top of page

Altın Çağ

Mehdi ve Hadi

(775) Mehdi’nin Halife Olması

Babası Mansur’un ölümü üzerine Mehdi 31 yaşında halife oldu.

Hilafete geçtiğinde, sorunların çoğu çözülmüş, huzurlu bir imparatorluk devralmıştı. Sertlik politikasını terk etti. Sosyal barışı sağlamak için gayret etti. Siyasi suçluları serbest bıraktı. Ali taraftarları ile ilişkileri düzeltmeye çalıştı.

 

Eski İran İnancından Beslenen Hareketler

İran topraklarında eski İran inançları ile İslam inançlarını birleştiren hareketler ve isyanlar görüldü. Bunlardan en etki olanı, Mukanna adı verilen ve tanrının Ebu Müslim Horasani’de vücud bulduğunu yayan hareketti. İsyanlar bastırıldı.

Yönetim Anlayışında Değişim

Bürokrasi ve İranlı vezirler ön plana çıkmaya başladı. Halife yönetim işlerinin detayları ile yakından ilgili değildi.

(779-782) Harun’un Bizans Seferi

Mehdi’nin oğlu Harun, 100 bin kişilik bir ordunun başında Bizans üzerine sefere çıktı. Üsküdar’a kadar gelen ordu, Bizans’ın haraç ödemeyi kabul etmesi üzerine geri döndü. Bu seferden sonra Harun’a Reşid unvanı verildi.

(775) Mehdi’nin Ölümü, Oğlu Hadi’nin Halife Olması

Mehdi, bir sefer sırasında vefat etti. Yerine birinci veliaht ilan edilmiş olan oğlu Hadi halife oldu.

(775) Hadi’nin Hilafeti

Hadi’nin hilafeti 1 yıl gibi kısa bir süre devam etti. Hırçın ve sert tabiatlı birisiydi. Annesinin iktidarı ile mücadele etmek zorunda kaldı.

Şii İsyanı ve Fah Savaşı

Ali taraftarlarına karşı kötü davranışlar Medine’de isyan başlamasına sebep oldu. Hüseyin, Medine ve Mekke’de kontrolü ele geçirdi ama üzerine gönderilen ordu tarafından mağlup edilip öldürüldü.

Savaştan kurtulan amcası Yahya İran’ın Deylm bölgesine kaçıp ileride yeni bir isyana öncülük edecek, kardeşi İdris ise Kuzey Afrika’ya kaçıp İdrisiler hanedanını kuracaktır.

(776) Hadi’nin Ölümü

Hadi, 776 yılında vefat etti. Yerine kardeşi Harun Reşid halife oldu.

 

Harun Reşid 786-809

(786) Harun Reşid’in Halife Olması

Mansur’un torunu olan Harun Reşid, abisinin 1 yıllık hilafetinden sonra iktidara geldi. Abbasi halifeleri arasında en ünlüsüdür. Onun dönemi, Abbasilerin zirve çağı olarak bilinir. İçte huzur ve düzen sağlanmış durumdaydı. Abbasi döneminin en geniş sınırlarına yine bu dönemde ulaşıldı.  

İranlı Vezir Ailesi: Bermekiler

Abbasilerin ilk dönemine damgasını vuran bir Vezir ailesidir. İran asıllı bir ailenin güçlenmesi, Arap ileri gelenlerini rahatsız ediyordu. Konu yavaş yavaş Harun Reşid’i de rahatsız eder hale gelince, 803 yılında, bir bahane ile oğullarından birini idam ettirdi. Yahya ile diğer oğlunu da hapse attırdı. Mallarına el konuldu.  

İdrisiler ve Ağlebiler

İdris, Ali taraftarlarının ayaklanması bastırılırken kurtulup Kuzey Afrika’ya kaçmıştı. Fas bölgesindeki Berberiler onun liderliğini kabul edip etrafında birleştiler. Böylece İdrisiler devleti kurulmuş oldu. Bölge Bağdat’ın çok uzağındaydı, bu yüzden Halife bölgeye ordu göndermek istemiyordu. Bunun yerine bir hile ile İdris’i zehirletti. Ama İdris’in ölümü İdrisi Devleti’nin bitmesini sağlamadı. Berberiler, bağımsızlıklarını devam ettirdiler.

Öldürüldüğünde İdris’in hanımı hamileydi. Doğum yapınca oğlunun adını İdris koydular ve hükümdar ilan ettiler. Harun Reşid, daha fazla üzerlerine gitmedi.

Kuzey Afrika’nın başka yerlerinde de isyanlar yaşanıyordu. Bu sırada Cezayir bölgesinin yönetiminden sorumlu vali olan İbrahim b. Ağleb bir teklif ile geldi. Kendisine tüm Kuzey Afrika’nın yönetiminin bırakılmasını buna karşılık her yıl hazineye 40 bin dinar vergi vermeyi önerdi. Harun Reşid, öneriyi şüpheyle karşılasa da kabul etti. Bölge kontrol edilemiyor, atadığı yöneticiler de bir sonuç alamıyorlardı. 800 yılında İbrahim’i geniş yetkilerle Kuzey Afrika valiliğine tayin etti. Böylece, halifeliğe bağlı olmakla birlikte tamamen özerk hareket eden bir yapı oluştu. Sonrada n Ağlebiler devletine dönüşerek 1 asır varlığını sürdürdü.

Bizans ile Mücadele

Abbasi hanedanının kuruluşu sırasında kesintiye uğrayan Bizans ile mücadele yeniden hız kazandı. Her yıl karşılıklı seferler yapılıyor, özellikle Anadolu içlerinde mücadele eksik olmuyordu. Aynı zamanda denizde de çarpışmalar devam ediyordu. Ama her iki taraf da kalıcı bir başarı elde edemiyordu.

Hazarlar ile İlişkiler

Abbasilerin kuruluş döneminde başlayan çatışmadan sonra hakim olan sükunet durumu Ermeniye bölgesinde ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle savaşa dönüştü. Hazar Hakanı, İslam topraklarının bir bölümünü işgal etti ve esirler aldı. Abbasi ordusu hazırlanarak bölgeye gönderilince geri çekildi. Büyük bir savaş yaşanmadı. Bundan sonra da bir daha çatışma yaşanmayacak, bunun yerine iktisadi ve kültürel ilişkiler geliştirilecektir.

Avrupa ile İlişkiler

Harun Reşid’in hüküm sürdüğü dönem Avrupa’da da Şarlman’ın dönemidir. Üstelik aralarında ihtilaf gerektiren bir durum olmadığı gibi ortak düşmanlara karşı mücadele etmektedirler. Şarlman, Bizans’ın rakibiydi, Harun Reşid de Bizans ile mücadele ediyordu. Yine İspanya’da Endülüs Emevi devleti her ikisinin de rakibi durumundaydı. Her iki hükümdar arasında çok sayıda elçi gidip geldi, karşılıklı hediyeler gönderildi.

Harun Reşid’in Oğulları: Emin ve Me’mun (809-833)

Harun Reşid’in iki oğlu vardı. Birisi Emin, diğeri Me’mun. Emin’in annesi Harun Reşid’in amcasının kızıydı. Me’mun ise İranlı bir cariyenin oğlu olarak dünyaya geldi. Her ikisi de iyi eğitim gördüler. Hemen hemen aynı yaştaydılar. Yetişme çağlarında Emin Irak’ta, Me’mun ise İranlıların ağırlıkta olduğu Horasan’da vali olarak görevlendirildi.

(809) Emin’in Hilafeti

Me’mun kardeşine göre çok daha yetenekli görünüyordu. Emin, oyun ve eğlenceye düşkün birisiydi. Sanat ve edebiyat konusunda yetenekliydi ama idarecilik tarafı zayıftı, davranışları tutarsızdı. Yine de Harun Reşid, kendinden sonraki halifeyi belirlerken Arap anneden doğan Emin’e öncelik verdi. Harun Reşid’in ölümünün ardında Emin’e biat edildi.

(810) Kardeşler Arası İktidar Kavgası

Emin’in halifeliğe geçişi sırasında bir sorun yaşanmamıştı ama kendinden sonra halife olması gereken Me’mun’un yerine kendi oğlunu veliaht yapmaya kalkınca işler değişti. Me’mun, babası ölünce kardeşine biat etmekle birlikte Horasan’da kalmış, Bağdat’a dönmemişti.

Emin’in kendi oğlunu halife yapma isteğinin altında, sarayın ileri gelenlerinin özellikle de vezirin İran etkisini kırma isteği yatıyordu. Yeni bir Bermekiler ailesi probleminin tekrar yaşanması istenmiyordu. Me’mun’u ise Horasan bölgesi başta olmak üzere İranlılar destekliyorlardı. Özellikle, Me’mun’un veziri Fazl b. Sehl en büyük destekçisiydi. İran asıllı Fazl 5 yıl kadar önce Müslüman olmuştu. Bermekiler ile ilişkileri ile hızla yükselmiş ve Me’mun üzerinde büyük bir etki bırakmıştı. Bir başka ifadeyle iki kardeş arasındaki mücadele, Arap-İranlı mücadelesinin bir yansıması görünümündeydi.

Sonunda mücadele askeri çatışmaya dönüştü ve Emin’in kuvvetleri üst üste mağlubiyetler aldılar. Sonunda 813 yılında Me’mun’un kuvvetleri Bağdat’ı kuşattılar. Emin kaçarken yakalandı ve başı kesilerek kardeşine gönderildi. Hilafeti 3 yıl kadar sürmüştü.

(813) Memun’un Halife Olması

Me’mun 813 yılında halife olduğunda 28 yaşındaydı. Zekâsı ve tecrübesi ile İranlı vezir Fazl b. Sehl esas yönetimi elinde tutan kişiydi. Halifeyi, güvenli olmadığı gerekçesiyle Bağdat yerine Merv’de kalmaya iknâ etti. Önemli makamların çoğuna İran asıllı yöneticiler atandı. Bun karşı yer yer isyanlar çıktıysa da bastırıldı.

Me’mun, Şii düşüncesine de yakınlık duyuyordu. 817 yılında, kendisinden sonra hilafeti, Şii imam Musa Kâzım’ın oğlu Ali Rıza’ya bırakacağını açıkladı. Abbasilerin geleneksel kıyafet rengi olan siyahı terk edip, Şiilerin rengi olan yeşil kıyafetler giymeye başladı.

Tabii, Araplar için bu kadarı çok fazlaydı. Bağdat’ta, hanedandan başka birisi seçilip halife ilan edildi. Ülkede düzen bozulmuş, iki halife hüküm sürmeye başlamıştı. İşlerin karışması üzerine Me’mun Bağdat’a gitmeye karar verdi. Saray yönetimi de bu arada ikinci halifenin görevden çekilmesini sağlamışlardı. Bu arada Fazl b. Sehl öldürüldü. Bağdat’a gelen Me’mun tarafları dinledi, ailenin ve ileri gelenlerin gönlünü aldı. Halkın gönlünü almak için yeşil kıyafetlerini çıkardı ve siyah elbiseler giydi. Artık Bağdat’ta hüküm sürecekti. (819)

(816) Babek İsyanın Başlaması

Bu dönemde İran topraklarında başlayan ve tarihte Babek isyanı olarak bilinen isyan önemliydi çünkü İran’ın İslam hakimiyetine girmesinin üzerinden bir asır geçmiş olmasına rağmen eski İran inançlarının hala canlı olduğunu gösteriyordu ve çok uzun süre bastırılması mümkün olmadı. 816 yılında başlayan isyan 20 yıldan uzun sürdü ve ancak Memun’un ölümünden sonra bastırılabildi.

Kültürel Alanda Gelişmeler

Abbasilerin ilk dönemlerinden itibaren Yunanca eserlerin Arapçaya çevrilmesine başlanmıştı ama çevrilen eserler ağırlıklı olarak edebi eserlerdi. Me’mun, Beyt’ül Hikme adını alan büyük bir kütüphane kurdu. Burası aynı zamanda rasathanesi olan bir bilim merkeziydi. Yunancadan çeviriler hızlandı ve bilim ve felsefe ağırlıklı eserler çevrilmeye başlandı.

Kur’an Üzerine Tartışmalar

Dönemindeki en önemli meselelerden biri “Kur’an’ın yarılmış olup olmadığı” meselesidir.  Mutezile alimleri ile Fıkıh ve Hadis alimleri iki cepheye bölündüler. İş bu boyutta kalsa belki ilmi bir tartışma olarak kalabilirdi ama Me’mun’un müdahalesi ile iş içinden çıkılmaz bir hal aldı. Kur’an’ın yaratılmış olduğunu kabul etmeyen din adamlarının cezalandırılması için otoritesini kullanmaya başladı.

Muhtemelen oldukça iyi bir niyet taşıyordu. Tartışma tarafların birbirini tekfir ettiği bir hale gelmişti. Me’mun da müminlerin emiri olarak halkın yanlış yollara sapmaması için kendisini sorumlu hissediyordu.

Tartışmada pek çok alim cezalandırıldı, hapse atıldı ama Hambeli mezhebinin imamı büyük fıkıh ve hadis bilgini Ahmed b. Hambel sembol haline geldi. Kendisi başlangıçta tartışmanın tarafı olmamak için büyük gayret göstermişti. Çünkü bu konuda konuda tartışmanın kendisini bidat olarak değerlendiriyordu ama görüşünü açıklama konusunda baskıya uğrayınca resmi ideolojinin karşısında yer aldı ve görüşünden de vaz geçmedi.

Tartışma Me’mun döneminde bitmeyecek, sonraki halifeler döneminde de şiddeti artarak devam edecekti.

(821) Tahiriler Devletinin Kuruluşu

Horasan valisi, Tahir bağımsızlığını ilan ederek Tahiriler devletini kurdu.

Bizans ile Mücadele

Mem’mun’un iktidarının son 3 yılı Bizans ile şiddetli bir mücadele yaşandı. Önce Me’mun ordunun başında Anadolu’ya girdi ve birçok kaleyi ele geçirdi. Ertesi yıl Bizanslılar hücuma geçti. İslam ordusu ciddi bir yenilgi aldı. 7 bin asker esir düştü. Sonraki yıl Me’mun Abbasi ordusunu birkaç koldan Anadolu’ya yöneltti. İmparatorunun başında oluğu Bizans ordusu bozguna uğradı. İmparator anlaşma yapmak için elçiler gönderdiyse de kabul edilmedi.

(833) Me’mun’un Ölümü ve Kişiliği

Me’mun sefer sırasında hastalandı, Pozantı yakınlarında 47 yaşında vefat etti. Me’mun Abbasi halifeleri arasında en başarılarından birisidir. 20 yıl hüküm sürdü

bottom of page