Müslümanların Tarihi
Nehrevan'dan Sonra Hariciler ve Hz. Ali'nin Şehadeti
İsyanlar ve Etkisi
Hz. Ali Nehrevan'dan sonra da Haricilerin küçük çaplı isyanlarıyla karşı karşıya kaldı.
Hz. Ali Hariciler ile giriştiği askeri mücadelede başarılı olmuştur. Ancak onlara karşı kazanılan her başarı, esasında Irak'ta ki birliğin daha da parçalanmasından başka bir işe yaramamıştır. Çünkü isyanlar sonucunda öldürülenlerin pek çoğu gerek Küfe gerekse Basralıların yakınlarıydılar. Bu sebeple halifeyle birlikte savaşan askerler, sürekli olarak kendi içlerinden çıkan ve pek çoğu da yakın akrabası olan insanları öldürmek zorunda kaldıkları için tekrar savaşma konusunda daha isteksiz davranmaya, zamanla halifeye karşı da itaat etmemeye başlamışlardır.
Nitekim Eş'as b. Kays, Nehrevan savaşından sonra kendilerini Şam'a yürütmek isteyen halifeye; "oklarımız tükendi, kılıçlarımız köreldi, mızraklarımızın uçları kırıldı, daha iyi hazırlanmak için bizi şehirlerimize döndür" diyerek savaşa karşı isteksizliklerini açık bir şekilde dile getirmiştir.
Hz. Ali buna rağmen askerlerine Nuhayle'ye toplanmalarını emretmiş, fakat onlar kısa süre içinde kendisini terk ederek Kufe'ye çekilmişlerdir. O kadar ki halifenin yanında savaşmak için sadece bin kişilik bir grup kalmıştır.
Hz. Ali, yeni bir kuvvet hazırlamaya imkân bulamadığı Muaviye üzerine yeni bir askeri faaliyet gerçekleştirememiştir.
Şehit Edilmesi
Hz. Ali'nin yönetime isyan eden pek çok Haricinin öldürülmesine sebep olması, onların kendisine kin duymalarına sebep oldu.
Hicretin 39. yılındaki (659) hac mevsiminde Mekke'ye hac emirliği sebebiyle ortaya çıkan Hz. Ali-Muaviye çekişmesi de onların hem halifeye, hem de Muaviye'ye karşı düşmanlıklarım en üst düzeye çıkardı. Bunun sonucunda siyasi çekişmelerini haram beldeye kadar taşıyan bu iki şahsın öldürülmesiyle yeryüzündeki fesadın ortadan kalkacağını seslendirmeye başladılar. Daha sonra öldürülecekler arasına hakem olayının müsebbibi Amr b. el-As'ı da dahil ettiler.
Yaptıkları görüşmeler sonucunda üç suikastçı tespit edildi.
Muaviye'yi öldürmek üzere Şam'a gelen Burek b. Abdullah hedefine tam ulaşamadan onun korumaları tarafından etkisiz hale getirildi. Muaviye, suikast girişimini hafif sıyrıklarla atlatmayı başardı.
Amr b. el-As'ı öldürmek üzere harekete geçen Amr b. Bekir ise vali konağından çıkan kişiyi Amr b. el-As zannıyla öldürdü. Halbuki Amr, o gün rahatsızlığı sebebiyle namaz kıldırmak üzere yerine şehrin emniyet amiri Harice b. Ebu Habibe'yi göndermişti. Böylece o, saldırıya dahi uğramamış oldu.
Haricilerin hedefine ulaştıkları tek suikast girişimi ise Hz. Ali'ye karşı gerçekleştirmiş olduklarıdır. Rivayete göre İbn Mülcem suikast planını uygulamak üzere Kufe'ye gelince burada ilk önce Harici arkadaşları ile görüşmeler yaptı. İbn Mülcem harekete geçerek, daha önce zehirlemiş olduğu kılıcıyla Hz. Ali'yi başından ağır bir şekilde yaraladı. Yaralı vaziyette iki gün evinde yatan Hz. Ali, 26 Ocak 661 tarihinde 63 yaşında iken vefat etti.
Hz. Ali'nin Hariciler tarafından şehit edilmesi Irak'taki yönetim problemini daha da karmaşık hale getirirken, Şam'da kendisini halife ilan eden Muaviye'nin hedefine ulaşması için büyük bir fırsat oldu. Artık onun karşısında Hz. Ali denginde bir kişinin çıkma ihtimali yoktu. Bütün Müslümanların lideri haline gelebilmesi için önünde mühim bir engel kalmamıştı.