Arayan İnsan
İslam'a Giriş

Hz. Peygamberin Kur'an Tefsirine Örnekler
Prof.Dr. Hüseyin Çelik'in Hz. Peygamberin Kur'an Tefsir Etme Åžekli (Manas Journal of Social Studies 2016 Vol:5 No:3) baÅŸlıklı makalesinden kısaltılarak alınmıştır.
​
Allah ile kulları arasındaki iletiÅŸim dili olarak tarif edebileceÄŸimiz vahiy, son peygamber Muhammed (sas)’e kadar devam etmiÅŸtir. Bu ilahi görevlendirme onunla son bulmuÅŸ ve bir daha peygamber gelmeyeceÄŸi bizzat Allah tarafından bildirilmiÅŸtir.
​
Hz. Peygamber (sas) sadece kendisine gelen emirleri insanlara ulaÅŸtıran bir tebliÄŸci deÄŸil aynı zamanda onları açıklamakla da görevli bir uyarıcıydı. Hz. Peygamber (sas)’ın bizzat Kur’an’ı açıklamakla görevlendirilmiÅŸ olması, O’nun tefsirine ayrı bir önem katmış ve daha da anlamlı hale getirmiÅŸtir.
​
Kur’an’daki luÄŸavi hususları açıklaması
Peygamber (sas), bazen ayetlerde geçen bir kelimenin ne anlama geldiÄŸini ifade ettiÄŸi gibi bazen de birden fazla anlamı olan kelimeleri, o anlamlardan birine tahsis etmiÅŸtir. Bununla ilgili olarak ÅŸu örnekleri zikredebiliriz:
-
“Ey İnananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hür ile hür insan, köle ile köle ve kadın ile kadın. Öldüren, ölenin kardeÅŸi tarafından bağışlanmışsa, kendisine örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem verici azap vardır.” Hz. Peygamber, ayetteki kelimesini; “kasıtlı öldürmelerde diyet kabul etmek” ÅŸeklinde tefsir etmiÅŸtir.
-
Enfal Suresi 59. ayette düÅŸmana karşı; “onlara gücünüz yettiÄŸi kadar kuvvet hazırlayın.” Åžeklinde buyurulurken Hz. Peygamber buradaki “Kuvvet”den maksadın “(ok) atmak” olduÄŸunu ifade etmiÅŸtir.
-
Tevbe Suresi 2. Ayettte “Allah ve Peygamberinden Hacc-ı Ekber gününde insanlara bir bildiridir.” Hz. Ali, bu ayetteki “el- haccu’l ekber”in ne olduÄŸunu Peygamber (sas)’e sorduÄŸunu ve onun da (kurbanların kesildiÄŸi gün) ” ÅŸeklinde cevap verdiÄŸini zikreder.
-
Yunus Suresi 64. Ayet-i kerimesinde müminler hakkında ÅŸöyle buyrulmaktadır: Onlara dünya da ve ahirette müjdeler vardır.” Ebu’d-Derda, “dünyadaki müjdeler”den maksadın ne olduÄŸunu Hz. Peygambere sorduÄŸunu, Peygamber (sas)’in de: “Müslümanın gördüÄŸü salih rüyadır.” ÅŸeklinde buyurduÄŸunu zikreder.
-
Peygamber (sas), “Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yediyi ve yüce Kur’an’ı verdik.” Ayet-i kerimesindeki “tekrarlanan yediyi 'yi” Fatiha suresi olarak tefsir etmiÅŸtir.
-
“Yakin sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et” buyrulurken, buradaki “yakin” in ölüm olduÄŸu Hz. Peygamber tarafından ifade edilmiÅŸtir.
-
“Gecenin bir kısmında da uyanıp, sırf sana mahsus fazla (bir ibadet) olmak üzere onunla (Kur'an ile) gece namazı kıl. Umid edebilirsin, Rabbin seni bir makaam-ı mahmuda gönderecektir.” Hz. Peygamber (sas)’e bu ayette zikredilen makam-ı mahmud’un ne olduÄŸu sorulduÄŸun da: “O ÅŸefaattir.” buyurarak makam-ı mahmud’u ÅŸefaat olarak tefsir etmiÅŸtir.
-
“Sana kevseri verdik.” Ayetindeki “kevser”den maksadın cennette bir nehir olduÄŸu Hz. Peygamber tarafından açıklanmıştır.
Yukarı da zikretmiÅŸ olduÄŸumuz örneklerde de anlaşılacağı gibi Peygamber (sas) ayetlerde kapalı olan bazı kelimeleri açıklamıştır.
​
Kur’an’ın Umumunu Tahsis Etmesi
Kur’an’da bazı hükümler umum olarak zikredilirken bunlar sünnet ile tahsis edilmiÅŸtir. Bununla ilgili olarak ÅŸu örnekleri zikredebiliriz:
-
Kuran sıratı müstakim dışında olan herkesin “dallin” (sapıtan) ve “maÄŸdubi aleyhim” (kendilerine gazap edilenler) olduklarını belirtirken; Hz. Peygamber (sas) ise; “Kendilerine gazap edilen kimselerdin Yahudiler, “Sapıtan, dalalette olan” kimselerin ise Hristiyanlar olduÄŸunu belirtmiÅŸtir.
-
Kuran; “Üzerine Allah’ın adı anılmayan (hayvan)lardan yemeyin. Çünkü bu ÅŸekilde davranış fasıklıktır.” Ayeti ile besmelesiz kesilen veya kesilme yolu ile olmayan ölen hayvanların etinin haram olduÄŸunu mutlak olarak belirtilmiÅŸtir. Fakat Peygamber (sas): “Denizin suyu temizleyici, ölüsü ise helaldir” buyurarak balığı ve balık türü deniz canlılarının kesilmeden yenilebileceÄŸi hükmünü getirmiÅŸtir.
-
“Size (kesilmeksizin) ölen (hayvan) ve kan haram kılındı” ayeti ile kesilmeksizin ölen bütün hayvanların etinin ve kanların haram kılındığı belirtilmektedir. Peygamber (sas) ise: “Bizim için iki ölü ve iki kan helal kılındı. Ölüler: çekirge ve balık, kanlarda karaciÄŸer ve dalaktır.” buyurarak bu ayetin hükmünü tahsis etmiÅŸtir.
-
Kur’an müminlerin hallerini anlatırken “İman edip de imanlarına bir zulüm bulaÅŸtırmayanlara gelince, iÅŸte onlar güven içinde olup, doÄŸru yol üzerindedirler.” Åžeklinde “zulüm” umum olarak zikredilirken, Peygamber (sa) buradaki zulmün; “Lokman oÄŸluna öÄŸüt vererek, ‘Ey YavrucuÄŸum Allah’a ÅŸirk koÅŸma. Åžüphesiz ÅŸirk, büyük bir günahtır.” Ayetinde ifade edilen ÅŸirk olduÄŸunu belirtmiÅŸtir.
Kur’an’ın mücmelini açıklaması
Sözü söyleyenin bir açıklaması olmadan ne anlama geldiÄŸi bilinemeyen kapalı lafızlardır. Beyan edici bir unsur olmadan, anlaşılman hükümlerdir. Kur’an’da hükümler baÄŸlamında en geniÅŸ yer tutan konulardan biri de mücmel ayetlerdir. Namaz, oruç, hac ve zekât gibi teklifi hükümler içeren konuların çoÄŸunluÄŸu Kur’an’da mücmel olarak zikredilmiÅŸtir. Peygamber (sas) tarafından açıklanmışlardır. “Sana zikri indirdik ki, insanlara indirilen ÅŸeyleri açıklaman için” ayeti kerimesinin gereÄŸi olarak Peygamber (sas)’e Kur’an’da var olan birçok mücmel konuları açıklamıştır.
​
Abdest
Namaz ibadetinin esası olan abdest hakkında ÅŸöyle buyrulmuÅŸtur:
“Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın; baÅŸlarınızı mesh edip, topuklara kadar ayaklarınızı da (yıkayın). EÄŸer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuÅŸsanız ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla mesh edin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiÄŸi) nimetini tamamlamak ister; umulur ki ÅŸükredersiniz.”
​
Ayette abdest alırken yıkanılması gereken yerler zikredilirken, Sünnet bunların adedini, aÄŸza ve buruna su verme, abdesti bozan ÅŸeyler, mesh üzerine mesh etme gibi konuları da açıklamıştır.
Cünüplük halinde gusül emredilmiÅŸ ama nasıl yapılacağı ayetle deÄŸil Sünnetle belirtilmiÅŸtir. Yine teyemmümde belirli organların mesh edilmesi emredilmiÅŸ ama tarifi yapılmamıştır. Nasıl yapılacağını Hz. Peygamber açıklamıştır.
​
Namaz
Namaz ibadeti Kur’an’da çok deÄŸiÅŸik yerlerde zikredilmiÅŸtir. Bu ayetler namazın yerine getiriliÅŸ ÅŸeklinden daha ziyade teÅŸvik edici niteliktedir. Namazın kılınış ÅŸekli, Fatiha’sız namazın olmayacağı, oturuÅŸlarda okunacak dualar, secdenin hangi azalar üzerine yapılacağı, tadil-i erkan, ezan, kamet, cemaatle namazın ÅŸekli, imama ittiba, imama geç yetiÅŸen kimsenin namazını nasıl tamamlayacağı, sehiv secdesi ve yapılış ÅŸekli gibi konular hadislerle açıklanmıştır.
​
Cuma namazı ile ilgili olarak Kur’an’da: “Cuma için ezan okunduÄŸu zaman camiye koÅŸun” derken, hutbe, hutbenin veriliÅŸ ÅŸekli ve cumanın kaç rekat olduÄŸu gibi konular hadislerle açıklanmıştır.
Cenaze namazının farziyetini ifade eden açık bir ayet bulunmamasına raÄŸmen, cenazenin yıkanması, kefenlenmesi, cenazenin üzerine namaz kılınması gerektiÄŸi, bunun kılınış ÅŸeklini ve farziyetini, cenaze üzerine duaların okunması gibi deÄŸiÅŸik konuları hadisler açıklamaktadır.
Bayram namazının kılınış ÅŸekli, hutbenin namazdan önce olması, bayram namazının iki rek’at olduÄŸu, teÅŸrik tekbirleri gibi konular da hadislerle açıklanmıştır.
​
Oruç
Oruçla ilgili olarak Kur’an’da ÅŸöyle buyrulmaktadır:
“Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.”
Ramazan ayının sübutu, hangi günler oruç tutulmayacağı, orucu bozan ve bozmayan ÅŸeyler, sahur, visal orucu, orucu kasten bozan kimselere gereken cezalar gibi konular hadislerle açıklanmıştır.
Zekât
Kur’an zekâtın verilmesi gerektiÄŸinden ve kimlere verilebileceÄŸinden bahsetmekle birlikte büyük ve küçük baÅŸ hayvanların ne kadarından zekât verileceÄŸi, hurma, toprak mahsullerinin zekât oranları, madenlerin zekâtı, kiÅŸinin bineÄŸinin zekata tabi olmayacağı gibi konular hadislerle açıklanmıştır.
​
Hac
Hac konusu da Kur’an’da deÄŸiÅŸik ÅŸekillerde zikredilmesine raÄŸmen telbiye, Arafat’ta vakfe, Müzdelife vakfesi, haccın yasakları, ÅŸeytan taÅŸlama, kurban kesme, tıraÅŸ olma, kadınları tıraÅŸ olmayıp saçlarını kısaltması, namazların cemi, gibi konular hadislerle açıklanmıştır.
​
Kur’an’ın müphemini beyan etmesi
Kelime olarak, algılanması ve anlaşılması zor olan ÅŸey anlamına gelen “Mübhem” kavramı ıstılah olarak ise: “insan, cin ve melek gibi varlıkların yahut ta bir topluluk veya kabilenin, Kur’an’da açıkça deÄŸil de ism-i iÅŸaretler, zamirler, cins isimleri, belirsiz zaman zarfları ve belirsiz mekan isimleriyle zikredilmesidir.”
​
Bununla ilgili olarak ÅŸu örnekleri verebiliriz:
-
Kur’an’da sahurun vaktiyle ilgili olarak ÅŸöyle buyrulmuÅŸtur: “(Bütün gece) fecr (-i saadık) olan ak iplik kara iplikten size seçilinceye kadar yiyin için.” Ayette siyah iplik ile beyaz iplik ÅŸeklinde zikredilmiÅŸ, hatta bazı sahabeler bundan hareketle ayaklarından birine siyah diÄŸerine de beyaz iplik baÄŸlamış ve bunları birbirinden ayırt edinceye kadar yemeÄŸe devam etmiÅŸler. Hz. Peygamber (sas) ise siyah iplikten maksadın gecenin karanlığı, beyaz iplikten maksadın ise gündüzün aydınlığı olduÄŸunu belirtmiÅŸtir.
-
Yahudilerin Cebrail (as)’a düÅŸmanlıkları ile ilgili olarak ÅŸöyle buyrulmaktadır: “De ki: Cebrail’e kim düÅŸman ise ÅŸunu iyi bilsin ki Allah’ın izniyle Kur’an’ı senin kalbine bir hidayet rehberi, önce gelen kitapları doÄŸrulayıcı ve müminler için de müjdeci olarak indirmiÅŸtir.” Ayette Cebrail (as)’a düÅŸmanlık edenler kınanmış ama bunların kimler olduÄŸu beyan edilmeyerek müphem bırakılmıştır. Hz. Peygamber (sas) ise bu kimselerin Yahudiler olduÄŸunu belirtmiÅŸtir.
-
Hz. Peygamberin ümmeti hakkında ÅŸöyle buyrulmaktadır: “Böylece, sizler insanlara birer ÅŸahit olasınız ve peygamber de size bir ÅŸahit olsun diye size orta bir ümmet yaptık.” Ayetteki “Sizi orta ümmet yaptık” daki “vasat” kelimesinin birçok anlamına olmasına raÄŸmen, Peygamber (sas) onu “adl” olarak tefsir etmiÅŸtir.
-
Namazın önemiyle ilgili olarak: “Namazlara, özellikle orta namaza devam edin” ÅŸeklinde buyrulmuÅŸ ve “orta” namaz” müphem olarak bırakılmıştır. Sünnette ise “Orta namaz”, ikindi Namazı olarak tefsir edilmiÅŸtir.
-
Uhud savaşında bahsederken iki topluluÄŸun, münafıkların olumsuz tutumlarından etkilenerek geriye doÄŸru meyletmelerinden ÅŸöyle bahsedilmektedir: “Sizden iki takım bozulup geri çekilmek üzere idi; oysa Allah onların dostu idi, inananlar yalnız Allah'a güvensinler.” Ayette iki topluluk ÅŸeklinde müphem olarak zikredilirken Hadis-i Åžerifte bu iki topluluÄŸun Benu Harse ve Benu Seleme olduÄŸu bildirilmiÅŸtir.
-
Münafıkların affedilmeyeceÄŸi ile ilgili olarak; “(Ey Muhammed!) Onlar için ister af dile ister dileme; onlar için yetmiÅŸ kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecek.” Åžeklinde “onlar”dan maksadın kim olduÄŸu müphem olarak bırakılmıştır. Hadis-i Åžerif de ise bu kimselerin münafıklar ve onların reisi Abdullah olduÄŸu belirtilmiÅŸtir.
-
“Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı ÅŸahitliktir.” Peygamber (sas) buradaki “ÅŸahitlik” den maksadın gece ve gündüz meleklerinin onun namaz kılmasına ÅŸahitlik yapmaları olduÄŸunu belirtmiÅŸtir.
-
​