top of page

Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşlarının Başlaması (1683-1699)

Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları, Osmanlıların II. Viyana Kuşatması'nda başarısızlığa uğramasından cesaret alan bir grup Avrupa ülkesinin Kutsal İttifak adı altında birleşip Osmanlılara karşı giriştikleri ve bu ülkelerin Macaristan ile Dalmaçya'da hâkimiyet kurup, Balkanlar'daki Osmanlı hâkimiyetine büyük darbe vurmaları ile sonuçlanmış bir takım savaşlar dizisidir. Osmanlı tarihinde Felaket Seneleri olarak da geçer. Yabancı kaynaklarda ise genelde Büyük Türk Savaşları olarak bahsedilir.[1]

 

Osmanlının bu hezimeti Avrupa'da büyük sevinçle karşılandı. Artık Osmanlıların yenilmez olmadıklarını gören Avrupa, karşı hücuma kalkmaya başladı. Psikolojik savaş olarak da Osmanlı üzerinde büyük bir kayıp, Avrupalılarda ise büyük bir kazanç olarak değerlendirildi. Bu savaş sonucunda Osmanlının gerileme devrine girdiği kabul edilmektedir.[2]

 

Ertesi yıl Venedik de kutsal ittifaka katıldı ve böylece Osmanlı kuvvetleri, Avusturya, Lehistan, Rusya ve Venedik olmak üzere dört cephede çarpışmak zorunda kaldı. Osmanlı kuvvetleri, zaman zaman başarılar kazanmasına rağmen, harplerin uzun sürmesiyle ağır kayıplara uğradı.Avrupa devletleriyle muharebeler, 26 Ocak 1699 tarihinde imzalanan Karlofça Antlaşmasına kadar devam etti. [3]

 

Kutsal İttifak’ın Kurulması

Papa XI. İnnocentius, ısrarlı çabalarıyla Lehistan kralı III. Jan Sobieski'yi Viyana'nın yardımına koşmaya ikna edenlerin başında geliyordu. Osmanlı Ordusu'nun Viyana'dan geri püskürtülmesi üzerine XI. İnnocentius bu sefer Osmanlılar'ın Macaristan'dan geri püskürtülmesi için elinden geleni yaptı. Sobieski'nin hemen kuşatma sonrası "Geldik, gördük ve Tanrı fethetti" mektubu Viyana'da atılmış olan ittifak tohumunun Vatikan'a sıçramasına yetti, Papa bu savaşlar için milyonlarca scudo harcamaktan çekinmedi.[4]

 

Sobieski ve Leopold, Venedik'in doğrudan Çanakkale'ye taarruz etmesini istiyordu. Bu istek gerçekleşmese de sonunda 5 Mart 1684'te ittifaka Venedik katıldı. Avrupa'da bu üç ülkenin Balkanlar'a üç koldan taarruz etmesi kararlaştırıldı. Linz'de yapılan görüşmede Moskova ve Safevi Devleti ile de görüşme yapılması istendi. O yıllarda Lehistan'da bulunan Nahcivan Katolik piskoposu Dominiken Sebastian Knabb, Safevi hükümdarı Süleyman Şah ile Sobieski arasındaki temasları sağlıyordu. İttifakın kuzey cephesinde savaşması düşünülen Rusya ise başlarda aktif olarak savaşa katılmadı, 1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda yapılan antlaşmaya sadık kaldı. Daha sonra ise 1686-1700 Osmanlı-Rus Savaşı'nı başlatarak I. Petro önderliğinde 1687 yılında Kırım, 1695 yılında Azak seferlerine girişti.Papa Fransızların Kralı XIV. Louis'ye donanmasını ortak düşman üzerine göndermesi çağrısında bulundu. Viyana Kuşatması öncesinde ve Kutsal İttifak süresince Avrupa'da Osmanlı lehine tek dengeleyici unsur olan Fransa bu öneriyi kabul etmedi.[5]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Papa XI. Ä°nnocentius[6]

CiÄŸerdelen Muharebesi

7 Ekim 1683 günü Osmanlı ordusu ile Alman-Leh ordusu arasında yapılan ve iki parçadan oluşan muharebedir. Ciğerdelen Tuna'nın kuzeyinde bulunuyordu ve Estergon'dan karşı kıyıya uzanan Türk bölgesine geçiş noktasıydı, Osmanlılar burası sayesinde Macarları baskı altında tutabiliyordu.[7]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Ciğerdelen (sol taraf) ve Estergon'un 1664 yılında yapılan bir çizimi[8]

17 bin Alman ve 10 bin Leh askerinden oluşan ittifak kuvveti 6 Ekim günü Ciğerdelen'e vardı. Burada Sobieski, müttefiklerini dinlemeden erken saldırıya geçti ve Osmanlı orduları tarafından bozguna uğratıldı, savaş alanından kaçarak canını zor kurtarabildi; ama hemen arkasından yerini dolduran Alman orduları Lehleri yeniden toparlayarak büyük bir saldırıya geçtiler. Bu saldırıya karşılık 16 bin kişilik Osmanlı ordusu Ciğerdelen'in zaten elverişsiz olan savunma hatlarından fırlayarak düşmana saldırdı. Bir saat sonra ittifak kuvvetleri Osmanlıları nehir kıyısına sıkıştırdı ve nehir üzerindeki köprüyü bombaladı. Ölüm geçidine dönen köprüde binlerce Osmanlı askeri öldü veya Estergon tarafına geçmeye çalışırken boğuldu. Muharebe Osmanlı yenilgisiyle sonuçlandı.[9]

 

Mora Savaşı

1664-1699 yılları ve Osmanlı-Venedik arasında gerçekleşmiş savaştır. Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları'nın bir parçasıdır. Savaşın alanı, İyon Denizi'nden Yunanistan'a kadar olan geniş bir bölgedir. Bu kadar geniş olmasına karşın, savaşın en önemli cepheleri Mora Yarımadası'nda gerçekleşmiştir. Savaşın sonucunu Karlofça Antlaşması belirlemiştir ve Mora Yarımadası Venedik'e geçmiştir.[10]

 

Budin Kuşatması (1684)

15 Temmuz 1684'te Avusturya Ordusu Budin Kalesi'ni kuşattı. Kale komutanı direnirken öldü ve yerini Damat İbrahim Paşa'ya bıraktı. İbrahim Paşa huruç hareketleriyle düşmanı yıpratarak geri çekilmeye zorladı ve 2 Kasım günü Habsburg Ordusu Budin'den çekildi. 19 Ağustos 1685'te Uyvar Kalesi 50 günlük kuşatmanın ardından Habsburg Ordusu tarafından ele geçirildi ve 22 yıllık Osmanlı egemenliğinden çıktı. Bir sene sonra Avusturya kuvvetleri Budin'e saldırdı.[11]

 

Osmanlı ordusunun Viyana önlerinde bozulmasıyla cesaretlenen düşman, bir bir kalelerimize saldırıyor, yakıp yıkıyordu. Nihayet düşman, ecdat yadigârı Budin'e dayanmıştı. Budin beylerbeyi, ihtiyar ve şanlı vezir Abdurrahman Paşa yeminliydi:"Şehit olmadan küffarı nazlı Budin'ime sokmam!" diyordu. Düşmanın teslim teklifine şu cevabı verdi: "Budin, babamızın malı mıdır ki teslim edelim! İhtiyarlığımızda bize vezirlik veren padişah, can pahasına hizmet bekler. Budin'i isteyen, kılıç hakkıyla alsın!" Şiddetli bombardımanla Budin harabeye döndü. Ama içerdeki bir avuç kahraman, burçlara beyaz bayrak çekmedi. Düşmanın genel saldırıya geçeceği biliniyordu. Kumandanları çağırdı: "Atalarımız Budin'i kan dökerek aldı, biz bile vereceksek aldığımız fiyata veririz. Başka türlü düşünen var mı?" Yaşlı yeniçeri subaylarından biri sordu: "Paşa baba, kurtuluş ümidi var mı?" "Bu vaziyet karşısında şehitlik, tek kurtuluştur. Allah'ın huzuruna alnımız ak çıkmaya bakarız, ölmek ne gün içindir?" Heyecanla bir ağızdan cevap verdiler: "Bugün içindir paşa baba!" O gün düşman dış kale duvarlarını yıkarak şehre girdi, iç kaleye kapanan bir avuç kahraman, ihtiyar vezir Abdurrahman Paşa'nın komutasında şehri sokak sokak savundu. Hiçbir ümit kalmadığını görünce de tekbirlerle düşman üstüne atıldılar. Abdurrahman Paşa özlediği şehitliğe kavuştu. Budin ise içimizin kanayan yarası olarak destanlaştı...[12]

 

Çeşmelerde abdest alınamaz oldu,

Camilerde namaz kılınmaz oldu,

Mamur olan yerler hep harap oldu,

Aldı Nemçe bizim nazlı Budin'i..."

 

Budin'de Kanuni Sultan Süleyman ile başlayan Türk hâkimiyeti son buldu. Bu da Osmanlı Devleti'nin Macaristan üzerindeki hâkimiyetini büyük ölçüde kaybetmesine yol açtı.Kasım 1686'da Avusturya Ordusu Eğri Kalesi'ni ele geçirdi.[13]

 

Mohaç Muharebesi (1687)

İkinci Mohaç Muharebesi, 12 Ağustos 1687'de Osmanlı ordusu ile Avusturya ordusu arasında, Mohaç yerleşkesinin 24 kilometre güneybatısındaki bölgede yapıldı. Osmanlı kuvvetlerinin ağır yenilgisi üzerine Osmanlı ordusu padişahın devlet işleriyle ilgilenmediği gerekçesiyle cepheyi bırakıp İstanbul'a yürümeye başladı (5 Eylül). Askerler önce Sadrazam Sarı Süleyman Paşa'yı öldürmek istedi. Süleyman Paşa İstanbul'a kaçtı, ordu vekilliğine ise Halep Beylerbeyi Siyavuş Paşa getirildi. İstanbul tarafından Siyavuş Paşa sadrazam yapılıp, Süleyman Paşa azledilse de bu askerin yürüyüşüne mani olamadı. 8 Kasım günü İstanbul önlerine gelen askerler "Avcı" lakaplı sultan IV. Mehmet'i tahttan indirilmesini istediler. Bu arada Avusturya (Habsburg) orduları, Osmanlı Ordusu'nun bıraktığı boşluk ortamından yararlanarak Kanije hariç Güney Macaristan'ı ve Erdel'i ele geçirdi.[14]

 

 

 

Dipnotlar

[1]http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1-Kutsal_%C4%B0ttifak_Sava%C5%9Flar%C4%B1

[2]http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0kinci_Viyana_Ku%C5%9Fatmas%C4%B1

[3]http://osmanlilar.gen.tr/1566-1699.asp

[4]http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1-Kutsal_%C4%B0ttifak_Sava%C5%9Flar%C4%B1

[5]http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1-Kutsal_%C4%B0ttifak_Sava%C5%9Flar%C4%B1

[6]http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1-Kutsal_%C4%B0ttifak_Sava%C5%9Flar%C4%B1

[7]http://tr.wikipedia.org/wiki/Ci%C4%9Ferdelen_Muharebesi

[8]http://tr.wikipedia.org/wiki/Ci%C4%9Ferdelen_Muharebesi

[9]http://tr.wikipedia.org/wiki/Ci%C4%9Ferdelen_Muharebesi

[10]http://tr.wikipedia.org/wiki/Mora_Sava%C5%9F%C4%B1

[11]http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1-Kutsal_%C4%B0ttifak_Sava%C5%9Flar%C4%B1

[12] Resimli Osmanlı Tarihi, Yavuz Bahadıroğlu

[13]http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1-Kutsal_%C4%B0ttifak_Sava%C5%9Flar%C4%B1

[14]http://tr.wikipedia.org/wiki/Moha%C3%A7_Muharebesi_(1687)

IV. Mehmed (1648-1693, 35 yıl) 

Osmanlılar

bottom of page