top of page

Tahta Çıkışı(1861) – 31 yaşında

Abdülmecit’in beklenmedik ölümü üzerine, 25 Haziran1861’de 31 yaşındayken tahta çıktı.Abdülmecid’in aşırı yenilikçiliği, israfçılığı ve avrupai alışkanlıklarının aksine muhafazakârlığı temsil eden Abdülaziz, veliahtlığında gösterişsiz bir hayat sürüyordu.Bu özellikleri, Abdülaziz’e bir taraftan sevgi ve güven duyulmasına öte taraftan dakendisinin imparatorluğun kötü gidişine son verecek kişi olarak görülmesine sebep oldu. [1]

 

Bu sırada Balkanlar adetakaynıyor, bu da Avrupalı devletlerin müdahalelerini de beraberinde getiriyordu. Öncelikle bu devletleri “rahatlatmak” gerekiyordu. Nitekim Avrupalı büyük devletlerin Tanzimat’ın geleceği konusundaki endişelerini azaltmakisteyen Padişah yayınladığı bir fermanla, Tanzimat’ın yeniliklerini sürdüreceğinibildirdi. Devlet yönetiminde en büyük problem olan mali sıkıntıyı hafifletmek içinde, memur sayısını azaltıp Saraydaki masrafları kısarak tasarruf yoluna gitti. Rüşvet ve yolsuzluklara karışanlar cezalandırıldı ve siyasi mahkûmlar için genel af çıkarıldı. [2]

 

Mısır Seyahati (1863)

Sultan Abdülaziz Han, saltanatının ikinci yılında (1863) Mısır’ı ziyaret etti. Kalabalık bir heyetle beraber, Mısır’a yapılan bu gezi çok gösterişli oldu. Yavuz Sultan Selim’den sonra Mısır’a gelen ilk Osmanlı sultanına halk çılgınca sevgi gösterilerinde bulundu.[3]

 

Avrupa Seyahati (1867)

1867 yılında Paris’te açılan büyük bir sergiyi görmek için imparator Napolyon’un davetini kabul ederek Fransa’ya gitti. Oradan, İngiltere, Belçika, Almanya, Avusturya, Macaristan yoluyla memlekete döndü. Bu seyahatlerinde Fransa imparatoru Üçüncü Napolyon, İngiltere Kraliçesi Victoria, Belçika Kralı İkinci Leopold, Prusya Kralı Birinci Wilhelm, Avusturya İmparatoru ve Macaristan Kralı Birinci Fransuva-Josef, Romanya Prensi Birinci Karol ile görüştü.[4]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[5]

1867’deki Avrupa seyahatinden dönüşünde, İstanbul’u Avrupalı şehirlere benzetebilmek için saray ve köşk yaptırma işine girişti. Çırağan ve Beylerbeyi Sarayları O’nun saltanatında inşa edildi. Aynı dönemde sarayın kadroları büyük ölçüde genişletildi ve resmi törenler debdebeli bir şekilde yapılmaya başlandı. [6]

 

Şura-yı Devletin Kuruluşu (1868)

1 Nisan 1868'de devlet yönetiminde köklü değişikliklere gidildi. Kuvvetler ayrılığı prensibi kabul edildi. Mahkemeler bağımsız hale getirildi. Bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin temeli de "Şura-yı Devlet" adıyla atıldı. Şura-yı Devlet üyeleri halk arasından iki yıl için, halkın din ve mezhep özellikleri göz önüne alınarak seçiliyordu. Meclisin karar ve uygulama yetkisi yoktu. Tamamıyla bir danışma meclisiydi. Ancak meşrutiyete geçişin büyük adımlarından birini teşkil eder. Şura-yı Devlet'in ilk başkanı, Mithat Paşa'dır.[7]

 

Askeri Alanda Gelişmeler

Üzerinde durduğu en mühim mesele ordu ve donanmanın yeniden tanzim edilmesi, yeni usullere göre tekâmül ettirilmesiydi. Tahta çıktığı yıllar Avrupa’da tekniğin büyük bir süratle değiştiği ve bu sahada bir ihtilalin vuku bulduğu yıllardı. Amerika’da o sırada yeni yapılan ve seri atış yapan “Martini” tüfeklerinden getirterek kara ordusunu bunlarla techiz etti. O tarihte böyle kuvvetli bir silah diğer Avrupa devletlerinde bile yoktu. [8]

 

Sultan Abdülaziz dönemi, Osmanlı ordu ve donanmasının doğrudan dış alımlarla donatılmasının en ileri noktasını teşkil eder. 1860’lı yıllarda Avrupalı ve Amerikalı silâh firmalarının geliştirdikleri yivli tüfek ve top namluları, ateşli silâhların isabet oranını büyük ölçüde arttırmıştır. Amerikan yapımı Henry Martini ve Winchester ile Fransız yapımı Sneider tüfekleri bunların en önde gelenleriydi.[9]

 

Benzeri bir tablo toplar için de geçerli olup Avrupa’da top namlularında da yivli modellere geçilmişti. İngiliz Armstrong ve Alman Krupp firmasına verilen siparişlerle Osmanlı ordusunda çelik yivli namluya sahip şeşhâne toplarına geçildi. Osmanlı Devleti değil, Rusya, Çin, Japonya, Brezilya ve Arjantin gibi pek çok devlet de bu toplardan satın aldı.[10]

 

Sultan Abdülaziz dönemi Osmanlı donanmasının ahşap gemilerden zırhlı gemilere geçişine tanıklık etti. Zırhlı muharebe gemisi dünyada ilk kez 1861’de yapıldı.Güçlü bir donanma kurma konusunda Sultan Abdülaziz’in gösterdiği şahsi merak neticesinde 1864’de İngiltere’ye sipariş edilen zırhlı muharebe gemisi, kısa bir süre sonra Osmanlı donanmasındaki yerini aldı. Yerli gemi sanayi teşvik edildi. Osmanlı donanması, kısa bir süre içerisinde gemi adedi bakımından dünyanın dördüncü büyük filosu oldu.[11]

 

Ancak deniz gücü demek sadece sahip olunan gemi adedinden ibaret değildi. Böylesi bir donanmanın bakımını yapma ve modernize etmenin orta vadede getireceği mali yük hesaplanmamış; teçhizata ağırlık verilirken işin personel tarafı ihmal edilmişti. Bu yüzden Abdülaziz döneminde dünya sıralamalarına giren Osmanlı donanması askerî ve siyasi açıdan devlete umulan faydayı sağlayamadı.[12]

 

Abdülaziz Hanın en büyük emeli Rusya’yı Tuna’nın ötesine atmak ve Karadeniz’e çıkmasına kesinlikle engel olmaktı. Avrupa’dan elde edilen kredilerin pek çoğu bu sahada sarf edildi. Nizamiye, ihtiyat, redif ve müstahfız adıyla 700.000’i aşkın askeri kuvvet hazırladı. Bunların top ve tüfek ihtiyaçları için de modern tesisler kurdurdu.[13]

 

1870 tarihli bu kanunla muvazzaf askerlik süresi 4 yıla indirildi. Sultan Abdülaziz’in saltanatı (1861-1876) sırasında yapılan bu değişiklikle, Osmanlı ordusunun asıl kuvvetinin 150.000’e; yedek kuvvetinin 60.000-65.000’e; redif mevcudunun 192.000’e ve geri hizmet kıtalarının da 300.000’e çıkarılması planlandı. Ancak ilki hariç bu rakamların çoğu kâğıt üstünde kaldı.[14]

 

 

 

Dipnotlar

[1] Osmanlı Tarihi (1789-1876), Anadolu Üniversitesi

[2] Osmanlı Tarihi (1789-1876), Anadolu Üniversitesi

[3]http://osmanlilar.gen.tr/1699-1923.asp

[4]http://osmanlilar.gen.tr/1699-1923.asp

[5]http://www.gogmsite.net/subalbum_empress_eugenie/1867_sultan_abdulaziz_visit.html

[6] Osmanlı Tarihi (1789-1876), Anadolu Üniversitesi

[7] Resimli Osmanlı Tarihi, Yavuz Bahadıroğlu

[8]http://osmanlilar.gen.tr/1699-1923.asp

[9] Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketleri  (1703-1876), Anadolu Üniversitesi

[10] Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketleri  (1703-1876), Anadolu Üniversitesi

[11] Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketleri  (1703-1876), Anadolu Üniversitesi

[12] Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketleri  (1703-1876), Anadolu Üniversitesi

[13]http://osmanlilar.gen.tr/1699-1923.asp

[14] Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketleri  (1703-1876), Anadolu Üniversitesi

I.Abdülaziz (1861-1876, 15 yıl) 

Osmanlılar

bottom of page