top of page

Saffariler (861-1003)


Bölge: İran
Etnik Yapı: Fars
İnanç: Sünni

 

Carl Brockelmann''ın İslam Ulusları ve Devletleri Tarihi (Türk Tarih Kurumu:2002) 

kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Yakup’un Yükselişi

Haricilerle Mücadele Hemen hemen diğer bütün bölgelerden sürülmüş olan Hariciler, bugünkü İran’la Afganistan sınırındaki Sistan eyaletinde, daha uzun süre tutunmuşlardı. Bununla beraber, Harun er-Reşid devrinde bile hâlâ yerli beylere tâbi olan bu mıntıkada, bir eşkiyalar güruhu düzeyine düşmüşlerdi. 

Nihayet bunlara karşı yerli halk kendi kendilerini savunmaya kalkıştılar. Onlarla mücadele eden bir gönüllü grubunun kumandanı, baş şehri ele geçirdi. 

Gönüllülerden oluşan bu ordunun kumandanının hizmetinde eskiden bakırcılık yapmış olan Yakup adında biri bulunuyordu. Cesurluğu Yakub’a diğer kumandanlara nazaran üstünlük sağladı. Buyruğu altında olduğu başkan, baş kumandanlık görevini tamamıyla kendisine devretti. Bakırcı, emir sıfatıyla yavaş yavaş bütün eyaleti fethetti ve eşkiyalığın kökünü kazımak suretiyle büyük bir ün kazandı. 

Yakup’un Tahirilerle Mücadelesi

Yedi yıl geçmeden 867 yılında Tahirilerin güney topraklarına saldırdı.
 

Gene R. Gartwaite'ın İran Tarihi (İnkılap: 2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Horasan’ın hemen güneyindeki Sistan’da, 861 yılında fiili bağımsızlık elde ettiler. Liderleri olan Yakub Sefer adlı bakırcı kendine “emir” unvanı vermişti. Horasan’daki Tahirilere meydan okudular. Kırsal kökenli bir dihkân ailesi olan Tahirilerin aksine, kökleri şehre dayanan Seferiler zanaatkar sınıfındandı. Seferiler hem Sünni hem Şiilere karşı bir hilafet fikrini benimseyen Haricilerle dini uyuşmazlık sonucu iktidara yükselmişti. Buna karşılık Tahiriler Sasani Hanedanının soyundan geldiklerini, dolayısıyla meşru bir yönetime sahip olduklarını iddia ediyorlardı.

Bir Komisyon tarafından hazırlanan İslam Tarihi ve Medeniyeti (Anadolu Ünv.:2013) 

adlı kitaptan kısaltılarak alınmıştır.

Yakup Zamanında Saffari Devlerinin Kurulması

Yakup bin Leys es-Saffar adında bir Harici, Sistan’da bu devleti kurdu. Herat, Belh ve Kabil’i de alarak otuz üç yıl hüküm sürdü. Kalaycılık yaptığından dolayı saffar ismini almıştır. Bölgedeki Abbasî valileriyle savaşmış, ardından 873’te Nişabur’a girerek buradaki Tahirî idaresine son vermişti. 

Yakup’un Ölümü (873) ve Kardeşi Amr’ın İdaresi

Bölgedeki hâkimiyetini daha da sağlamlaştırmak isteyen Yakub, 873 Ağustos’unda yapılan savaşta Abbasîlere yenilince fetihlerini durdurmak zorunda kaldı. Bu savaştan üç yıl sonra vefat eden Yakub’un yerine kardeşi Amr geçti. 

Halife Mutemid ve Muvaffak Zamanında Amr’ın İran’da Güçlenmesi

Amr ilk iş olarak Halife Mutemid’e bağlılığını bildirdi. Bu şekilde halifenin teveccühünü kazandıktan sonra ülkesindeki iç isyanları bastırmaya çalıştı. Fakat 880’de Ahmed b. Abdullah el-Hucistânî ile yaptığı savaşı kaybetti. 

Aldığı yenilgiden sonra Nişabur’u terk eden Amr bu defa Abbasî halifesine karşı mücadeleye girişti. Bu sırada Tolunoğlu devleti hükümdarı Humareveyh ile savaş halinde olan Halife, Amr’ın taleplerini kabul etmek zorunda kaldı ve Kirman, Fars ve Horasan’ı 10 milyon dirhem karşılığında ona ikta olarak verdi.

Bu barışa rağmen Halife Muvaffak’ın düşmanca tavırları devam ettiği için bir süre sonra yeniden savaş başladı. Halife karşısında galip gelen Amr, 890’da Şiraz’a girdi.

Halife Mutazıd Zamanında Saffarilerin İran’da Güçlerini Artırması

Bu sırada Abbasîler’de iktidar değişikliği olmuş, Muvaffak’ın yerine Mutazıd halife seçilmişti. Yeni halife, Amr ile anlaşma yolunu tercih etti ve onu Horasan valisi tayin etti. Halife Mutazıd ile iyi ilişkiler kuran Amr, başta 892 yılındaki Râfî b. Herseme isyanı olmak üzere pek çok isyanın bastırılmasında halifeye yardım etti. Bu yardımlar neticesinde Horasan’ın Ceyhun nehrine kadar olan bölümü kendisine tevcih edilen Amr, İran’daki hâkimiyetini iyice pekiştirdi. 

Samanilerle Çatışmanın Başlaması ve Horasan’ın Saffarilerin Elinden Çıkması

Amr kısa bir süre sonra Maveraünnehir bölgesinin idaresinin de kendi uhdesine verilmesini istedi. Yaptığı bu teklif halife tarafından olumlu karşılandı ve Sâmânî emiri İsmail b. Ahmed’i azledilerek yerine Amr Maveraünnehir valisi tayin edildi. Ancak bu tayin Sâmânîler ile Saffârîler’in arasında savaş çıkmasıyla neticelendi. 900 yılında İsmail b. Ahmed ile yapılan savaşta Amr esir edilince, Horasan Sâmânî hâkimiyeti altına girdi. 

 

Amr'dan Sonra Saffarilerin Zayıflaması

Saffarilerin Bölünmesi

Amr’ın esir edilmesi Saffârîler’in yeni liderinin kim olacağı konusundaki tartışmaları da beraberinde getirdi. Saltanat kavgaları ve iç karışıklıklar yüzünden Horasan, Kirman ve Fars bölgeleri Saffârîler’in elinden çıktı. İktidar mücadeleleri hanedanın Leysîler ve Halefîler olarak ikiye ayrılmasıyla neticelendi.

Samanilerin Baskısı ve Saffarilerin Sistan’ı da Kaybetmeleri

Yeniden Sistan’da hüküm sürmeye başlayan Leysîler kolu 911’de Sâmânî emiri Ahmed b. İsmail tarafından ortadan kaldırıldı.
 

Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi (Çağrı:1989) adlı kitabın 3. cildinden

kısaltılarak alınmıştır.

Halife Muktedir, Samanî Emiri Ahmed’e bir mektupla Sistan’ın idaresini ona bırakan bir ferman yolladı ve bir ordu göndererek o bölgede Saffarilerin idaresine son vermesini istedi. Emir Ahmed için hâkim olduğu ülkelere komşu bu bölgeyi ele geçirmek, hele bu Halife fermanı ile olursa, kaçırılmaz bir fırsattı. Derhal bir Samanî ordusunu Sistan üzerine gönderdi. Saffarî kuvvetleri ile Samanî ordusu karşılaştılar ve birçok kez savaştılar. (911) Nihayet Saffarî ordusu mukavemet edemeyerek hezimete uğramıştır. Sistan’da hâkimiyet Saffarilerden Samanîlere geçmiş oldu.

Samanîlerin boyunduruğu yeterince hafiflediği zaman Saffarîler, vali ve mahallî hükümdarlar olarak yeniden meydana çıktılar. Ancak Sultan Gazneli Mahmud bu eyaleti 1003 tarihinde istila ederek kendi toprakları içine kattı.

bottom of page