top of page

Avrupa Cepheleri

Osmanlı Devleti savaş içinde müttefiklerine yardım için askeri birlikler gönderip onlarla birlikte 1916-17 yıllarında savaşmışlardı. Bu cepheler doğrudan kendi cepheleri değildi. Avrupa’da yer alan Galiçya, Romanya/Dobruca ve Makedonya cephelerinde müttefikleriyle birlikte Rusya, Romanya ve Fransa’ya karşı mücadele etmişlerdir. Bu cephelerde toplam 115 bin kişilik üç Türk kolordusu 40 bin kayıp vermiştir.[1]

 

Savaş Sürerken Yapılan Gizli Anlaşmalar

Rusya’da Bolşevik İhtilali olup Çar devrilince eski yönetimin yaptığı gizli anlaşmalar 24 Kasım 1917’de resmen açıklandı. O güne kadar söylenti olan Osmanlı ülkesinin paylaşıldığına dair kararlar gün yüzüne çıktı.  Bu gizli anlaşmaların ilki İstanbul Anlaşması olarak bilinmektedir. Çünkü bu anlaşma İngiltere, Fransa ve Rusya arasında İstanbul’un kimin olacağı konusundadır. [2]

 

RusyaOsmanlı İmparatorluğu'nun savaşa katılması durumunda, savaş sonrasında İstanbul'u terk etmek zorunda kalacaklarını hesaplıyor, şimdiden durumu sağlama bağlamayı gerekli görüyordu. Bunun için dönemin Dışişleri Bakanı 1914 yılı ilkbaharında İngiliz ve Fransız hükümetleriyle görüşmeler yaptı. İngiliz Hükümeti'nin yanıtı oldukça açıktır. “Eğer savaş zaferle bitecek olursa İngiltere, kendilerinin Osmanlı İmparatorluğu arazisine ya da başka yerlerdeki arazilere (özellikle İran) yapacakları taleplerinin olumlu karşılanması kaydı ile İstanbul ve Boğazlar hakkındaki Rus taleplerini tasvip edecektir.”[3]

 

Bu noktada şu soru akla geliyor, neden İngiltere ve Fransa hem de Çanakkale Boğazını geçmek için savaşırlarken İstanbul’u Ruslara bırakmaya razı olmuşlardır? Çünkü İngiltere ve Fransa’nın İstanbul’a yerleşmesinden daha fazla zarar göreceğini düşünen Almanya, Rusya ile Boğazlar konusunda görüşmeler yaptığı öğrenilmiştir. Almanya bu görüşmeleri yaparken de Osmanlı Devletinin müttefikidir.[4]

 

Osmanlı topraklarının İtilaf Devletleri arasında gizli antlaşmalarla, savaşın sona ermesinden önce paylaşılmasının bir diğer örneğini Fransa vermiştir. Fransa'nın Suriye ve Adana bölgesini alması, İngiltere ve Rusya tarafından prensip olarak kabul edilmiştir.[5]

 

Paylaşmanın bir diğer uzantısı İngiltere ile Haşimi Ailesi'nden Şerif Hüseyin arasında yapılan anlaşmadır. İngiltere yönünden Şerif Hüseyin önemli bir kozdu, çünkü Peygamber ailesinden kabul ediliyordu. Böylelikle Osmanlı Halifesinin İslam Dünyası üzerindeki otoritesini sarsacak güçte kabul ediliyordu.[6]İngiltere ile Mekke Şerifi Hüseyin arasında da 30 Ocak 1916 tarihinde gizli bir anlaşma yapılmıştır. Şerif Hüseyin’in Osmanlı Devletine karşı bir isyan başlatması halinde Savaş sonrasında kurulacak Arap Devletinin başına geçmesi kabul ediliyordu. Bu Arap devletinin sınırları Lübnan hariç Suriye, Irak ve Arabistan’ı içine alıyordu. Bu anlaşmaya güvenen Şerif Hüseyin Haziran 1916’da isyan etti ve Ekim 1916’da kendisini Arabistan Kralı ilan etti.[7]

 

Ancak bu durum Fransa'yı harekete geçirdi. İngiltere ile Fransa arasında 9-16 Mayıs 1916 tarihlerindeki bir dizi resmi mektuplaşmanın ardından Fransa'nın hakimiyet alanı yeniden belirlendi. Bu mutabakat, 29 Nisan 1916 tarihli Sykes-Picot Anlaşması ile resmileştirilmiştir.[8] 3 Ocak 1916’da İngiltere ve Fransa tarafından imzalanan 10-23 Ekim 1916 terhinde ise Rusya’nın onayı ile kesin şeklini alan bu anlaşmaya göre, Adana, Antakya bölgesi, Suriye kıyıları ve Lübnan Fransa’ya, Musul hariç Irak İngiltere’ye bırakılmıştı. Bu iki devletin Rusya ile yaptıkları Petrograt Protokolü ile Rusya’nın payına Boğazlar bölgesine ek olarak Trabzon,’a kadar Doğu Karadeniz kıyıları, Erzurum, Van ve Bitlis bırakıldı.[9]

 

Diğer bir gizli anlaşma 26 Nisan 1915’de imzalandığı yerin adını taşıyan Londra Anlaşması’dır. Buna göre İngiltere ve Fransa tarafından İtalya’ya onlarla ittifak yaptığından dolayı savaşın sonunda Osmanlı topraklarından, Oniki Ada, Trablusgarp ve Antalya bölgesi verilmiştir.[10]

 

Sykes-Picot anlaşmasını öğrenen İtalya kendi haklarını artırmak istedi. Bunun üzerine İngiltere, Fransa ve İtalya arasında 19 Nisan 1917’de Saint-Jean de Maurienne Anlaşması imzalandı. Buna göre, Antalya, Konya, Aydın ve İzmir İtalya’nın payı olarak kabul edildi. Anlaşmanın Rusya tarafından da kabul edilmesi gerekiyordu. Ancak Rusya’daki ihtilal dolayısıyla bu eksik kaldı. Bu yüzden İngiltere ve Fransa bu anlaşmayı geçerli saymadılar.[11]

 

Sultan Mehmed Reşad’ın Vefatı (1918)

Memleketin içinde bulunduğu durumun ıstırabı içerisinde 3 Temmuz 1918’de vefat etti. Cenazesi kendisi tarafından hazırlanmış olan Eyüp’teki türbesine defnedildi. [12]

 

 

 

Dipnotlar

[1] Osmanlı Tarihi (1876-1918), Anadolu Üniversitesi

[2] Osmanlı Tarihi (1876-1918), Anadolu Üniversitesi

[3]http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87anakkale_Sava%C5%9F%C4%B1

[4] Osmanlı Tarihi (1876-1918), Anadolu Üniversitesi

[5]http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87anakkale_Sava%C5%9F%C4%B1

[6]http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87anakkale_Sava%C5%9F%C4%B1

[7] Osmanlı Tarihi (1876-1918), Anadolu Üniversitesi

[8]http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87anakkale_Sava%C5%9F%C4%B1

[9] Osmanlı Tarihi (1876-1918), Anadolu Üniversitesi

[10] Osmanlı Tarihi (1876-1918), Anadolu Üniversitesi

[11] Osmanlı Tarihi (1876-1918), Anadolu Üniversitesi

[12]http://osmanlilar.gen.tr

I.Dünya Savaşı

Osmanlılar

bottom of page