top of page

Bağımsız Kırım Rüyası ve Sonu (1774-1783)

Kırım.png

(Atlas Dergisinden alınmıştır)

​

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Bağımsız Kırım Devleti 1774-1776

II. Katerina’nın Osmanlılar ve Tatarlar karşısındaki kesin zaferine raÄŸmen hanlığı niye ilhak etmediÄŸi Kırım tarihinin büyük sorularından biridir. Halbuki müÅŸavirlerinin çoÄŸu ona ilhakın en akıllıca hareket olduÄŸunu ve imparatorluÄŸuna büyük faydalar saÄŸlayacağını söylemiÅŸlerdi.  

​

Kırım Tatarları için 9 yıl süren bu bağımsızlık zor ve karışıklıklarla dolu bir dönemdi. Hem Rus hem de Osmanlı hükümetlerinin Kırım’daki geliÅŸmelerde söz sahibi olmaları zorluÄŸu arttırıyordu.

​

1773-74

SerhatKuzucu.jpg

Serhat Kuzucu'nun Kırım Hanlığı ve Osmanlı-Rus SavaÅŸları (Selenge: 2013) kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Sahib Giray

Küçük Kaynarca AntlaÅŸmasıyla birlikte Kırım halkı bağımsız olup, Cengiz soyundan istedikleri bir kiÅŸiyi han seçerek Kırım Hanlığı’nın başına getirebileceklerdi. Bu dönemde III. Selim Girayın savaÅŸ esnasında Ä°stanbul’a kaçmasından dolayı Kırım tahtı boÅŸtu. Bu sebeple Kırım ileri gelenleri (Mirzalar) toplandılar ve Sahip Giray’ı han seçerek Kırım tahtına çıkardılar.

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Göçler gitgide artıyordu ve yarımada korkutucu bir biçimde ıssızlaşıyordu. Büyük kalabalıklar Rumeli'ye, Bucak'a veya Besarabya'ya, Yeni Sırbistan'a ve Kuban'a göç ediyordu. Tabii ki Tatar Devleti'nin damarı olan ordu da buna paralel olarak çöküyordu. Hanın 100 bin, kalgayın 60 bin ve Nureddinin 40 bin süvari, hatta gerektiÄŸinde bunun iki katını sefere çıkartabildiÄŸi zamanlar çoktan geçmiÅŸti.

​

Barış kutlamalarının sarhoÅŸluÄŸu daha geçmemiÅŸti ki Kırım'dan ve Ä°stanbul'dan gelen haberler, çariçenin kabinesinin olumlu ruh halinde kötü bir tat bıraktı. Babıali'nin hala barış ÅŸartlarını yerine getirmeye niyetli olmadığım anlamak zorunda kaldılar. Barış onaylandıktan kısa bir süre sonra Rusya'nın himayesi altında seçilen Sahib Giray Han'a gönderilen onay beratı öyle bir dille ve öyle bir ÅŸekilde yazılmıştı ki, Sahib Giray Han bu beratı kabul etmeyi reddetti. Zira padiÅŸahın dini lider olarak anlaÅŸmaya göre onayını içermekle kalmayıp, hanı Babıali'nin dünyevi bir vasalı olarak gösteriyordu. Sahib Giray Han aynı sebeplerden ötürü, kendisine bu esnada tasdikin birer iÅŸareti olarak gönderilen kılıcı, ÅŸapkayı ve samur kürkü de yalnızca olaÄŸan birer hediye olarak kabul etmek istiyordu.

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Sahib Giray’ın Ä°ktidarı SaÄŸlayamaması ve Devlet Giray’ın Muhalefeti

1774’deki Rus zaferi ve yapılan anlaÅŸmalardan sonra Kırım’ın ÅŸaÅŸkına dönen zadegan sınıfının maneviyatı bozulmuÅŸtu. Her iki anlaÅŸma da toplumlar ve hükümetlerinin ananelerine aykırı yönde reorganizasyonunu ön görüyordu. Bu ÅŸaÅŸkınlık Kırım liderlerinin ve Sahib Giray Han’ın anlaÅŸmanın ÅŸartlarının aksine Osmanlılarla savaÅŸ öncesi münasebetlerini tesis etmeyi denemelerine sebep oldu. Sahib Giray, 1773 yılı sonlarında Bahçesaray’daki Rus konsolosunu tevkif ettirmesine ve Osmanlılara onların “bağımsızlık ÅŸartlarını ortadan kaldırıp, hanın Ä°stanbul tarafından tayini adetine tekrar dönülmesini” talep eden bir istida göndermesine raÄŸmen, uzun süre iktidarda kalamadı. Osmanlılar, Küçük Kaynarca AnlaÅŸmasının maddelerine ve ruhuna riayet ederek Sahib Giray’ın istidasını geri çevirdiler.

​

Savaşın son yıllarında Osmanlıların Kuban’a yolladıkları Devlet Giray, 1774’de Babıali’nin imzaladığı anlaÅŸmayı kabul etmeyi redetti. Azak civarında Ruslara karşı askeri harekata devam etti ve Kafkas kabilelerinden müteÅŸekkil kalabalık bir ordu ile Taman’a yürüdü. 1774 yılı sonunda ordusu ile berzahı geçti, YenikaleKerç’teki Rus müdafaasını kırarak Kefe’yi ele geçirdi. Fakat Sahib Giray’ın ve yakındaki Rus garnizonlarının herhangi bir direniÅŸiyle karşılaÅŸmadı. Devlet Giray’ın niyeti açıkça Kırım tahtını ele geçirmek ve Osmanlı desteÄŸi ve Osmanlılar tarafından tanınmayı talep edip anlaÅŸma ÅŸartlarını ihlal etmekti.

​

Sahib Giray, Kırım’dan Ä°stanbul’a iltica etti ve hayatının sonuna kadar orada yaÅŸadı.

1774-76

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Devlet Giray

Oysa Babıali karşı telkinlerine kulak asmayarak, kendisine sadık Tatar grubunu ona karşı kışkırtıp sonunda Sahib Giray Han'ın tahttan alınmasını ve Kuban'da soydaÅŸlarının yanında bulunan ve daha önce de tahta oturmuÅŸ olan Devlet Giray'ın ikinci kez Kırım hanı seçilmesini saÄŸladı. Sahib Giray Ä°stanbul'a geldi, fakat hemen Çatalca'daki çiftliÄŸe sürgün edildi.

​

Devlet Giray ise hemen Kerç ve Yenikale'den Bahçesaray yakınlarına kadar bir gözlem birliÄŸi gönderen Rusların desteklediÄŸi muhalefet grubuna karşı tek başına ayakta kalamayacağını anladı. Bu yüzden en itibarlı devlet memurları ve yaklaşık 200 mirzadan oluÅŸan bir heyeti, Babıali'nin himayesini ve yardımını ÅŸiddetle talep ettiÄŸi bir rica mektubu ile Ä°stanbul'a göndermiÅŸti. "Bağımsızlık utancını kabul etmeyip, yeniden Babıali'ye tabi olmak ve hepimizin sonu olacaksa bile Kerç, Yenikale ve Kılburun Ruslardan geri alınana kadar savaÅŸ yapmak istiyoruz" deniyordu bu mektupta.

​

Oysa Divan-ı Hümayun, baÅŸlangıçta onlarla açıkça irtibata geçme cesaretini göstermedi.

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Bu olaylar Osmanlı hükümetinin canını sıktı. Bu sırada Osmanlı divanı, hükümetin dikkatini askeri meselelerden iç meselelere kaydırmak isteyen inkılapçıların kontrolü altındaydı. Onlar Kırım’a Osmanlı müdahalesini gerektirecek her geliÅŸmeyi planları için çok tehlikeli buluyorlardı. Fakat Devlet Giray safdil deÄŸildi. Ä°lk iÅŸi Rus ajanı Veselitski’yi serbest bıraktırmak oldu. Devlet Giray da Rus desteÄŸini saÄŸlamaya çalışıyordu.

​

II. Katerina, herkesi ÅŸaşırtarak Devlet Giray’ı han olarak tanıdı. Fakat Katerina Rusya’da kendi Kırımlı gözdesi Åžahin Giray’la yakın iÅŸbirliÄŸini sürdürmeye devam etti. Katerina sabırlıydı ve Åžahin Giray tahtı ele geçirecek yeterli gücü toplayana kadar Devlet Giray’ın hüküm sürmesine ses çıkarmadı. Zaten çok geçmeden Devlet Giray seleflerinin hatalarını tekrarlamaya baÅŸlamıştı. Katerina’nın 1770’de hanlıktan kendi tarafına cezbetmeyi baÅŸardığı kuzeydeki Nogay kabileleri Devlet Giray’ı yerinden etmek için çariçe lehine harekete geçtiler. Zaten han da Nogayların baÄŸlılığını kazanmak için hiç gayret sarf etmemiÅŸ, onları Ruslarla yapılan iÅŸbirliÄŸinin tehlikeleri hakkında ikaz etmeye gerek görmemiÅŸti

​

Devlet Giray, 1775 Temmuzunda Ä°stanbul’a on altı mirzadan oluÅŸan bir heyet gönderdi ve Osmanlıların anlaÅŸmayı yırtıp, Kırım Hanlığı’m tekrar tabi olarak kabul etmelerini istedi. Ä°stanbul’da bulunan pek çok Kırım mültecisi de Sultan I. Abdülhamit’in yeni Kırım hükümetini desteklemesini talep ederek, Osmanlıların Kırım’a müdahalesi için büyük destek saÄŸladılar. Fakat Ahmed Resmi’nin liderliÄŸindeki inkılapçılar Osmanlı hareketini önlediler. Savaşın imparatorluÄŸun tamamen çökmesine sebep olabileceÄŸinin farkındaydılar. 

​

II. Katerina, Åžahin Giray’ın tahtı ele geçirmesine yardım etmek için Nogay Ordu’ları ile kazandığı tecrübeden faydalandı. Åžahin Giray’ı Kuban’daki Nogay hükümetinin başına tayin etti ve Can Mambet Bey’i idari iÅŸlerde yardımına verdi.  

​

Ruslar, 1775 yılı boyunca Osmanlıları Devlet Giray’a hiçbir yardımda bulunmamaya ikna etmeye çalıştılar. Aynı zamanda Katerina, General Prozorovski’nin komutasında Perekop hattı boyunca güçlü bir askerî yığınak yaptırdı. Bu birlikler, sayıca nisbeten zayıf olmalarına raÄŸmen Devlet Giray’a karşı kullanılacak büyük Rus yığınağının baÅŸlangıcını oluÅŸturdular.

​

Devlet Giray, bir yıldan biraz uzun bir süre iktidarda kaldı. Devlet Giray’ın hemen hiç geliri yoktu. Seleflerinin Osmanlı yardımlarından ve savaÅŸ ganimetlerinden saÄŸladıkları gelire sahip deÄŸildi. Rusları ve Åžahin Giray’ı yarımadaya sokmamak ve kabileleri tatmin etmek için yeterli silahlı gücü ayakta tutacak mali kaynakları da yoktu.

​

1776-78

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

İkinci Rus istilası 1776-1778

Rusların Åžahin Giray’ı Ä°ktidara Getirmeleri

Katerina, 1776 Kasımında Kırım’ın istila edilmesini emretti. 1777 Ocağında Åžahin Giray Nogayların yardımıyla Kerç berzahını geçti ve yavaÅŸ yavaÅŸ Kefe’ye, arkasından da Bahçesaray’a ilerledi. Mart ayı sonunda Devlet Giray emellerinin gerçekleÅŸmeyeceÄŸini nihayet fark etti. Osmanlılardan yardım gelmemiÅŸti ve yarımadadaki gerekli desteÄŸin çoÄŸu artık Åžahin Giray’ın tarafındaydı. Devlet Giray tahttan feragat etti ve en yakınlarıyla birlikte yelkenliyle Ä°stanbul’a gitti. Orada Osmanlı hükümetinin maaÅŸ ve içinde hayatının geri kalan son dört yılını geçirdiÄŸi malikane ÅŸeklindeki geç kalmış yardımına nail oldu.

​

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Åžahin Giray, Tatarları ve Rus yardımcı kıtası ile hiçbir engelle karşılaÅŸmadan Taman'a doÄŸru ilerlemiÅŸ, burada bulunan az sayıdaki Osmanlı muhafız kıtasını ele geçirip gözetim altında Özü'ye göndermiÅŸ ve vakit kaybetmeden hiçbir yerde ciddi bir engelle karşılaÅŸmadığı yarımadaya girmiÅŸti. Az sayıda sadık adamı ile her yerde geri püskürtülen Devlet Giray, tahtı ve ülkeyi terk etmekten baÅŸka bir çare göremeyip gemiye binerek önce Sinop'a, sonra da Ä°stanbul'a geldi.  

​

Hepsi de olaÄŸanüstü eÄŸitimli bir bey ve beÅŸ ulemadan oluÅŸan ve Temmuz ayında St. Petersburg'a varan Tatar elçilik heyeti, St. Petersburg'da beklenebileceÄŸi gibi, çok iyi karşılandı. Buna karşın çariçenin tahtı önünde resmi huzura kabul sırasında kullandıkları dil, oldukça mütevazi idi. Sözcüleri aracılığıyla, milletinin Rusya'dan uzun zamandan beri gördüÄŸü iyiliklerin pekala farkında olduÄŸunu, ama kötü ve cüretkar davranışları ile bu iyiliÄŸin karşılığım veremediklerini belirtiyordu; bu hususta suçunu kabul ediyor, affedilmeyi istiyor ve çariçeden gelecekte bağımsızlığını muhafaza etmek için güçlü himayesini rica ediyordu. Bu talepleri tabii ki yerine getirildi.

​

Åžahin Giray'ın Ä°stanbul'a gönderdiÄŸi elçilik heyetinin baÅŸarısı tabii ki tamamen farklı idi. Mayıs ayı sonunda buraya varan murahhaslar, gerçi Babıali tarafından gereken onurlarla karşılanmış ve krallar gibi muamele görmüÅŸlerdi. Åžahin Giray Han ile uzlaÅŸmayı yeÄŸleyen barış yanlılarından yöne ağırlıklarını koydular.

​

SerhatKuzucu.jpg

Serhat Kuzucu'nun Kırım Hanlığı ve Osmanlı-Rus SavaÅŸları (Selenge: 2013) kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Åžahin Giray, eski Kırım hanı Sahip Giray’ın kardeÅŸiydi. Onun döneminde veliaht han olarak da görev yapmıştı. Venedik’te eÄŸitimi için uzun yıllar kalarak, Ä°talyanca öÄŸrenmiÅŸ ve Batının modern fikirlerini benimsemiÅŸti. 1772 yılında Kırım Hanlığı adına heyet baÅŸkanı olarak gittiÄŸi Petersburg’ta II. Katerina ile görüÅŸerek onunla tanışmış ve sevgisini kazanmıştı.  

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Kırım'da Åžahin Giray ile defalarca temasta bulunan Rus bir generale göre, iyi niyetli ama biraz yumuÅŸak ve dürüst niyetlerine raÄŸmen Tatarlar gibi bir millette saygı uyandırmak için gerekli önemli özelliklere sahip olmayan merhametli bir hükümdardı. Bilhassa milletinin savaÅŸçı ruhundan yoksundu, ama buna karşın o dönemlerde birkaç yıl yaÅŸadığı St. Petersburg'da edinilebilen Avrupa tarzında belli bir eÄŸitime sahipti.

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Åžahin Giray, hanlığın DoÄŸu Avrupa’da eski nüfuzunu tekrar kazanması için hanın tek başına hüküm sürmeye yeterli gücü kazanması gerektiÄŸi neticesine varmıştı. Bu da, Rusya’dakine benzer bir siyasî sistemin tesisi manasına geliyordu. Bu yüzden Åžahin Giray önce hanlıktaki otorite eksikliÄŸini gidermekle meÅŸgul oldu. 1777 sonlarında Bahçesaray’a girdiÄŸi zaman bütün bey, mirza ve zadeganın etmek zorunda oldukları biat yeminine ÅŸöyle bir ilave yaptı:

“Hanların ileride seçimi ÅŸüphesiz aramızda bölünme ve kavgalara sebep olacağından, biz, sahibi taht hanın oÄŸulları arasından tahta geçecek olanı seçmesini arzu ediyoruz.”

​

GeçmiÅŸte, divan hanın otoritesinden bağımsız bir müesseseydi ve gayesi önemli devlet meselelerinde tavsiyelerde bulunmaktı. Åžahin Giray, yeni divan'ı toplarken geçmiÅŸte olduÄŸu gibi bütün kabile reisleri yerine yalnızca tahta çıkışında kendisini destekleyen Mansurlarla Åžirinleri davet etti. Ulemadan hiç kimse divana katılmaya çaÄŸrılmadı. Åžahin Giray, bu ÅŸekilde divan’ı arzularını yerine getirecek bir müessese haline getirmeyi ümit ediyordu.

​

Beylik problemi daha müÅŸküldü. Kabileler, beylik topraklarını meÅŸruiyet ve anane yönünden Giraylara eÅŸit olan atalarından tevarüs edilmiÅŸ olarak kabul ediyorlardı. Önceki hanların beylikler üzerinde hemen hemen hiç nüfuz veya otoriteleri yoktu. Hanın memurları oralarda vergi toplamak ve davalara bakmak gibi basit iÅŸlemleri bile yapamazlardı. Önceleri Åžahin Giray fazla birÅŸey yapamadı. Ä°ÅŸe beylikleri kadılık olarak adlandırmakla baÅŸladı. Kadılık, bey gibi iki hükümdar arasındaki eÅŸit olmayan güç münasebeti manasına deÄŸil de metbû ile görevlisi arasındaki siyasî münasebet manasına geliyordu.  

​

Nihayet Åžahin Giray, 18. yüzyıl sonunun modern ve mutlak bir hakimine daha layık bir saray inÅŸasına niyetlendi. Katerina’dan “Batı mimarisine alışkın duvar ustalarını” Bahçesaray’a göndermesini rica etti.

​

Bu siyasî inkılapların, sadece kendi menfaatlerini temsil eden hükümet müesseseleri ve veraset yoluyla geçen bir hanlığın yaratılması, kabilelerden mahallî otoritenin alınması ve Batı tarzında yeni bir sarayın inÅŸası gibi bir dizi teÅŸebbüsün amacı, Åžahin Giray’ın mutlak bir hükümdar gücü ve görünüÅŸüne sahip olmasıydı.

​

Åžahin Giray, “feodal” askeri güçlerin yerini sadece kendi otoritesine baÄŸlı daimi bir ordunun alması gerektiÄŸine karar verdi ve onları eÄŸitmek üzere Rusların Bahçesaray’a müÅŸavir ve eÄŸitmen göndermelerini istedi. Yeni ordusunun Batılı üniformalarıyla Batılı bir ordu gibi görünmesini istiyordu. Böyle bir ordunun büyük masrafını karşılamak için önce beylerin ÅŸahsî tasarrufunda olan kaynakların çoÄŸunu merkezî hükümete veren bir vergi sistemini yürürlüÄŸe sokmaya çalıştı.

​

Åžahin Giray’a karşı muhalefet

1777 sonbaharında yeni vergileri, Kırım Tatar gençlerinin orduya alınma nizamını açıklayarak, ÅŸehirlerde yeni makamlara memurlar atadığını ilan etti. Hanın inkılaplarının getireceklerinden dehÅŸete düÅŸen Mansur ve Åžirin kabilelerinin reisleri dahi, müesseseleÅŸmiÅŸ nüfuzlarını yok edecek olan yeni idareyi desteklemeÄŸe niyetli deÄŸildiler.

​

1777 sonundaki iki geliÅŸme isyan kıvılcımını yarattı. Han, birinci olarak Kırım’daki gayrı müslim cemaatlarla olan geleneksel Tatar münasebetlerini deÄŸiÅŸtirme hatasını iÅŸledi. Büyük Hristiyan ve Yahudi cemaatlerine 15. yy.'dan beri bağımsız hukukî ve mahallî siyasî idari hakkı verilmiÅŸti. Bu cemaatlerin ayrı oluÅŸlarının saÄŸladığı karşılıklı ortak menfaatin farkında olmayan Åžahin Giray, her iki cemaati de aynı kanunlara tabi kılmaya kalktı. Bütün tebasına eÅŸit vatandaÅŸlık saÄŸlamak istiyordu. Vergilendirme ve askerlik hizmetinde Müslümanlarla gayrı müslimler arasında ayrıcalık olmayacaktı. Mahalli mahkemelerdeki hakimler, Ä°slam veya Hristiyan din hukukuna göre deÄŸil de Kırım devlet kanunlarına göre hükümler vereceklerdi. Müslümanlara göre iÅŸin en kötüsü, Åžahin Giray kafirlerin hukuki adetlerini getirip Ä°slamî hukuk sisteminin bazı temellerini deÄŸiÅŸtirmeye niyetleniyor olmasıydı. Gayrı müslim cemaatler bu deÄŸiÅŸikliklerden ÅŸaÅŸkınlığa düÅŸmüÅŸlerdi. Tatarlar ise bu hareketleri Åžahin Giray’ın da sahip olduÄŸunu var saydıkları kendi dini inanışlarından rezilane bir vazgeçiÅŸ olarak görüyorlardı.

​

Åžahin Giray’ın kontrolünde olmayan ikinci geliÅŸme ise Kırım yarımadasında organize Rus iskanının baÅŸlamasıydı. 1777 yılı sonlarında Katerina Osmanlı Ä°mparatorluÄŸumdan gelen Rum ve Slav göçmenlerin Kırım’a yerleÅŸtirilmesi için hazırlıklar yapılmasını emretmiÅŸti. Bu yeni koloniler “Çariçe hanımefendilerinin silahlı kuvvetlerinin kontrolü altına” verilmiÅŸlerdi ve görevleri “Kırım’da Rusya’nın pozisyonunu güçlendirmekti.

​

GeliÅŸleri, Tatarların Åžahin Giray’a karşı besledikleri sevginin en alt noktaya ginmesine sebep oldu. Han, yeni ordusunu gelenlerin bölgede serbest hareket etmesini engelleyen Yenikale civarındaki asilerin üzerine gönderdi. Fakat ordusu asilerin saflarına geçti. Rusların yardım vaadinin dışında Åžahin Giray’ın elinde hiçbir iç destek kalmamıştı.

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Åžahin Giray çok geçmeden beceriksiz olduÄŸu ortaya çıktı ve kendisi için gösterilen çabalara deÄŸmeyen bir aptal olarak görülmeye baÅŸlandı; onu önde tutmak ve muhafaza etmek siyasi bir zorunluluk olmamış olsaydı belki de Åžahin Giray'ı hemen bırakacaklardı.

​

Her ÅŸeye raÄŸmen, Rusya'nın himayesi altında, kendisine bahÅŸedilen bağımsız bir hükümdarın rolünü oynamak istiyordu. Hristiyan ve Avrupa geleneklerini benimsedi ve ülkesine Rus tarzında ÅŸekil verebileceÄŸini ve yönetebileceÄŸini düÅŸünüyordu. Tabii ki bütün bunlar Tatarların henüz sönmemiÅŸ milliyetçilik duygularını kabartıyordu ve büyük bir kısmının Åžahin Giray'a sırt çevirmesine sebep oldu. Bilhassa yerel askeri düzeni kaldırarak, bunun yerine silahlı kuvvetleri Avrupa tarzında düzenleme çabalan, öfkelerini üzerine çekiyordu. Birlikler, alaylar ve bölükler olarak düzenlenecek, Rus tarzında silahlanacak ve talim yapacak, düzenli maaÅŸ alacak, fakat aynı zamanda daha sert bir disipline tabi tutulacaktı.

​

1777-78

SerhatKuzucu.jpg

Serhat Kuzucu'nun Kırım Hanlığı ve Osmanlı-Rus SavaÅŸları (Selenge: 2013) kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Tatar İsyanı

Åžahin Giray’ın, Kırım içerisinde altı bin süvari ve altı bin piyade askeri toplayıp silahlarını teslim aldıktan sonra bunları yüzer ve yüz elliÅŸer gruplar hâlinde Rus generalinin emrine vermek istemesi bardağı taşıran son damla oldu. Toplanan askerler arasında bulunan Onbaşı Seyit Molla Ahmet bu birliÄŸin Ruslara teslim edileceÄŸi haberini alınca yanındaki askerlerle birlikte Åžahin Giray’a karşı isyan etti. Ä°syancılar, önce bu askerleri toplamak için Åžahin Giray tarafından görevlendirilen mirzayı ve emrindeki bin kadar Kazak askerini öldürdüler. Daha sonra Bahçesaray’ı iÅŸgal ederek, Åžahin Giray’ın burada yeni yaptırdığı kaleyi bastılar ve altı bin Rus askerini kılıçtan geçirdiler. Åžahin Giray canını zor kurtararak Rus Generalinin yanına sığınmak zorunda kaldı. Ä°syancılar Rus Generaline elçi yollayarak Åžahin Giray’ın kendilerine teslim edilmesini istemediler. Fakat, Rus generali Åžahin Giray'ın II. Katerina’nın misafiri olarak yanında bulunduÄŸunu belirterek, onların bu isteÄŸini geri çevirdi.

​

Kırım llanlıgı’nda Åžahin Giray’a karşı baÅŸlayan isyan kısa sürede tüm Kırıma sıçradı. Yenikale etrafında Halim Giray ve Kırımlıların askeri baÅŸbuÄŸu Veli Åžah Seyit, Kuban Bölgesinde de Hacı Giray Sultan ve Kadir Giray Sultan ile Toktamış Giray Sultan Åžahin Giray’a karşı mücadele etmeye baÅŸladılar. Yine Kabartay bölgesine yakın bir bölgede toplanan ÇerkeÅŸ, Nogay ve Abazalar ile daÄŸlık kesimlerde yaÅŸayan halklar da Åžahin Giray ve Ruslara karşı ittifak kurarak bu isyana katıldılar.

​

II.Katerina, Kırım’da meydana gelen bu olayları yakından takip etmekteydi. Ä°syanın baÅŸlangıcında Rus birliklerinin bu olayın dışında kalmasını ve Åžahin Giray’ın kurduÄŸu yeni ordusuyla isyanı bastırmasını teklif etmiÅŸti. Fakaı Åžahin Giray’a baÄŸlı askerlerin savaÅŸmadan isyancıların tarafına geçmesi sebebiyle, II. Katerina’nın talimatıyla Rus ordusu Åžahin Giray’ı korumak ve Kırım’daki isyanı bastırmak üzere harekele geçti. Åžahin Giray, Rusya'dan aldığı hu destekle önce Kefe'yi kuÅŸattı ve burada bulunan birçok Müslüman’ı katletti. Kefe’yi zapt ettikten sonra Tatnan ve Kuban Bölgesindeki Tatarlara mektup yazarak, Kırım ahalisinden baÅŸ kaldıranların bir kısmının öldürüldüÄŸünü, onlara uyanların sonunun da aynı olacağı hususunda Tatarları uyardı.

​

Åžahin Giray Kırım’da baÅŸlayan bu isyanın sadece kendine muhalif bir grup Kırımlı tarafından çıkarıldığını düÅŸünse de Ruslar bu ayaklanmanın geniÅŸ bir kesimi kapsadığını biliyordu. Ä°syana hemen hemen bütün ulema ve ÅŸirinler baÅŸta olmak üzere aÅŸiretlerin birçoÄŸu ve Giray sülalesinin tamamına yakını katılmıştı. Åžahin Giray’a sadece Hıristiyan azınlıklar ile kendi adamları sadık kalmıştı. Han, bu isyanları hamisi Rusların da yardımıyla ancak Ocak 1778 yılında ve kısmen kontrol altına alabildi.

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Kırım'ın Rus komutanı ile birlikte ve San Andreas niÅŸanını takmış bir halde gelen Åžahin Giray nezdinde 500 kiÅŸilik bir Tatar birliÄŸi yeni tarza göre talim yapacakken, hatta onlara zorla Rus üniformaları giydirecek kadar ileri gidilirken, aniden saflardan Åžahin Giray'ın üzerine ateÅŸlenen, ama hedefine ulaÅŸmayan üç kurÅŸun, genel ayaklanmanın iÅŸaretini verdi. Yakınlarda bulunan 16 bin kadar Tatar aceleyle buraya geldiler ve Prens Prosorovski acilen hazır beklettiÄŸi ve asileri her yönden ablukaya alan bir birliÄŸi yanına çekmemiÅŸ olsa idi, Åžahin Giray ve maiyetinin sonu "gelebilirdi. Ruslara da oldukça pahalıya mal olan korkunç bir katliamda asilerin büyük bir kısmı öldürüldü. 

​

O tarihten sonra aslında Åžahin Giray'ın görünüÅŸteki hükümdarlığı gerçekten de sona ermiÅŸti. Kendini artık tamamen Rusya'nın ellerine bırakmaktan baÅŸka ne yapabilirdi ki? Adı geçen raporda belirtildiÄŸi gibi, söz konusu isyan bastırılır bastırılmaz, Prens Prosorovski'ye mutlak yönetimi devretti ve küçük maiyeti ile Rus karargahından ayrılmaya bile çekiniyordu.

​

Prens Prosorovski tabii ki kendisine verilen "mutlak gücü" hemen kullanmakta gecikmedi. Yarımadanın saldırıya açık bütün noktalarının, bilhassa limanların savunmasını saÄŸlamlaÅŸtırdı ve Taman'da bulunan orduyu 20 bin kiÅŸiye kadar takviye etti. Böylece ÅŸimdilik huzur saÄŸlanmıştı. Ancak Ruslara karşı isyan halindeki Tatarlar arasında el altından baÅŸ gösteren kızgınlık ve öfke de o denli büyüktü.

SerhatKuzucu.jpg

Serhat Kuzucu'nun Kırım Hanlığı ve Osmanlı-Rus SavaÅŸları (Selenge: 2013) kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Osmanlı Devleti’nin Tutumu

Küçük Kaynarca AntlaÅŸması’na göre Rusların hiçbir ÅŸekilde Kırım Hanlıgı’nın iç iÅŸlerine karışmamaları gerekirken, II. Katerina her fırsatta onların iç iÅŸlerine müdahale etmekteydi. Önce Sahip Giray’a karşı Åžahin Giray’ı destekleyerek Kırım tahtına çıkarmış, daha sonra da Kırım Hanlığı’nda Åžahin Giray karşı baÅŸlayan isyanı bahane ederek 40 bin askeriyle birlikte Kırım’a girmiÅŸti. Osmanlı Devleti ise Kırım’da yaÅŸanan bu olayları yakından takip etmekle beraber, Küçük Kaynarca AntlaÅŸması’nın hükümlerini ihlal etmemek için bir süre daha Kırım’a müdahaleden kaçınmıştır.

​

Osmanlı Devleti ile Rusya Kırım’da yaÅŸanan bu olaylardan dolayı birbirlerini suçlamaktaydı. Ä°ki ülke, aralarında yaÅŸanan bu siyasi gerginliÄŸe bir son vermek için diplomatik temaslara baÅŸlama kararı aldılar. Osmanlı Devleti ile Rusya arasında birincisi Salim PaÅŸa yalısında, Ä°kincisi de Aynalıkavak Sarayı’nda olmak üzere, iki görüÅŸme yapıldı. Bu toplantılara Osmanlı Devleti adına Müflizade Ahmet Efendi, Abdürrezzak Bahir Efendi ve Ä°brahim Münih Efendi; Rusya adına ise Büyükelçi Aleksandr Stachieviç ve iki tercümanı katıldı. Yapılan bu görüÅŸmelerde Osmanlı heyeti, Åžahin Giray’ın hanlığının meÅŸru olmadığının, halka zorla mazharlar imzalatıldığının ve Rusların hangi sebeple olursa olsun Kırım’a asker sokmalarının mevcut anılaÅŸmaya aykırı olduÄŸunu beyan ettiler. Rus tarafı ise Åžahin Giray’ın halkın isteÄŸi ile han seçildiÄŸini, Kırım Hanlığı’nda bulunan Rus askerlerinin de kendi iradeleriyle deÄŸil, tamamen Kırımlıların isteÄŸi doÄŸrultusunda burada bulunduÄŸunu belirtiyordu. Neticede, iki taraf yapılan uzun görüÅŸmeler sonunda Kırım meselesinde bir karara varamadan toplantıya son verdiler.

​

Öte taraftan, Åžahin Giray Rusya’dan aldığı askeri yardımla hiç vakit kaybetmeden isyan eden halka karşı sert müdahalelere baÅŸladı. Kırım halkı ise çaresiz bir ÅŸekilde, Ä°stanbul’a gönderdikleri elçiler vasıtasıyla içinde bulundukları zor durumu belirterek, Osmanlı Devleti’nden acil yardım, islemekteydiler. Osmanlı yönetimi, Kırım halkının bu isteklerine daha fazla kayıtsız kalamazdı. Divan-ı Hümayun’da yapılan uzun toplantılar sonrası, Kırım Hanlığına gerekli askeri yardımın yapılması kararı alınarak, bu görev için Canikli Ali PaÅŸa görevlendirildi. Ayrıca Kırım ve Kuban halkının da desteklediÄŸi eski Kırım hanlarından III. Selim Giray da Kırım’a han olarak gönderildi.

​

Osmanlı hükümeti, Kırım’a askeri müdahalede bulunma kararı aldıktan hemen sonra, Avrupa devletlerinin gözünde haksız duruma düÅŸmemek için, bu kararın gerekçelerini açıklamak üzere diplomatik giriÅŸimlere de baÅŸladı. Bu amaçla Ä°stanbul’da bulunan yabacı devletlerin elçilerine birer takrir verildi.

​

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Kırım Hanlığı için Selim Giray ile Åžahin Giray’ın Mücadelesi

Babıali Åžahin Giray'ın tanınmasına karşı direniÅŸinde daha da ısrarcı hale geldi ve karşısına sürgün edilen Devlet Giray Han'ın bir kardeÅŸi olan, gerekirse silahları ile desteklemeye kararlı göründüÄŸü Selim Giray'ı çıkarttı. KeÅŸke bu desteÄŸi hemen gerçekleÅŸtirmiÅŸ olsaydı!

​

Oysa o güne kadar dikkat çekmeden Rumeli'deki topraklarında yaÅŸayan Selim Giray'ı iyi bir silahlı kuvvet ile donatmak yerine, yanında yalnızca birkaç Türk subayı ile birlikte tek başına hemen birkaç bin Tatar'ın Selim Giray'ın tarafına geçtiÄŸi ve kendisini hanları olarak kabul ettiÄŸi Kırım'a gitmesine izin verdi. Lakin Kefe'ye yerleÅŸmeye ve buradan hükümdarlığını yarımadanın iç kesimlerine kadar geniÅŸletmeye yönelik ilk denemesi talihsiz geçti. Aralık ayı baÅŸlarında Kefe'ye gelir gelmez, Åžahin Giray önemli bir Rus birliÄŸinin başında acilen buraya geldi; savunması zayıf ÅŸehri hücumla ele geçirdi ve burada bulunan Tatarlar arasında korkunç bir katliam gerçekleÅŸtirdi. Selim Giray, son anda kaçabildi.

​

Divan-ı Hümayun ise bu Tatarlar yüzünden Rusya ile savaÅŸa girmeye hiç niyetli deÄŸildi. Aksine, Babıali'nin yalnızca baÅŸka çaresi kalmayınca Tatarların yardımcı gücü olarak silahlara sarılacağını açıkça belirtti. Selim Giray'ın Ocak 1778'de gelen arzuhalleri müspet karşılandı ve hiç vakit kaybetmeden kendisine istediÄŸi beratlar gönderildi. Yine de bütün bunlar Selim Giray'ı kurtaramadı.

SerhatKuzucu.jpg

Serhat Kuzucu'nun Kırım Hanlığı ve Osmanlı-Rus SavaÅŸları (Selenge: 2013) kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Osmanlı Devleti, Åžahin Girayın hanlığının meÅŸru olmadığı gerekçesiyle Kırım tahtına III. Selim Giray’ı han olarak atadı. Bu atama sonrası III. Selim Giray hiç vakit kaybetmeden Kırım’a hareket etti ve 1778 yılının Ocak ayı içerisinde Kırım’a ulaÅŸmayı baÅŸardı. Bu sırada Åžahin Giray ise Ruslardan aldığı destek sayesinde Kırım genelinde kontrolü ele geçirmek üzereydi.

​

Bu dönemde, Rusların Kırım Hanlığı topraklarında Akmescit’de yirmi bin kiÅŸiden oluÅŸan bir tabur askeri ve baÅŸta Or bölgesi olmak üzere Kırım’ın çeÅŸitli mevkilerine dağılmış iki-üç bin askeri mevcuttu. II. Katerina, Selim Giray’ın Kırım’a geldiÄŸi haberini alınca, mevcut askerlerine ek olarak üç bin piyade ve dört bin süvari askerini daha Kırım’a gönderdi.

​

Selim Giray’ın, Åžahin Giray ve Ruslara karşı mücadele edebilecek yeteri kadar asker ve mühimmatı yoktu. Harekete geçmek için Osmanlı tarafından gönderilecek yardımın gelmesini bekliyordu. Gönderilecek yardımın gecikmesi üzerine Selim Giray ile kardeÅŸleri Selamet ve Kaplan Giray saldırı karşısında fazla direnemeyerek önce Ûzi’ye, oradan da Ä°smail taraflarına kaçmak zorunda kaldı. Åžahin Giray, bu saldırılarında küçük, büyük ve ulema ayrımı yapmaksızın birçok Kırımlıyı katletti. Kırımlıların bir kısmı da canını zor kurtararak Avlita’ya (Sivastopol) kaçtı.

​

Åžahin Giray karşında baÅŸarısız olarak Osmanlı Devleti’ne iltica etmek zorunda kalan Selim Giray, “Åžayet ben orda iken Canikli Ali PaÅŸa gelseydi Kırım’daki kabileleri kendi tarafımıza alır, Kırını Hanlığı’nı Åžahin Giray’ın ve Rusların zulmünden kurtarırdık" demek suretiyle Kırım’da yaÅŸadığı hezimetin sorumlusu olarak Kırım Seraskeri Canikli Ali PaÅŸa’yı gösteriyordu

1779-82

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Üçüncü Rus istilası

Şahin Giray devrimlerinin yeniden başlaması

1779 baÅŸlarında Åžahin Giray iyi bir haber aldı: Osmanlı hükümeti Rusya ile Aynalı Kavak AnlaÅŸması’nı imzalamıştı. Bu anlaÅŸmaya göre Osmanlılar yaÅŸadığı sürece Åžahin Giray’ı Kırım hanı olarak tanıyorlar ve Kırım’ın meselelerine karışmamaya söz veriyorlardı.  

​

AnlaÅŸmada Ruslar birliklerini Kırım’dan çekmeye ve Özü civarındaki toprakları Osmanlılara geri vermeye söz vermiÅŸlerdi. Buna karşılık Osmanlı sultanı da Rusya’nın Kırım’ın siyasî meselelerine müdahale hakkını tanıyor ve Rus menfaatlerine uygun bir hanı kabul etmeyi taahhüt ediyordu. 1778’de Rus istilasıyla tamamen maneviyatları bozulmuÅŸ olan Kırım Tatarları, ileride Osmanlıların kendileri lehine müdahale etmesinin rüyasını bile göremeyeceklerini öÄŸrenince daha da bozulmuÅŸlardı. Nefret ettikleri Åžahin Giray’ın idaresi altında Rusya’ya tabi olarak yaÅŸanacak bir gelecek deÄŸiÅŸmez kaderleri olmuÅŸtu. Üstün askerî güçler karşısında yapabilecekleri pek birÅŸey kalmamıştı.

​

Åžahin Giray, ÅŸimdi Kırım’da 1777’de baÅŸlattığı inkılaplarından bazılarını tamamlamaya devam ediyordu. Hemen tamamen Nogaylardan, PolonyaIı paralı askerlerden, Kazaklardan müteÅŸekkil birliklerini tekrar kurdu. Tatarların deÄŸiÅŸken desteÄŸine baÄŸlı kılmak niyetinde deÄŸildi. Saraya sadece bir avuç Tatar kabul edilmiÅŸti. Üç yıl süreyle Åžahin Giray yarımadada nisbeten sakin bir hayatın tadını çıkardı; idaresine karşı olan muhalefet tesirli bir güç gösterisi yapabilecek durumda deÄŸildi.

Åžirokorad.png

A.B.Åžirokorad'nın Osmanlı-Rus SavaÅŸları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Kırım’da Yeni Åžehirler ve Serbest Dolaşım Problemi

Yekaterina ve Potemkin, vahÅŸi bölgenin birkaç yıl zarfında geliÅŸmiÅŸ bir Yeni Rusya’ya dönüÅŸmesi amacıyla bir takım köklü ıslahat tedbirleri aldılar. ÖrneÄŸin henüz 1770 sonlarında Kırım’dan ve bizzat Yunanistan’dan 20 binin üzerinde Yunanlı Yeni Rusya’ya iskân edildi. Bu Yunanlılar 1780’de Mariupol ÅŸehrini ve çevresindeki yirmi köyü kurdular. Yekaterina, 1781 yılında da Novorossya’ya [Yeni Rusya’ya] 20 bin serf iskân edilmesi yönünde buyruk çıkardı. Hükümet ayrıca subay, memur ve hatta muhaceret yoluyla gelen yabancılara Yeni Rusya arazilerinin bir kısmını bedelsiz olarak dağıttı. Arazi edinme ÅŸartları son derece elveriÅŸliydi. ÖrneÄŸin arazi alanlar on yıl süresince her türlü yükümlülükten muaftılar; ancak arazi sahipleri bu süre zarfında her 1500 hektara 13 hane olmak üzere insan iskân etmekle yükümlüydüler. 

​

10 yıl zarfında Novorossya ve Azak eyaleti valileri büyük toprak sahiplerine 4,5 milyon hektar toprak dağıttılar ve buralara takriben 100 bin kiÅŸi iskân edildi. 

​

Yekaterina, henüz 1769 yılında da Polonya topraklarından Yahudilerin göç ettirilmesine karar vermiÅŸti. Potemkin, 1781’de Kherson’i kurmaya baÅŸladı. Zaten orada daha önce 1779’da bir tersane kurulmuÅŸtu. Kherson’in kuruluÅŸundan iki yıl sonra, bu ÅŸehir üzerinden önemli miktarda mal gelmeye baÅŸladı. Üstelik bu mallar sadece Rusya’dan deÄŸil, Polonya ve hatta Avusturya’dan da geliyordu. Ne var ki Karadeniz’deki ticaret bütünüyle Osmanlı sultanının iradesine baÄŸlıydı. Ä°stediÄŸi an BoÄŸazları kapatıp Güney Rusya’da ekonomik kriz çıkmasını saÄŸlayabilirdi. Rusya sahillerinin güvenliÄŸini ve gemilerin serbestçe dolaÅŸma imkânını garanti altına almak, ancak Rusya’nın BoÄŸazları kontrol altında tutmasıyla mümkündü.

​

1781-83

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

1781-83 Tatar İsyanının Yeniden Başlaması

Fakat 1781’de tekrar müÅŸkülat çıktı. Åžahin Giray’ın sarayı çevresindeki Rus nüfuzuna daha fazla tahammül edemeyen Kırımlılar isyan ettiler. Önce Yedisan Nogayları Bahçesaray’ın müsaadesini almaksızın Murat Giray’ı kendilerine baÅŸ olarak “seçtiler.” Arkasından Murat Giray’ın idaresinde yarımadayı terk ettiler ve güneye doÄŸru Kuban nehrini geçtiler. Birkaç ay sonra Camboyluk ve Yediçkul Nogayları hanın gönderdiÄŸi görevlileri kabul etmeyi red ettiler ve kendilerinin ne hanın ne de Rusların hakimiyetine tabi olmadıklarını bildirdiler. Hanlığı bir arada tutan zayıf idare parçalanmaya baÅŸlamıştı.

​

1782 Nisanında Åžahin Giray’ın kendi ordusunun bir kısmı, komutanlarına isyan etti ve Taman’da gittikçe büyüyen asi güçlere katıldı.

​

Taman’da Åžahin Giray’ın iki kardeÅŸi, Arslan ve Bahadır Giraylar, Kırım ricalinin geri kalanlarıyla gizli temaslara giriÅŸtiler. Nisan sonunda belli baÅŸlı Tatar kabilelerinin temsilcileri, ulema ve Kefe kadısı, açıkça hanın devrilmesini planlıyorlardı.

 

14 Mayıs 1782’de küçük bir asi grubu, Åžahin Giray’ın ve Rus konsolosunun kadı ile siyasî meseleleri görüÅŸtüÄŸü Kefe’ye taarruz etti. Kısa bir çarpışmadan sonra Åžahin Giray ve birlikleri tamamen bozguna uÄŸratıldılar. Han ve birkaç taraftarı gemiyle Kerç’deki Rus kalesine kaçtılar. Asiler hemen Bahadır Giray’ı han olarak seçtiler ve yeni seçim için sultanın tasdikini almak üzere Ä°stanbul’a bir heyet gönderdiler. Kırım bağımsızlığının bu üçüncü devresinin artık sona erdiÄŸi ÅŸimdi açıkça belliydi. 1782 Haziran ve Temmuzunda Åžahin Giray’ın programına karşı olan isyan hareketi bütün Kırım yarımadasına yayıldı. Emniyetli bir yere kaçamayan bütün görevliler öldürüldü. Bahçesaray yakınlarında inÅŸasını baÅŸlattığı yeni sarayın temelleri yıkıldı. Ä°daresini temsil eden bütün resmî daireler ve hükümet binaları da tahrip edildi.

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Mirzaların Åžahin Giray Han'a karşı son ayaklanmasından sonra huzur yalnızca görünüÅŸte yeniden saÄŸlanmıştı. HoÅŸnutsuzluk ve kaynaÅŸmalar sürekli olarak artmıştı. Kerç ve Yenikale'de güçlü Rus birlikleri mevcuttu ve Åžahin Giray, Han sarayın muhtemelen yeniden çıkacak bir ayaklanma halinde onların yardımlarına mümkün olduÄŸunca hızlı baÅŸvurabilmek için Kefe'ye taşımıştı. 6 bin kiÅŸiye kadar yükselttiÄŸi kendi muhafız kıtasına artık neredeyse hiç güvenemiyordu. Nisan ayında ayaklanmayı bastırmak üzere gönderdiÄŸi Avrupa tarzında düzenlenmiÅŸ üç alay, Kuban Nehri'ni geçerek, burada mekân tutan eÅŸkiyalar ile birlik olmuÅŸtu.

​

Åžahin Giray Han, Rusların himayesi altında rahatça Kefe'de otururken, kardeÅŸlerinden biri olan Bahadır Giray, Kuban Tatarları boylarının çoÄŸu tarafından karşı han olarak seçilmiÅŸ ve bu hareketin başına geçmiÅŸti. Tatarların en güçlü boyları da hemen onun tarafına geçtiler. Åžahin Giray kendini ve hanlık onurunu, Rus çariçesinin muhafız alayı yüzbaşısı rütbesini Kabul ederek artık onların efendileri ve liderleri olamayacağı derecede küçük düÅŸürmüÅŸtü.

​

Neticede 1782 Mayıs'ında Bahadır Giray önemli bir askeri kuvvetle Kefe önlerine geldi; anlaşılan o ki, Åžahin Giray, başına geleceklerden tamamen habersizdi. Fatihin öfkesinden acilen kaçarak kurtulabilirdi. Bunun için beÅŸ Rus gemisi limanda hazır bekliyordu. Dolayısıyla acilen hazinelerinden taşıyabileceÄŸi kadarını yanına alarak, ailesi, saray efradı ve Rus sefiri ile birlikte Yenikale'ye gitmek üzere gemiye bindi. Hemen ardından Bahadır Giray, tek bir kılıç darbesine gerek kalmadan Kefe'yi iÅŸgal etti ve aÄŸabeyinin Avrupa tarzında döÅŸenmiÅŸ sarayını yanındaki Tatarların talanına bıraktı.

1783

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Rus istilası

Fakat Katerina askerî gücünü kullanarak Åžahin Giray’ı bir kere daha tahta çıkardı. Yeni Rus istilasının komutanlığına General Potemkin getirildi. Ordu Bahçesaray’a girdi ve asileri tekrar dağıtmaya muvaffak oldu. Bahadır Giray ve bazı taraftarları Kuban’ı geçip Osmanlı topraklarına sığındılar. Åžahin Giray, kuvvetli bir Rus askeri muhafazası altına tekrar Bahçesaray’a girdi.

​

Rusların geçmiÅŸ yıllarda daima almaya muvaffak oldukları alışılagelmiÅŸ hana sadakat bildirileri verilmiyordu bu sefer. Han, Bahadır Giray’ın bütün taraflarına karşı korkunç bir baskıya giriÅŸti. Åžahin Giray’ın son hükümdarlığı esnasında Rus ajanı olmuÅŸ olan Yakup AÄŸa, Potemkin’e endiÅŸeli bir not gönderdi ve Åžahin Giray’ın Kırım’daki bütün desteÄŸin kaybolmasına sebep olacak, tamamen sorumsuz bir ÅŸekilde hareket ettiÄŸini bildirdi. Katerina Rus müÅŸavirine Åžahin Giray’ı “bu mantıksız baskıyı” bırakmaya zorlamasını emretti. Çariçe ÅŸöyle diyordu:

“CömertliÄŸimiz ve ÅŸefkatimiz sadece kendisi için deÄŸil bütün Kırım halkı içindir. O, bu dehÅŸet verici ve zalim muameleyi durdurmalı, onlara yeni bir isyan için haklı bir sebep vermemelidir.”

​

Çariçenin emri boÅŸunaydı. Potemkin hanın hareketlerinden pek rahatsız deÄŸildi. Çünkü o, zaten Kırım’ın Ruslar tarafından bir sene sonra ilhakı için gereken hazırlıkları yapıyordu.

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Kendi yandaÅŸları bile davasından neredeyse tamamen vazgeçmiÅŸlerdi. Asi diye adlandırılan yandaÅŸları, Babıali tarafından terkedildiklerini hissettiklerinde, geri çekildikleri en uzak ve en ücra köÅŸelerden bile elçilerini gönüllü olarak tabi olacaklarını bildirmek için Åžahin Giray'a deÄŸil Rus generaline gönderdiler. Zira Ruslar daha o dönemlerde son ayaklanmadan sonra adeta bir düÅŸman ülkesindeymiÅŸ gibi bulundukları yarımadada buranın mutlak efendisi gibi hareket ediyorlardı.

​

Her yeri çöle çeviriyorlardı ve asi Tatarlar kalabalıklar halinde Rusya'ya sürgüne gönderiliyordu. Halkın en çalışkan kısmını oluÅŸturan binlerce Rum ve Ermeni ailesi de o dönemlerde yarımadadan ayrıldı ve Rus yönetiminin kendilerine Azak Denizi ile Donetz arasındaki sahipsiz topraklardan istedikleri kadar yer verdiÄŸi ve onlara önemli imtiyazlar tanıyarak göçlerini teÅŸvik ettiÄŸi Azak bölgesine yerleÅŸti.

​

 Åžahin Giray artık tamamen itaat altına alınmış Tatarlar tarafından tek ve meÅŸru han kabul edildi.

​

Hammer.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Kırım’ın Sonu

Åžimdi yalnız Kırım Hanlığının istikbali meselesi halledilmemiÅŸ olarak kalıyordu.  Fakat bu mesele, hepsinden daha önemli idi. Çariçe kuvvete baÅŸvurarak ve hiç vakit geçirmeden bu meselenin halline karar vermiÅŸ bulunuyordu.

Åžahin Giray'ın, Türkler tarafından kendi memleketinde sebebiyet verilen kargaÅŸalıklar dolayısiyle "Çariçe'nin himayesine sığınmak" istediÄŸi ve böylece bağımsız bir devletin reisi olmaktan, kendisine her yıl seksen bin ruble maaÅŸ baÄŸlanmak karşılığı olarak, istinkâf ettiÄŸi haberiyle notalar tamamlandı. 

​

28 haziranda, birçok ÅŸenlikler ve ziyafetler verildikten sonra Kırım'ın, Kuban'ın Mirzaları, bu önemli meseleyi bizzat halletmek amaciyle nihayet buralara gelmiÅŸ olan Patyomkin ve bunun   komutasındaki   generaller   tarafından bir araya toplanarak Åžahin Giray'ın istifa belgesi kendilerine okundu. Bunun üzerine Mirzalar, yeni hükümdar ve haklarının müdafii olan Katheriya'ya sadakat yemini yapmak zorunda kaldılar. Patyomkinin yeni hükümdar olarak II. Katherina'yı tanımaları hakkındaki buyruÄŸuna orada hazır bulunan Tatar büyükleri, top ve ÅŸarkı sesleri arasında itaat ettiler. Ä°ÅŸte bir zamanlar önlerinde bu kadar korkulan Kırım Tatarlarının hürriyetleri böyle sona eriyordu. Tatarlara bu iyilikte bulunanların daha ileriye giden bir plânları vardı. Bu plâna göre Tatarlar, daha kolay olarak ellerinden silâhları alınabilmek için Ural bozkırlarına sürüleceklerdi.

​

1783

AlanFisher.jpg

Alan Fisher'in Kırım Tatarları (Selenge: 2009) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

Rusya'nın Kırım'ı Kendi Topraklarına Katması

1783 Martında Potemkin, sevilmeyen bir kukla hükümdarı tahtında tutmanın sebep olduÄŸu büyük masrafa son vermek için Kırım’ın ilhakının önemine çariçeyi ikna etmek amacıyla Petersburg’a döndü. Nisanda Katerina ilhakı ilan eden bir bildiri yayınladı. Bu bildiride hareketini haklı göstermek için imparatorluÄŸunun 1768-1774 savaşındaki zaferlerinin meyvelerini toplayamadığını söylüyordu. Bağımsızlık baÅŸarılı olamamıştı ve Kırımlılar Rusya’nın armaÄŸanını kabul etmemekle nankörlük etmiÅŸlerdi. Yarımadada ilhakın akabinde pek az reaksiyon görüldü.  

Jorga.png

Nicolae Jorga'nın Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe: 2005) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

28 Haziran’da Kırım, Taman Adası ve Kuban mirzaları, anlaÅŸmazlıkları çözmek üzere bizzat buraya gelen Potemkin ve emrindeki generaller tarafından bir araya getirilip, Åžahin Giray Han’ın feragat belgesi okundu ve yeni hükümdarları ile imtiyazlarının savunucusu olan çariçeye baÄŸlılık yemini etmeleri istendi. Åžahin Giray Han, bu belgede, gönüllü olarak feragat ettiÄŸinden ve tamamen baÅŸlarından çekilmek istemediÄŸi tebaanın, halefinin kim olacağı hakkında karar vermekte özgür olduÄŸundan baÅŸka bir ÅŸey söylemiyordu. Mirzalar, top atışları ve müzik eÅŸliÄŸinde Potemkin’in Çariçe II. Katerina’yı hükümdarları olarak kabul etmeleri yönündeki “emrine” uydular. Kırım’ın bir zamanlar her yerde korku salan Tatarlarının özgürlüklerinin sonu böyle geldi. â€‹ 

​

SerhatKuzucu.jpg

Serhat Kuzucu'nun Kırım Hanlığı ve Osmanlı-Rus SavaÅŸları (Selenge: 2013) kitabından kısaltılarak alınmıştır. 

II. Katerina’nın emriyle General Potemkin askeri gücünü kullanarak Åžahin Giray’ı bir kez daha Kırım tahtına çıkarmıştı. Fakat General Potemkin Kırım Hanlığı’nın bu ÅŸekilde kukla bir han tarafından kontrol altında tutulmasından ise tamamen iÅŸgal edilerek Rusya’ya baÄŸlanmasından yanaydı. General Potemkin bu amaçla 1783 yılının Mart ayında Pelersburg’a giderek II. Katerina'yı Kırım’ın ilhakı için ikna etti. Zira Rusya’nın Kırım’ı iÅŸgali için ortada herhangi bir engel de yoktu. Kırını halkının Rus iÅŸgaline karşı koyacak herhangi bir askeri gücü kalmamıştı.

 

Osmanlı Devleti’nin Kırım Hanlığı na gereken yardımı yapamayacağı da aÅŸikârdı. Yine bu dönemde Osmanlı Devleti’nin gerek askeri gerekse mali gücü Rusya’yla yeni bir savaşı kaldırabilecek durumda da deÄŸildi.

General Potemkin 1783 yılının Nisan ayı içerisinde II. Katerina’nın emri doÄŸrultusunda beraberindeki askeri birliklerle Kırım’a girdi. Kefe, Taman ve Kuban Bölgesini iÅŸgal ettikten sonra, 21 Temmuz’da Kırım ileri gelenleri olan ulema ve mirzaları Kırım ortasındaki Karasu karargâhında toplayıp Rusya’nın Kırım’ı ilhakını ilan etti. Ayrıca burada II. Katerina’nm Kırım’ı ilhakı ile ilgili beyannamesini okudu. II. Katerina bu beyannamesinde Kırım Tatarlarına hitaben: “Siz müfsit bir kavimsiniz. Bize çok zahmet verdiniz. Sizlerden çektiÄŸimizi baÅŸka bir milletten çekmedik. Fesadınızdan kurtulmak için Osmanlı Devleti de sizden el çekerek serbestliÄŸinize karar vermiÅŸti. Hâlbuki bu sırada Osmanlı Devleti ile aramızı bozmak istediniz. Lâkin iki devlet hâlâ sulh üzeredirler. Ancak sizler nice bin askerimi katlettiniz ve bu uÄŸurda bu kadar akçe sarf eyledim. Ä°ÅŸte bunlara karşılık Taman, Kuban ve Kırım iklimini mülküme ekledim" diyordu.

​

Beyannamenin okunmasından sonra General Potemkin Kırım halkının imparatorluÄŸun diÄŸer tebaası ile aynı haklara sahip olacağını, canlarının, mallarının, camilerinin ve dini inanışlarının bundan sonra Rusya’nın teminatı altında olduÄŸunu taahhüt etmekteydi. Bu olaylardan sonra Rusya’ya tabi olmak isteyen ve boyun eÄŸen Kırım halkının bir kısmı Kırım Hanlığı’nda kalırken, binlerce Kırımlı gerek gemilerle gerekse kara yoluyla Osmanlı Devleti’ne göç etmek zorunda kaldı.  

​

Bu iÅŸgalden sonra, Aynalıkavak AntlaÅŸması ile ölene kadar Kırım hanı olarak alanmış olan Åžahin Giray’a Rusların artık ihtiyacı kalmamıştı. II. Katerina iÅŸgal sonrası Åžahin Giray’ın istifasını istedi. Åžahin Giray Ruslara güvenmenin bir hata olduÄŸunu anlamış olmasına karşın artık iÅŸ iÅŸten geçmiÅŸti. 1783 yılında Osmanlı Devleti’ne baÅŸvurup, iltica etmek ve eski Kırım hanları gibi Rumeli’nde yaÅŸamak istediÄŸini bildirdi.

​

I. Abdülhamid onun bu talebini hiç tereddüt etmeden kabul ederek, Osmanlı topraklarında istediÄŸi bir mahalde yerleÅŸmesine izin vereceÄŸini belirtti. Edirne’ye götürülmek için yola çıkartıldı. 30 Haziran 1787 tarihinde Edirne’ye getirilerek, bir süre burada bekletildikten sonra Gelibolu’ya, oradan da Rodos Adası’na götürüldü. 

Åžahin Giray, bu esaretine bir son vermek için kaçmaya teÅŸebbüs etli ve emrindeki adamları ile beraber gizlice Rodos Adası’ndaki Fransız konsolosluk binasına sığındı. Rodos Kadısı tarafından yakalanarak tekrar kaleye hapsedildi. Nihayet Åžahin Giray aynı yılın AÄŸustos 1787’de idam edildi ve kesilen başı Ä°stanbul’a yollandı.

​

Zinkeisen.jpg

Johann Wilhelm Zinkeisen'in Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu Tarihi (Yeditepe:2011) adlı kitabından kısaltılarak alınmıştır.

Zavallı han ise kısa ömürlü hükümdarlığının çöküÅŸü karşısında kendi varlığını bile kurtaramadı! Herkes tarafından terkedilmiÅŸ bir halde, yarımada Ruslar tarafından ele geçirildikten kısa bir süre sonra büyük sıkıntılar altında esaretten kurtulmuÅŸtu ve önce Ruslar tarafından henüz iÅŸgal edilmemiÅŸ bir bölgeye sığınmıştı. Yılın ortalarına doÄŸru hile ve zorla ele geçirmeyi baÅŸardılar. Han, sıkı bir gözetim altında tutuldu kendisine ödenen yıllık harcırah bile çok geçmeden öylesine azaltıldı ki, geçimini bile ancak karşılayabiliyordu. Burada sefalet içinde üç yıl geçirdikten sonra, 1787'de en amansız düÅŸmanlarının yanına kaçarak kurtulmaya çalışması, çaresizliÄŸin kendini sonunda nereye götürdüÄŸünün en iyi delili idi. BaÅŸarılı bir ÅŸekilde Hotin'e ulaÅŸtı ve buradan oldukça mütevazi kaleme alınmış bir yazıyla Babıali'den af ve himaye diledi. GörünüÅŸte dilekleri yerine getirildi. Lakin payitahtta kalmasına izin vermek yerine, hemen Rodos'a sürgüne gönderildi. Aynı yıl içinde Ä°stanbul'dan gönderilen cellatların ellerinde ÅŸiddetli bir direniÅŸten sonra ruhunu teslim etti.

​

Tatarların, kendilerini gururla Cengiz Han'ın soyundan geldiklerini söyleyen, hatta Osmanlı sultanlarının taht halefliÄŸi üzerinde bile bir nevi hak talep eden, oldukça eski Giray soyundan gelen son Kırım hanının sonu böyle oldu.   

Osmanlılar

bottom of page