top of page

Rüstemiler (777-909)

Bölge: K.Afrika: Cezayir
Etnik Yapı: Berberi
İnanç: Harici

Bir Komisyon tarafından hazırlanan İslam Tarihi ve Medeniyeti (Anadolu Ünv.:2013) 

adlı kitaptan kısaltılarak alınmıştır.

Kuruluşu

Adını İran asıllı kurucusu Abdurrahman’ın babası Rüstem’den almıştır. Abdurrahman, Hariciliğin bir kolu olan İbadiyye mezhebi üzerine Basra’da eğitim gördükten sonra hocasının talimatıyla öğretilerini yaşatacak bir devlet kurmak için beş arkadaşıyla birlikte Kuzey Afrika’ya gelmişti. Devlet kurmakla görevlendirilen bu ekibin başında Ebu’l Hattab bulunuyordu. 

758’de Abbasilerin hakimiyeti altındaki Trablus’u ele geçiren Ebu’l Hattab daha sonra Kayrevan’a yürümüş, Kabis ve Nefzave şehirlerini de ele geçirildikten sonra günümüzdeki Libya toprakları üzerinde bulunan bölgede bir İbadi devleti kurmuş, Abdurrahman b. Rüstem’i de Kayrevan bölgesine vali tayin etmişti. Kayrevan’ın Ibadiler tarafından ele geçirilmesi üzerine harekete geçen Abbasi halifesi Mansur bir ordu göndererek 761’de şehri geri aldı. Yapılan savaşta başta Ebu’l Hattab olmak üzere pek çok ibadi öldürüldü.

Bu sırada Ebu’l Hattab’a yardım etmek üzere harekete geçen ibn Rüstem yolda onun öldüğünü öğrenince, kendi hayatını kurtarmak için kaçtı. Bölgedeki ibadi alimler ile bir araya gelip, mezhebinin yayılması için faaliyetlerde bulundu. Bu arada dış saldırılara karşı oldukça korunaklı olan Tahert şehrini kurdu. 

Bölgedeki faaliyetleri sırasında Berberi kabilelerinin desteğini alan İbn Rüstem 777’de Rüstemiler Devleti’ni resmen kurup Tahert’i başkent yaptı. 787 yılındaki vefatına kadar “Emirü’l Mü’minin” unvanıyla devleti yöneten İbn Rüstem’in kurduğu bu devlet bir kabileler federasyonu niteliğini taşıyordu. Kaynaklarda, sünnete sıkı sıkıya bağlı, ilim erbabını koruyan bir şahsiyet olduğu ifade edilen İbn Rüstem, iktidarının önemli bir bölümünü Abbasilerle mücadele ederek geçirmişti. 

Abdurrahman'dan Sonra

Adil bir hükümdar olarak bilinen ibn Rüstem Hz. Ömer’e uyarak ölmeden önce kendisinden sonra yerine geçecek imamı seçmeleri için oğlu Abdülvehhab’ın başkanlığında altı kişilik bir heyet (şura) tayin etmişti. Şuradan Abdülvehhab’ın imamlığa getirilmesi kararı çıktı. Abdülvehhab, hakimiyeti altındaki şehirlere zühd ve takva sahibi olduğuna inandığı kimseleri vali olarak tayin etti. 

Saltanatının son dönemlerinde iç isyanlarla uğraşmak zorunda kalan Abdülvehhab 824’te öldü ve yerine oğlu Ebu Said Eflah geçti. 

İlk olarak ülkedeki isyanları bastıran Eflah’ın imamet dönemi Rüstemilerin en parlak devri olarak kabul edilir. Endülüs Emevileri ile dostane ilişkiler kuran Eflah dönemin en önde gelen alimlerinden birisiydi. Sadece kendisi ilimle uğraşmakla kalmayıp aynı zamanda meclisine de çok sayıda ilim adamını davet eder, onları korur ve sık sık istişare ederdi. Eflah’ın yaklaşık elli yıl süren hükümdarlığı devrinde ülkede huzur ve refah ortamı oluşmuş, ticaret ve tarım alanında büyük ilerlemeler kaydedilmişti. 

Eflah’ın elde ettiği bu başarı 871’de başa geçen oğlu Ebu Bekir tarafından sürdürülemedi. Zayıf karakterli ve eğlenceye düşkün bir şahsiyet olan Ebu Bekir idareyi kayınbiraderi Muhammed b. Arafe’ye bırakmıştı. Bu sırada Abbasiler’in elinde esir bulunan Eflah’ın diğer oğlu Ebu’l Yakzan serbest bırakılınca mücadelelerden galip çıkan Ebu’l Yakzan isyanları bastırıp ülkede yeniden istikrarı sağladı. İmamete geçtikten ancak yedi yıl sonra başkenti Tahert’e girebilen Ebu’l Yakzan ülkede iç barışı hakim kıldıktan sonra dış politikaya yönelerek Ağlebilere ve Tolunoğullarına karşı başarılar kazandı. 

Çöküş

Ebu’l Yakzan’ın yakaladığı huzur onun ölümünden sonra yeniden bozuldu. 894’te başa geçen oğlu henüz çok küçük olduğu için hanımı Gazzale devleti yönetmeye başladı. Fakat bu durum ailenin diğer fertleri tarafından kabul edilmediği için şiddetli taht mücadeleleri başladı. Fatımi Devleti’ni kurmaya çalışan Ebu Abdullah eş-Şii Rüstemiler’in başkenti Tahert’e girdi. Yaklaşık 130 yıl hüküm süren Rüstemiler Devleti sona erdi (909).

bottom of page