Müslümanların Tarihi
Medine'de ve Mekke'de İsyan
Prof. Dr. Adem Apak'ın Ana Hatlarıyla İslam Tarihi-3 (Ensar:2016)
kitabından kısaltılarak alınmıştır.
Medine'de İsyan (683)
Kerbela hadisesi, toplumu Emevilere karşı gerçekleştirilecek her türlü teşebbüsü desteklemeye hazır hale getirmişti. İlk etkileri Mekke'de görüldü: Hz. Hüseyin'in şehit edilmesinden sonra Hicaz'da tek siyasi aktör kalan Abdullah b. Zübeyr halktan gizlice biat almaya başladı. O kadar ki, onun faaliyetleri sebebiyle Mekke'deki Emevi valisi şehri yönetemez hale geldi.
Gelişmeleri haber alan ve daha da yayılmasından endişe duyan Yezid, öncelikli olarak Abdullah b. Zübeyr'e meyletme ihtimali taşıyan Medine'yi etkisiz, en azından tarafsız hale getirmeyi düşündü. Bu amaçla Medine valisi Osman b. Muhammed b. Ebu Süfyan,.683 yılında şehir halkının yönetime karşı duyduğu nefreti azaltmak, mümkün olursa onların hoşnutluğunu kazanmak amacıyla Medine'nin önde gelen şahıslarını başkente gönderdi. Onlar aslında Mekke'de bağımsızlığını ilan eden Abdullah b. Zübeyr'in taraftarı olmamakla birlikte, Ümeyye idaresi hakkında da müsbet kanaate sahip değillerdi.
Halife Medine'ye davet ettiği konuklarına olağanüstü ilgi gösterdi. Kendilerini en iyi şekilde ağırladı. Dönüşleri esnasında kendilerine çok miktarda maddi ihsanda bulundu. Ancak bütün bu çabalarına rağmen Medine heyeti halka yönetim hakkında müsbet düşünceler aktarmak yerine Yezid'in krallar gibi yasadığını, sarhoş olarak dolaştığını, müzik dinleyip av partilerine atılmaktan başka bir işle meşgul olmadığım, hatta namazı dahi terk ettiğini söylemeye başladılar. Yönetim karşılı bu propaganda kısa sürede neticesini verdi. Medineliler Yezid'in halifeliğini tanımadıklarını ilan ettiler.
Medineliler valiyi görevden uzaklaştırıp Yezid'den biatlerini geri aldıktan sonra Abdullah b. Hanzala'ya biatlerini açıkladılar. Hareketin merkezinde Medineliler görünse de, Yezid'e düşmanlıkları sebebiyle pek çok Kureyşli de aktif bir şekilde isyana dahil oldu. Buna karşılık Ali b. Hüseyin (Zeynelabidin) ve Muhammed b. Hanefiyye gibi Haşimi önderleri ile Abdullah b. Ömer bu hadisede tarafsız kaldılar.
Yezid bunun üzerine Medine'ye karşı askeri bir harekat düzenlemeye karar verdi. 12 bin kişilik bir ordu Medine'ye doğru yola çıktı. Yezid, hareketinden önce komutanına "Onları üç defa teslim olmaya çağır, eğer teslim olmazlarsa savaş, savaşı kazandığın takdirde onların her şeylerini mal, silah, hayvan ve yiyeceklerini yağmalamak için askeri serbest bırak, üç günden sonra ise bir şeye dokundurma" talimatım verdi.
Medine'ye ulaşan ordu, ilk ünce halkı isyandan vazgeçip yönetime itaat etmeye çağırdı. Ancak Medineliler bu çağrılara icabet etmediler. İlk girişimden netice alınamayınca saldırı başladı. 27 Ağustos 683’te Şamlılar Medine'yi tamamen kontrol altına aldılar. Bu esnada gerek Ensar gerekse Kureyş'tcn pek çok kişi katledildi. Şehir sakinlerinin büyük bir kısmı ise şehri terk edip mağaralara sığınarak canlarını kurtardılar. Yine de 80 kadar sahabi bu çatışmalar esnasında hayatını kaybetti. Halifenin emri doğrultusunda sonra şehri yağmaları için askerlere üç gün izin verildi. Bu esnada da pek çok insan katledildi, hayatta kalanlara kötü muamelede bulunuldu, halkın malları yağmalandı. Harre Vak'ası olarak tarihe geçti.
Kerbela'dan sonra meydana gelen bu olayın sonuçlan Yezid b. Muaviye ve onun temsilcisi olduğu Emevi hanedanına karşı halkın nefretinin daha da artmasına sebep olmuştur.
Prof. Dr. Adnan Demircan'ın Emeviler (Beyan: 2017)
kitabından kısaltılarak alınmıştır.
Harre Olayı
Yezîd dönemindeki önemli gelişmelerden biri Medine’de Abdullah b. Hanzale b. Ebî Amir’in ayaklanması ve kendi adına biat alması üzerine meydana gelen Harre olayıdır (683).
Abdullah b. Hanzale, babasının Uhud’ta şehit olmasından sonra 4 (625) yılında Medine’de dünyaya gelmiştir.
Yezid’in bazı icraatları ve özel hayatıyla ilgili eleştirileri sebebiyle Medine valisi Osman b. Muhammed onu bir heyetin içinde Yezîd’in yanına gönderdi. Yezîd, Şam’a giden heyeti güzel bir şekilde ağırladı ve onlara yüklü atiyyeler vererek gönülleriıü almak istedi. Ancak Abdullah, Medine’ye döndükten sonra Yezîd aleyhindeki tavrını daha da sertleştirerek eleştirilere devam etti. Nihayet Medinelileri kendisine biate davet edince birçok kişi ona biat etti. Ümeyyeoğullarını, kendilerine karşı gönderilecek bir orduya yardım etmemeleri hususunda yemin ettirilerek şehirden çıkardı. Medine’de teveccüh görmesine rağmen özellikle bazı Kureyşli Müslümanların kendisine biat etmedikleri müşahede edilmektedir. Kerbelâ vakası sırasında hasta olduğu için kurtulan Ali b. Hüseyn ile Abdullah b. Ömer bunlardandır.
Yezîd, Medine’deki gelişmeleri haber alınca, önce halkı itaatten ayrılmamaları hususunda uyardı. Ancak bu uyan işe yaramadı. Bunun üzerine 5.000 kişilik bir orduyu Medine ye gönderdi. Ordusunu konuşlandırdıktan sonra Yezîd’in isteği doğrultusunda çatışma olmadan tekrar itaate dönmeleri için Medinelilere üç gün mühlet verildi. Ancak Medineliler, itaat etmeyi reddettiler.
Abdullah b. Hanzale ve yanında bulunan kuvvetlerle Emevî ordusu arasında meydana gelen çatışmada başta Abdullah ve sekiz oğlu olmak üzere yanındaki adamlarından birçoğu hayatım kaybetti (Ağustos 683). [v]
Ordu, Medine’yi itaat ettirdikten sonra o güne kadar Yezîd’e biat etmemiş olan Abdullah b. Zübeyr’i itaat ettirmek üzere Mekke’ye hareket etti.
Prof. Dr. Adem Apak'ın Ana Hatlarıyla İslam Tarihi-3 (Ensar: 2016)
kitabından kısaltılarak alınmıştır.
Abdullah b. Zübeyr'in Halifeliğini İlan Etmesi ve Mekke'nin Kuşatılması
Yezid Medine işgalinin tamamlanmasından sonra Hicaz'ın merkezi Mekke üzerine asker göndermeye karar verdi. Şamlılar Hicretin 24 Eylül 683’te Mekke'ye ulaştılar. Abdullah b. Zübeyr'in halifeliğini tanımış bulunan Hicazlılar ise Emevilere karşı Mekke'yi savunmaya karar verdiler. Daha sonra Kûfe'de bağımsız, bir siyasi hareket başlatacak olan Muhtar es-Sekafi taraftarlarıyla birlikte Mekke'nin müdafaasında yer aldı. Hariciler de Abdullah b. Zübeyr'e destek verdiler.
Abdullah b. Zübeyr Şam'dan gelen düzenli orduya karşı uzun süre dayanamayacağım fark edince Mekke'yi bir bütün olarak savunmak yerine Kabe'ye sığınmaya karar verdi. Yaklaşık bir ay süren muhasara esnasında Emevi ordusu tarafından kurulan mancınıklar vasıtasıyla atılan taş ve ateş sebebiyle Kabe'nin örtüsü parçalandı, ahşap kısmı tamamen yanarken duvarlan büyük oranda hasar gördü.
Muhasaranın en şiddetli anında Şam'dan Yezid'in öldüğü haberi alınınca Husayn b.Numeyr saldırıyı durdurdu. Bu gelişme hem Mekke hem de Kabe'yi daha büyük bir yıkımdan kurtardığı gibi, Abdullah b. Zübeyr'in bir süre daha bağımsız yönetim sergilemesine imkan verdi.
Yezid'in ölümü haberi üzerine Mekke kuşatmasını kaldıran Husayn b. Numeyr, Abdullah b. Zübeyr'e kendileriyle birlikte Şam'a gelmesi halinde ona halife olarak biat etmeye hazır olduğunu bildirdi. Ancak Abdullah onun teklifini reddederek Mekke'den ayrılmayacağını, halifeliğini burada sürdüreceğini söyledi. Suriye askerleri bunun üzerine Mekke'yi terk ederek başkente geri döndüler.
Prof. Dr. Adnan Demircan'ın Emeviler (Beyan: 2017)
kitabından kısaltılarak alınmıştır.
Haricilerin Abdullah b. Zübeyr'den Ayrılması
Emevî ordusu Mekke’den ayrıldıktan sonra Abdullah b. ez Zübeyr’e destek olan Haricîler, kendisiyle görüşerek Hz. Osman, Hz. Ali, Talha ve Zübeyr hakkında bazı sorular sordular. Onlar hakkında kendileri gibi düşünmediğini öğrenince onun yanından ayrıldılar.