Kişiliği
Birinci Abdülhamid Hanın oğlu olup, İstanbul’da 20 Temmuz 1786 tarihinde doğdu. Şehzadeliğinde iyi bir eğitim ve öğretim gördü. Amcası Üçüncü Selim Han, yetişmesine çok itina göstererek, modern askeri ve teknik bilgileri ve devlet idaresini iyi bir şekilde öğrenmesini sağladı. Selim Han tahttan indirildikten sonra da yeğeni Mahmud’la sık sık görüşerek, ona tavsiyelerde bulundu.[1]
Müziği pek sever, şiir de yazardı. Meşhur bestekâr Dede Efendi'ye hayrandı. Onu sık sık davet eder, fasıllarını coşkun bir heyecanla dinlerdi. Yazdığı şiirlere "Adli" imzasını atardı.[2]
Hemem hemen III. Selim’e yakın seviyedebüyük bir bestekârdır. Günümüze 26 adet bestesi ulaşmış bulunuyor. Bestelerinden Hicaz Divan’ı meşhurdur. Tambur çalıyor, ney üflüyordu.[3]
Yazıya merakı şehzadeliği döneminde başlamış ve iyi bir hattat olarak yetiştirilmişti. Şehzadeliğinin son yıllarında bir hilye yazarak icazet almaya hak kazanmıştır (1807) Aynı tarihlerde 2 adet Kur’an-ı Kerim de yazmıştır.[4]
Harameyn’de ki bütün tarihi eserleri yeniden inşa ve ihya eyledi. 1819 senesinde Hücre-i Saadete hediyye ettiği şamdanla birlikde gönderdiği aşağıdaki yazı, Osmanlı sultanlarının Resûlullaha olan hürmet ve muhabbetlerinin bir vesîkasıdır:[5]
Şâmdan ihdâya eyledim cüret yâ Resûlallah!
Murâdımdır Ulyâya hizmet, yâ Resûlallah!
Değildir ravdaya şâyeste, destâviz-i nâçizim,
Kabûl eyle, kıl ihsân ve inâyet, yâ Resûlallah!
Kimim var hazretinden gayrı, hâlim eyleyem i’lâm,
Cenâbındandır ihsân ve mürüvvet, yâ Resûlallah!
Dahîlek, el-emân, sad el-emân, dergâhına düşdüm,
Terahhüm kıl, bana eyle şefâ’at yâ Resûlallah!
Dü-âlemde kıl istishâb hân-ı Mahmûd-i adlîyi,
Senindir evvel ve âhırda devlet yâ Resûlallah!
Resmi halka sevdirmek ve resim konusundaki direnişi kırmak amacıyla Kayserili Ermeni asıllı ressam Rupen Manas’a portresini yaptırarak devlet dairelerine astırmış, hatta kendisini tenkit etmek isteyen Şeyhülislam’a da bir tane yaptırıp hediye etmiştir.[6]
Memurlara fes giyme mecburiyeti getirmesi gibi radikal kararlar yüzünden adı halk arasında “Gavur Padişah” a çıkmış olan II. Mahmud, özellikle dini önemi bulunan makam ve kabirlerin onarımı ve ihyası yolunda programlı bir harekete girişmişti. İstanbul’da bulunan sahabe kabirlerinin ihyası onun gayretiyledir.[7]
II. Mahmud’un, kızı Atiyye Sultan’a subay üniforması giydirip saçlarını fes altında toplatarak pantolonla ve erkek kıyafetinde, yanına büyük ağabeyi Abdülmecid’i verip askeri birliklere, seraskerlik makamına… göndermesi muhafazakârları iyiden iyiye çileden çıkarmıştı. (Yılmaz Öztuna)[8]
Dipnotlar
[1]http://osmanlilar.gen.tr/1699-1923.asp
[2] Resimli Osmanlı Tarihi, Yavuz Bahadıroğlu
[3] Osmanlı’nın Mahrem Tarihi, Mustafa Armağan
[4] Osmanlı’nın Mahrem Tarihi, Mustafa Armağan
[5]http://www.ahmetsimsirgil.com/tarihveinsan/198-mahmud-hanin-ahlaki.html
[6] Osmanlı’nın Mahrem Tarihi, Mustafa Armağan
[7] Osmanlı’nın Mahrem Tarihi, Mustafa Armağan
[8] Osmanlı’nın Mahrem Tarihi, Mustafa Armağan
II.Mahmud(1808-1839, 31 yıl)