top of page

Kişiliği

28 Şubat 1717’de İstanbul’da doğdu. Dindar, adil, çalışkan, azimli hamiyetli, metin, hassas ve ilme, alimlere hürmetkardı. Devrin alimleri seviyesinde ilmi vardı. Güzel konuşur ve yazardı. “Cihangir” mahlasıyla yazdığı şiirleri vardır. Çok kitap okurdu. Dış ülkelerden yazılmış kitapları da getirtir, incelerdi. Doğu ve Batı kültürüne vakıftı. Yapılan icraatları bizzat yerinde kontrol ederdi.[1]

 

İyi bir şairdi. İmzasını "El fakir Mustafa Han Salis" şeklinde atardı. Şu manzum duası meşhurdur:[2]

Ol Şah-ı Resul, Fahr-i Cihan aşkına yâ Rab,

Nimetlerinin şükrüne kıl beni de şayan.

Ettin fukara kulların bana emanet,

Bu hizmetin ikmalini kıl bendene ihsan.


Güzel yazı yazma ustasıydı. Ünlü hattat Şekerzade Mehmed Efendi ile yine onun kadar ünlü Osman Efendi'den "hüsn-ü hat" (güzel yazı) dersleri almış, hayli mükemmel eserler vücuda getirmişti.[3]

İlm-i Nücum’a yani astrolojiye düşkündü; o kadar ki, sarayda dünyanın muhtelif yerlerinden gelme sihirbaz ve kâhinler bulundurur, eşref saatsiz iş görmezdi.[4]

 

Ağabeyi Sultan I. Mahmut'un aksine müziği sevmez ve kadınlara iltifat etmezdi. Bütün müzisyenleri saraydan uzaklaştırdı.[5]

 

Tahta Çıkışı (1757) – 40 Yaşında

Üçüncü Osman Hanın vefatıyla, 30 Ekim 1757’de hükümdar oldu. Devlet işlerini iyi takip ederek, mali ve askeri sahalarda ıslahatlar yapmak istedi. Saltanatının ilk yılları sulh ve sükûn içinde geçti. İlk sadrazamı Koca Ragıb Paşayı tahta çıkışından vefatına kadar vazifesinde tuttu. [6]

 

Devlet adamları, yeni padişahtan ümitliydiler. Bozulmaya yüz tutmuş idareyi düzeltebileceğini umuyorlardı. Yeni padişah çok zeki biriydi. Dürüsttü, çalışmaktan zevk alan bir karaktere sahipti. Temiz yüreği, fiziki gücü ve adalete olan bağlılığı sayesinde işlerin üstesinden gelebilirdi belki...[7]

 

Sultan III. Mustafa'nın padişahlığına en çok sevinenler, hukukçular oldu. Çünkü padişah hukukçularla ayrıca meşgul olur, dertleriyle yakından ilgilenirdi. "Bir memleketin hukukçusu bozulursa adaleti de bozulur, adalet olmayan memlekette ise dirlik ve düzenlik kalmaz" derdi.[8]

 

Avrupa devletleri arasında cereyan eden (1756-1763) “Yedi Yıl Harbleri”nde ordunun, donanmanın teçhizine ve yenilenmesine, maliyenin iyice düzeltilip, takviyesine başlanıldı. Huduttaki Hotin, Bender ve Özü kaleleri ihtiyaten takviye kuvvetlerle tahkim edildi. [9]

 

III. Mustafa dönemin Sadrazamı Mehmet Ragıp Paşa ile birlikte izlemiş olduğu barışçıl, dengeli ve tutarlı politika neticesinde Hazine gelirleri artırıldı; vakıflara, tımarlara ve iltizamlara sıkı denetim getirildi; ticaretin geliştirilmesi yoluna gidildi; Saray masrafları kısıldı ve askerî alanda bazı yenilikler yapıldı. Ancak Ragıp Paşa’nın 1763’te ölümünden sonra barış ortamı 1768 Osmanlı-Rus savaşıyla sona erdi.[10]

 

 

 

Dipnotlar

[1]http://osmanlilar.gen.tr/1699-1923.asp(Erişim Tarihi 05.08.2013)

[2] Resimli Osmanlı Tarihi, Yavuz Bahadıroğlu

[3] Resimli Osmanlı Tarihi, Yavuz Bahadıroğlu

[4] Osmanlı’nın Mahrem Tarihi, Mustafa Armağan

[5]http://tr.wikipedia.org/wiki/III._Osman

[6]http://osmanlilar.gen.tr/1699-1923.asp(Erişim Tarihi 05.08.2013)

[7] Resimli Osmanlı Tarihi, Yavuz Bahadıroğlu

[8] Resimli Osmanlı Tarihi, Yavuz Bahadıroğlu

[9]http://osmanlilar.gen.tr/1699-1923.asp(Erişim Tarihi 05.08.2013)

[10] Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-I, Anadolu Üniversitesi

III.Mustafa (1757-1774, 17 yıl)  

Osmanlılar

bottom of page