top of page

Adalet Dairesi

  1. Adldir Mucib-i salah-ı cihan(Dünyanın kurtuluşu ve düzeni adalete bağlıdır)= Adalet

  2. Cihan bir bağdır dıvarı Devlet (Dünya, duvarı devlet olan bir bağdır)=Devlet

  3. Devletin nâzımı şeriattir (Devleti düzenleyen kurallar şeriat ve kanundur)=Şeriat/Kanun/Töre

  4. Şeriata hâris olamaz illâ melik (Hükümdar olmadan kanunlar koruyucu olamaz)=Hükümdar/Yönetici

  5. Melik zapteylemez illâ leşker (Asker olmadan melik düzeni sağlayamaz)=Ordu

  6. Leşkeri cem’ edemez illâ mâl(Mal ve para olmadan asker sağlamak mümkün değildir)=Hazine, para

  7. Malı cem’eyleyen reâyâdır (Malı toplayan, biriktiren vergi veren halktır)=Halk, vergi yükümlüleri

  8. Reâyâyı kul eder padişah-ı âleme adl (Halkın padişaha itaatini sağlayan adalettir)= Adalet

Kınalızade Ali, Ahlâk-ı Alâî (1564)[1]

Bozulma Yönünde Eleştiriler

XVI. yüzyılın ortalarından itibaren eleştiriler daha ziyade gücünün zirvesine büyük bir disiplin içinde ulaşan devletin hile, entrika, rüşvet ve iltimas yüzünden zayıflamasına yöneltiliyor. [2]

 

Esas itibariyle bir nasihat kitabı olan Nushatü’s-Selâtin’de Âlî, kanuna aykırı gelişmelerin ve ülke düzeninin bozulmasının padişahtan gizlendiğini öne sürer, doğru sözlü bir kulunu musahib edinmesini padişaha tavsiye eder. O’na göre ihtilâlin en önemli sebeplerinden biri, aşağı kimseler (edanî)in yüksek mevkilere getirilmesidir. Eserin konuyu somut bir şekilde ele alan, kanunlara aykırı olarak ortaya çıkan bidatlerle ilgili ikinci bölümünde yazar, bunları sekiz tarîk üzere alıp incelemiştir. Birincisi, birçok insanın bulunduğu mevkiden daha üstünü istemeleridir. İkinci olarak, mansıplar iltizamla verilmemeli ve aşağı kimselerin yüksek makamlara çıkmalarına ortam hazırlanmamalıdır. Üçüncüsü, fetih olmaksızın bir beylerbeyliğin ya da sancağın ikiye ayrılmasıdır. Dördüncüsü, din ve devletin dayanağı olan ulemâ zümresinin düzeninin ve mansıplar silsilesinin bozulmasıdır. İşaret edilmesi gereken bir başka husus da, doğru dürüst okuma yazma bilmeyen kişilerin bir şekilde ilim yoluna girmeleridir. Beşinci husus, vezir oğlu olanlara babalarının vezareti esnasında beylerbeylik verilmemesidir. Altıncı olarak sikke ahvaline yani paranın durumuna dikkat edilmelidir. Yedinci olarak timar ve zeametlerin vezirlerin, beylerbeyilerin ve sancakbeylerinin adamlarına verilmesi engellenmelidir. Sekizinci tarîk’de aynı husus, sipahi ve züema (zaimler) taifesinin zayıflamasının bir sebebi olarak ele alınmaktadır. Özetle Âlî, her sahada kanuna aykırı uygulamalara son verilerek düzenin yeniden işlerlik kazanmasını ve padişahın ülke işleriyle bizzat ilgilenmesini tavsiye etmektedir.[3]

 

III. Murad’a (1574-1595) sunulan Hırzü’l-Mülûk’ta, beylerbeylerinin tayin edildikleri vilayete vardıklarında oradaki kadıları yoklayıp, onların, halka zulüm edenleri padişaha bildirmeleri gerektiğini belirtir.Reâyânın korunmasına dikkat etmesi gereken beylerbeyi haksız yere timar ve zeamet sahibi olanları da ortaya çıkarmalıdır. Kendi zamanında vezirlerden, beylerden ve diğer büyük ve küçüklerden korkunun kalktığını, herkesi para ve mal hırsının kapladığını belirten yazara göre rüşvet yüzünden ecnebiler timarları ele geçirmeye başlamış ve gerçek hak sahipleri mağdur olmuşlardır. Ulemâ ve fuzelânın toplum içindeki üstün mevkiine değinen yazar Fatih’in ulemâya verdiği önemi hatırlatır.Hâlbuki yazarın zamanında bunların düzeni de bozulmuş, mansıplar istihkak ve merâtibe göre değil rüşvetle verilir olmuştur. Seyyid ve şeriflerin yüksek makamlarına temas eden yazar daha sonra aslında seyyidlik ve şeriflikle alâkası olmayan pek çok kişinin sırf vergi vermekten kurtulmak için başlarına yeşil sarık sardıklarını, vilâyet kâtiplerinin de rüşvet karşılığında bunları seyyid olarak yazmasının sipahi tâifesine haksızlık olduğunu vurgular. Özetle Hırzü’l-Mülûk yazarı rüşvetin önlenmesini, hazine gelirlerinin azalmasına yol açan gelişmelere set çekilmesini ve ülke işlerinin adâlet üzere çekip çevrilmesini salık vermekte ve bu işin öncelikle padişahın dizginleri ele almasına bağlı olduğunu savunmaktadır.[4]

 

 

Dipnotlar

[1] Osmanlı Merkez ve Taşra Teşkilatı, Anadolu Üniversitesi

[2] Osmanlı Merkez ve Taşra Teşkilatı, Anadolu Üniversitesi

[3] Osmanlı Merkez ve Taşra Teşkilatı, Anadolu Üniversitesi

[4] Osmanlı Merkez ve Taşra Teşkilatı, Anadolu Üniversitesi

Bozulma Eleştirileri 

Osmanlılar

bottom of page