir. Tek başına çöllerde dolaştıktan sonra, bir avuç adamla denizi aşıp bilmediği bir ülkeyi ele geçirmeyi başarmıştır.” diye takdirini ifade etti.

Kuzey Afrika

Bu sırada Kuzey Afrika’daki Berberiler arasında Haricilik iyice yayılmıştı. Kendi aralarında bir lider seçip onu halife ilan ettiler. Bölgenin merkezi durumundaki Kayrevan’ı ele geçirdiler. Abbasi ordusu müdahale ederek Kayreven’ı geri aldı. (761)

Kayrevan’ın emiri olarak Emeviler zamanında atanmış olan Abdurrahman b. Rüstem, Abbasi ordusu gelince Kayrevan’ı terk ederek daha batıda babasının adı ile anılacak olan Rüstemiler hanedanını kurdu. (762) 909 yılında Fatimiler tarafından ortadan kaldırılıncaya kadar devam edecektir.

765 yılında yeniden karışıklıklar başladı. Hariciler yeniden Kayrevan’ı ele geçirdiler. (770) Abbasi ordusu yeniden bölgeye müdahale etmek zorunda kaldı. Kayrevan yeniden Abbasilere geçti. Çok sayıda Berberi öldürüldü. (771)

(775) Mansur’un Kişiliği ve Ölümü

Mansur da kararlı ve iyi bir yönetici olarak anlatılır. İçki sofrasına oturmaz, eğlenceli toplantılara katılmazdı.

Hac için Mekke’ye giderken yolda vefat etti.

bottom of page