Arayan İnsan
İslam'a Giriş
Eyyub es-Sahtiyani (685-748)

Ebu Nuaym el-İsfehani'nin Allah Dostları (Şule:1996) eserinden alınmıştır.
YiÄŸitlerin yiÄŸidi, âbidlerin ve sûfılerin efendisi, îman ve yakînle aydınlanmış es-Sahtiyânî Eyyûb b. Keysânî fakih, çok hacceden, âbid, münzevi bir hayat yaÅŸayan, halktan bir ÅŸey beklemeyen, Hak’la huzur bulan bir kiÅŸiydi.
​
el-Ca’d Ebu Osman anlatıyor:
“Hasan’ın; ‘Eyyûb, Basra ahalisi gençlerinin efendisidir’ dediÄŸitıi iÅŸittim.”
​
el-Humeydî anlatıyor:
“Süfyân b. Uyeyne, Tâbiîn’den seksen kiÅŸiyle karşılaÅŸtı. v ‘Eyyûb gibisini görmedim’ dedi.”
HiÅŸam b. Urve dedi ki;
“Basralılar’dan Eyyûb gibisini görmedim.”
İshak b. Muhammed rivayet ediyor:
Mâlik b. Enes’i ÅŸöyle derken iÅŸittim: “Eyyûb’un yanına gidiyorduk. Ona, Rasûlullah (s.a)’m bir hadisini söylediÄŸimiz zaman aÄŸlardı. Öyle aÄŸlardı ki, ona acırdık.”
Ubeydullah b. Şumeyt anlatıyor:
Eyyûb es-Sahtiyânî’yi ÅŸöyle derken iÅŸittim: “Kul, kendisinde iki haslet bulunmadıkça olgunlaÅŸamaz veya kâmil olamaz: insanların ellerinde olanlardan ümit kesmek, onların yaptıkları ÅŸeyleri görmezlikten gelmek.”
Abdülvâhid b. Zeyd anlatıyor:
Eyyûb es-Sahtiyânî ile beraber çölde idik. Çok susamıştım. Öyle ki, Eyyûb bunu yüzümden anladı ve bana: ‘Sende bir fenalık görüyorum dedi. Susuzluktan, bana bir ÅŸey olmasından korkuyorum dedim. Benim sırrımı gizle’ dedi. Ben de; ‘tamam’ dedim. Hayatta olduÄŸu sürece hiç kimseye söylememek üzere bana yemin ettirdi. Sonra, ayağıyla çölü eÅŸti, su çıktı. Kanıncaya kadar o sudan içtim ve yanıma da o sudan aldım. Eyyûb ölünceye dek bu sırrı kimseye anlatmadım.”
​
“Eyyûb öldükten sonra, bu sırrı Musa el-İsvârî’ye anlattım.
​
O da; ‘Bu ülkede Hasan ve Eyyûb’den daha faziletli kimse yoktu’ dedi.”
Hammad b. Zeyd rivayet ediyor:
“Eyyûb ÅŸöyle derdi: ‘KiÅŸi Allah (c.c)’tan korksun. Åžayet zâhidlik yaparsa, zühdüyle insanlara iÅŸkence etmesin. KiÅŸinin zühdünü gizlemesi, ilan etmesinden daha hayırlıdır’. Eyyûb zühdünü gizleyenlerdendi. Bir gün evine gittik. Yatağının üzerinde kırmızı bir çarÅŸaf duruyordu. Onu kaldırıp baktım. Bu içi lifle doldurulmuÅŸ kalın bir elbiseydi.”
​
“Bir gün, Eyyûb’un gözlerinden yaÅŸlar akıyor ve ÅŸöyle diyordu: ‘İnsan yaÅŸlanınca, avurtları sarkar ve aÄŸzına hakim olamaz, aÄŸlar’, sonra elini aÄŸzına koydu ve ‘Her halde nezle olduÄŸumdan gözlerim yaÅŸardı’ dedi.”
Salih b. Ebu'l-Ahdar anlatıyor:
Eyyûb’e: “Bana bir tavsiyede bulun” dedim. “Az konuÅŸ” dedi.
Hammad b. Zeyd anlatıyor:
Eyyûb’e bir konu hakkında soru soruldu. “O konu hakkında malûmatım yok" dedi. Ondan, kendi görüÅŸünü söylemesi’ istendi. “Benim görüÅŸüm o kadar ileri gidemez” dedi.
Hammad b. Zeyd anlatıyor:
Eyyûb’e, “Bir ÅŸey hakkında neden kendi görüÅŸünü söylemiyorsun" denildi. Eyyûb: “EÅŸeÄŸe; ‘neden geviÅŸ getirmezsin?’ denilmiÅŸ. EÅŸek de; ‘boÅŸ ÅŸeyi çiÄŸnemekten hoÅŸlanmam’ demiÅŸ” dedi.
İbnü'l-Cevzî ÅŸöyle diyor:
Eyyûb es-Sahtiyânî Basra’da çıkan veba salgınında 131 (H.) yılında öldü.
Süleyman b. Harb, Eyyûb'un 63 yaşında vefat ettiÄŸini söylüyor.