Arayan İnsan
İslam'a Giriş
Evrenin Akıl İle Anlaşılabilir Olması ve Matematik
Bilimsel faaliyetin en temel ön kabullerinden biri evrenin rasyonel, anlaşılabilir bir yapıda olduÄŸudur. Evrenin anlaşılabilir olması için insan zihni tarafından anlaşılabilecek düzenliliklere, diÄŸer bir deyiÅŸle yasalara sahip olması gerekmektedir. EÄŸer evren düzensiz, kaotik bir yapıya sahip olsaydı ya da evrendeki düzen insan zihninin sınırlarını aÅŸacak kadar karmaşık olsaydı bilimsel faaliyet mümkün olmazdı. [1]
​
“Evrenin rasyonel, anlaşılabilir yapıya sahip olması” bilimin en temel ön kabulü olmasına karşın evrenin en derin muammalarından biridir. Bilimsel faaliyet sürecinde böylesi bir ön kabule sahip olması üzerine hiç düÅŸünmemiÅŸ olanlar çokça olsa da birçok önemli bilim insanı bu muamma karşısındaki ÅŸaÅŸkınlıklarını açıkça ifade etmiÅŸlerdir. Mesela ünlü fizikçi Albert Einstein evrenin anlaşılabilir olması konusunda ÅŸunları söylemiÅŸtir:[2]
“Evrenin gerçek gizemi onun anlaşılabilir olmasıdır… Onun anlaşılabilir olduÄŸu gerçeÄŸi mucizedir.”[3]
​
Evrenin insan rasyonalitesi tarafından anlaşılır olabilmesi için üç ÅŸart gerekmektedir. Birincisi evrenin yapısı rasyonel olmalıdır, ikincisi gerekli zihinsel donanıma sahip olunmalıdır, üçüncüsü evren ve zihin arasındaki uyum saÄŸlanmalıdır. [4]
​
Bir zihin ne kadar hünerli olursa olsun evrende rasyonel bir yapı olmazsa evreni anlayamaz, diÄŸer yandan evrenin yapısı rasyonaliteye uygun olsa da zihnin gerekli donanımı yoksa evrenin anlaşılması yine mümkün deÄŸildir. Ayrıca evrenin rasyonaliteye uygunluÄŸu zihnin anlama kapasitesiyle uyumlu olmak zorundadır, zira evren rasyonel bir yapıya sahip olup da onu anlamaya kalkacak zihnin kapasitesinin ulaÅŸamayacağı ölçüde karmaşık olursa anlaşılma iÅŸlemi yine mümkün deÄŸildir. EÄŸer evrenin rasyonel yapıya sahip olması ya da az bir zihinsel kapasite yeterli olsaydı papaÄŸan, yunus, baykuÅŸ gibi oldukça becerikli hayvanlar da bilimsel faaliyette bulunabilirdi.[5]
​
Matematik felsefecisi Mark Steiner ise ÅŸu sözleriyle zihinle evren arasındaki uyumun natüralizm açısından sorun teÅŸkil ettiÄŸini belirtmiÅŸtir:[6]
“İnsan beyni ile fiziksel dünyanın bütünü arasındaki uygunluk… Dünya, diÄŸer bir deyiÅŸle ‘kullanıcı dostu’ gözükmektedir. Bu natüralizme karşı bir meydan okumadır.[7]
​
Åžaşırtıcı olan sadece evrenin akılla anlaşılabilir olduÄŸu gerçeÄŸi deÄŸil, aynı zamanda bu anlaşılabilirliÄŸin matematiksel yapısıdır. Biz matematiÄŸe öyle alışmışız ki onun iÅŸe yararlılığının aÅŸikâr olduÄŸunu düÅŸünmeden kabul ederiz. Peki, matematik neden iÅŸe yarar? …baÅŸarıyla uygulanabilen matematiksel kanunların çoÄŸunun “gerçek dünyaya uygulanmadan çok önce kuramsal matematikçiler tarafından soyut egzersizler olarak geliÅŸtirilmiÅŸ olmalarıdır.” Bu kanunların ilk baÅŸta geliÅŸtirilmeleri sonraki uygulamalarından tamamen bağımsızdır. İnsan aklının saf keÅŸfi olarak görünen pek çok soyut matematiksel kavramın, sonradan tatbik edildiÄŸi sayısız alanla birlikte bilimin farklı dalları için hayati öneme sahip olduÄŸunun ortaya çıkması ise çok çarpıcıdır.[8]
​
Wigner makalesinde ÅŸöyle demektedir:
“MatematiÄŸin, doÄŸa bilimlerindeki inanılmaz iÅŸe yararlılığı neredeyse esrarengiz denecek bir ÅŸeydir, bunun rasyonel bir açıklaması yoktur... Bu bir inanç meselesidir...” Matematik ve fizik arasındaki iliÅŸki o kadar derindir ki, buna kör bir tesadüf deyip geçmek çok zordur.[9]
​
DoÄŸal seçilimin, beynin fiziksel dünyanın gerçek yapısını yansıtan soyut matematiksel fonksiyonları yapabilecek derecede geliÅŸmesine sebep olduÄŸunu anlamak zordur. Müzik zekâsı gibi soyut matematiÄŸin yaÅŸama deÄŸeri çok azdır. Paul Davies yakın zamanda fiziksel bilimdeki matematiÄŸin saçma etkisinden söz etmiÅŸtir:[10]
İnsan aklının bu esrarengiz “ayarlamasının” hiçbir özelliÄŸi matematikten daha ÅŸaşırtıcı deÄŸildir. Matematik daha yüksek insan aklıın bir ürünüdür; ancak atomaltı parçacık fiziÄŸi gibi doÄŸanın en temel süreçlerine bile hazır uygulama bulur. “Matematik iÅŸe yarar” gerçeÄŸi fiziksel dünyaya uygulandığında -ki burada ÅŸaşırtıcı derecede iÅŸe yarar- açıklama gerektirir; çünkü dünyanın bizim matematiÄŸimizle tanımlanmasını beklemek gibi mutlak bir hakka sahip olduÄŸumuz kesin deÄŸildir. Åžayet matematiksel zekâ çevresel baskılara karşılık olmadan ziyade tesadüfen geliÅŸmiÅŸse, bu durumda matematiÄŸin fiziksel evrende bu kadar hazır bir uygulama bulması gerçekten, son derece ÅŸaşırtıcı bir rastlantıdır. Öte yandan matematiksel zekâ bir takım karışık yaÅŸama deÄŸerine sahipse ve doÄŸal seçilimle geliÅŸmiÅŸse, bu durumda da doÄŸa kanunlarının niçin matematiksel olduÄŸu yönündeki gizemle karşılaÅŸmış bulunuyoruz.[11]
​
Matematik Profesörü Sir Roger Penrose, onun hakkında ÅŸöyle diyor:
“Bu muhteÅŸem teorilerin, sadece iyi olan fikirlerin varlığını sürdürebilmesine izin veren rastgele doÄŸal seleksiyon yoluyla ortaya çıktıklarına inanmak benim için zor. Bu fikirler, rastgele bir ÅŸekilde ortaya çıkanlardan geriye kalmış olamayacak kadar iyiler. Matematik ve fizik arasındaki bu uyumun altında daha derin bir neden olmalı.” Bilim kesinlikle, tek başına bu fenomeni açıklayamaz. Peki neden? John Polkinghorne’a göre: “Bilim fiziki dünyanın matematiksel anlaşılabilirliÄŸini izah edemez çünkü bunun böyle oluÅŸu zaten, bilimin kurucu inancının bir parçasıdır.”[12]
​
Evrenin neden akılla anlaşılabilir olduÄŸu sorusuna vereceÄŸimiz cevap, aslında bizim bilim adamı olup olmamızla deÄŸil de, teist ya da natüralist olup olmadığımızla alakalıdır. Elbette teistler, Wigner’in anlaşılabilirliÄŸin rasyonel bir izahı yok derken yanıldığını iddia edeceklerdir. Onun aksine, evrenin anlaşılabilirliÄŸinin, Tanrı’nın nihai rasyonelliÄŸine andığını söyleyeceklerdir: Hem gerçek dünyanın hem de matematiÄŸin kaynağı; evreni ve insan aklını yaratan Tanrı’nın Hikmet’ine dayanmaktadır. Bu yüzden, Tanrısal Hikmetin bir yansıması olan insan akıldan çıkmış matematiksel teorilerin, aynı yaratıcı Hikmet tarafından tasarlanmış olan evrende hazır uygulama alanı bulması ÅŸaşırtıcı deÄŸildir. [13]
​
Bir teist için Allah hem evrenin hem zihnin yaratıcısı olduÄŸu için evreni rasyonaliteye uygun, zihni rasyonaliteye sahip, ikisini ise birbiriyle uyumlu yaratmış olduÄŸunu düÅŸünmek gayet doÄŸaldır. Bu yüzden bir teistin, “zihin evren hakkında doÄŸru bilgilere ulaÅŸabilir” gibi bilim açısından önemli bir ön kabule sahip olmasında bir sorun yoktur. 17. yüzyıl bilimsel devriminin en önemli isimlerinden biri olan Galile, insan zihninin evreni anlama kapasitesini insan zihnini Allah’ın yarattığının bir delili olarak görmüÅŸtür. Kepler, teist ontolojinin, zihnin evren hakkındaki doÄŸru bilgilere ulaÅŸabileceÄŸine dair güveni destekler nitelikte olduÄŸuna ÅŸu sözleriyle dikkat çekmiÅŸtir:[14]
“Evrendeki her ÅŸeyi belli bir niceliÄŸe baÄŸlı olarak kuran Tanrı, aynı zamanda insan zihnine bu yapıyı anlayacak özellikleri vermiÅŸtir.”[15]
​
Paul A. M. Dirac:
Tanrı üst düzey bir matematikçidir ve evreni yaratırken ileri düzeyde matematik kullanmıştır.[16]
​
Keith Ward bu görüÅŸü gönülden destekleyerek ÅŸöyle yazar:
“Fiziksel partitiküllerin kesin matematiksel kurallara süreli bir uyum göstermesi, karşılıklı iliÅŸkiyi ancak zorunlu yolla saÄŸlayan kozmik bir matematikçi var ise mümkün olabilir. Fizik kanunlarının varlığı, bu tarz kanunları formüle eden ve fizik âlemini o kanunlara boyun eÄŸdiren bir Tanrı’nın olduÄŸuna kuvvetle iÅŸaret eder.”[17]
Dipnotlar
[1]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[2]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[3]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[4]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[5]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[6]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[7]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[8]Aramızda Kalsın Tanrı Var. John C. Lennox. Ufuk: 2013
[9]Aramızda Kalsın Tanrı Var. John C. Lennox. Ufuk: 2013
[10]Düzen. Dean L. Overman. Gelenek:2004
[11]Düzen. Dean L. Overman. Gelenek:2004
[12]Aramızda Kalsın Tanrı Var. John C. Lennox. Ufuk: 2013
[13]Aramızda Kalsın Tanrı Var. John C. Lennox. Ufuk: 2013
[14]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[15]Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası. Caner Taslaman, Enis Doko. İstanbul Yayınevi: 2015
[16]Modern Bilim:”Tanrı Var”. Emre Dorman. İstanbul Yayınevi: 2011
[17]Aramızda Kalsın Tanrı Var. John C. Lennox. Ufuk: 2013
