top of page

Orta Anadolu’da Güç Mücadelesi ve Uzun Hasan’la Savaş

Trabzon’un Fethi (1461)

II. Mehmed’in Anadolu’ya yönelik siyaseti, dedesi Yıldırım Bayezid döneminde olduğu gibi, Anadolu Türkmen beyliklerini Osmanlı başkentinden yönetilen sancaklara dönüştürmeyi öngörüyordu. Kadim Roma’nın başkentinin yeni efendisi Fatih, Anadolu’da eskiden Bizans İmparatorluğu’na ait olan toprakları kendi egemenliği altında birleştirmeyi hayal ediyordu.[i]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Trabzon’un Fethi[ii]

1461’de Pontus Devleti'nin (Trabzon Ä°mparatorluÄŸu) baÅŸkenti Trabzon’u ele geçirdi ve bu devletin varlığına son verdi. [iii]  Uzun Hasan’ın annesi, Trabzon kuÅŸatması yüzünden yaÅŸanan siyasî buhranı çözmek amacıyla Fatih’e ÅŸahsen müracaat etmiÅŸ olsa da, Osmanlı sultanı kibar bir üslupla bu kenti almadan dönmeyeceÄŸini beyan etmiÅŸti. Trabzon hâkimleri, Komnenosailesine mensup oldukları için II. Mehmed bunların ortadan kaldırılmasını imparatorluÄŸunun inÅŸası yolunda önemli bir basamak addediyordu. [iv]

 

Akkoyunlularla Mücadele

Karamanoğlu İbrahim Bey’in ölümü (1464), Orta Anadolu’da üç büyük devletin katılımıyla amansız bir iktidar mücadelesi başlattı.[v] Karamanoğlu, Osmanlı gücüyle baş edemeyeceklerini anlayınca Uzun Hasan’dan yardım istediler. Anadolu’daki beylerin hamisi olduğunu iddia eden Akkoyunlu hükümdarı, Tebriz tahtının sahibi sıfatıyla Timur’a benzetiliyordu. Anadolu’dan kaçan İsfendiyar, Germiyan, Dulkadır ve İnaloğlu gibi beyler Uzun Hasan’ın yanında toplanmışlardı. Uzun Hasan, Osmanlılarla yapacağı kesin sonuçlu bir savaş için hasmını dört bir koldan sarmaya uğraşıyordu. [vi]

 

1471’de Venedik’e giden dört Akkoyunlu elçisi, Venedik hükümetiyle Osmanlılara karşı askerî işbirliği yapılmasının yollarını görüştü. Venedikliler, Uzun Hasan’ın Osmanlı sultanını yenilgiye uğratıp Anadolu sahillerine kale inşa etmesini yasaklayabileceğini ve Karadeniz’in Venedik ticaret gemilerine açtırılabileceğini umuyorlardı. Ayrıca Mora, Midilli, Eğriboz ve Argos’un kendilerine iadesini istiyorlardı. [vii]

 

Buna karşılık Venediklilerin Karaman sahillerine çıkaracakları ateşli silahlarla donanmış kıtalar Akkoyunlu ordusuyla birleşecekti. Müttefikler, 1472 baharında harekete geçtiler. Uzun Hasan, İsfendiyaroğlu Kızıl Ahmed Bey ve Karamanoğullarını temin ettiği birliklerin başında Orta Anadolu’ya yolladı. Bunlar, Tokat’a bir baskın yapıp şehri talan ettikten sonra Uzun Hasan’ın yeğeninin komutasına girdiler. Yusufca Mirza, emrindeki kuvvetlerle Konya’ya geldi. Osmanlılar, ilk başta ricat etseler de, Beyşehir yakınlarında karşılaştıkları Akkoyunlular’ı bozguna uğratıp Yusufca Mirza’yı esir aldılar. [viii]

 

Öbür yandan, birleşik bir Hıristiyan donanması 1472 yazından itibaren Akdeniz kıyılarına baskınlar düzenledi. Antalya ve İzmir, feci şekilde yakılıp yıkıldı. Haçlı donanması, 1473 baharında Karamanoğlu Kasım’la birlikte hareket ederek Gorigos, Sıgın ve Silifke kalelerinin Osmanlıların elinden alınmasında yardımcı oldu. Uzun Hasan, güney kıyılarına inerek bu kuvvetlerle birleşme niyetindeydi. Bununla birlikte II. Mehmed, Rumeli akıncılarını kışın Sivas’a yollayıp baharda bizzat Erzincan’a doğru yola çıkarak Akkoyunlu-Venedik güçlerinin birleşmesini engelledi. [ix]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Uzun Hasan döneminde Akkoyunlu Devleti [x]

 

Otlukbeli Savaşı (1473)

Fatih, Uzun Hasan’ı kesin sonuçlu bir meydan muharebesine zorlayarak düğümü bir defada çözmek istiyordu. Buna karşın Akkoyunlu hükümdarı, Osmanlı kuvvetlerinin ana üslerinden çok uzaklaşmış olduklarını bildiğinden yıpratma savaşına taraftardı. Rumeli valisi, Erzincan-Tercan arasında Fırat’ı geçmeye uğraşırken Uzun Hasan birliklerinin baskınına uğradı; Osmanlı öncü kuvvetleri ağır bir yenilgi alırken o da hayatını kaybetti. Uzun Hasan, en sonunda Otlukbeli’nde bir meydan savaşını kabul ettiğinde Osmanlı ordusunda yalnızca sekiz günlük yiyecek kalmıştı (11 Ağustos 1473). [xi]

 

Osmanlı ordusu genel olarak 100.000’den fazla idi. Ordu iyi eğitilmiş mükemmel silahlandırılmıştı. Akkoyunlu ordusunun eğitimi Osmanlı ordusu derecesinde değildi. Piyadesi az, süvarisi çoktu. Orduda yeteri kadar top da yoktu. Genel kuvveti 100.000 kadardı.[xii]

 

Uzun Hasan'ın ordusu Karamanoğullarından arta kalanlarla takviye edilmişti. Ordu, kalabalık fakat düzensiz bir Türkmen ordusuydu. Asıl gücünü hafif süvariler ve mızraklı piyadeler oluşturuyordu. Uzun Hasan'ın amacı Osmanlı sipahilerini mızraklı yayalarla devirmek ve süvarileriyle de kıskaca sarıp yok etmekti. Osmanlı ordusu'nun sipahileri de Uzun Hasan'ınkiler gibi Türkmen'di. Ancak Osmanlı piyadesi olan yeniçeriler çok daha profesyonel askerlerdi. II. Mehmed, İstanbul'un fethi sırasında gücünü ıspatlayan topların meydan savaşında da kullanılmasını istiyordu. Bu amaçla ilk kez hafif havan topları üretildi ve bunlar, doğu seferine götürüldü.[xiii]

 

İki ordunun karşılaştığı arazi, akarsu tarafından yarılmış bir vadiydi ve savaşa hiç müsait değildi. Kayalıklar ve engebe yüzünden atların kullanımı çok zordu. Osmanlı beyleri geri çekilip ova bulmayı önerdiyse de düşman bu kadar yakındayken geri çekilme manevrasının tehlikeli olacağını düşünen II. Mehmed savaşa girmeye karar verdi. Savaşta iki tarafın süvarileri de etkisiz kaldı. Akkoyunluların mızraklı piyadelerinin hücumunu Osmanlı'nın yeniçerileri rahatça püskürttü. Osmanlı havan topları, engebeli arazide başarılı aşırtma atışları yaptı ve bu yeni silah karşısında şaşıran Akkoyunlular darmadağın oldu.[xiv]

 

Padişahın etrafında bulunan kapıkulu birliklerinin savaşa girmesine gerek bile kalmadı. Uzun Hasan kaçtı. Yolladığı elçiyle, bir daha Osmanlı topraklarına tecavüz etmeyeceği sözüyle birlikte barış imzaladı. Bu zafer, Anadolu’da Osmanlı siyasî gücünü pekiştirirken batılı kuvvetlerin Osmanlıları yenilgiye uğratma hayallerinin de sonu olmuştu. Fatih, 1478’de Uzun Hasan’ın ölümünden sonra Trabzon civarındaki fetihlerini tamamlayarak Fırat nehrinin doğu yakasında koşulsuz bir Osmanlı hâkimiyeti kurdu. [xv]

 

Otlukbeli Muhaberesi birçok tarihçiye göre döneme oranla kullanılan taktik, teknoloji ve insan gücü bakımından 15. yüzyılın en büyük savaşı olarak kabul edilir. [xvi]

 

 

Dipnotlar

[i] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[ii] http://oguzoda.blogspot.com/2010/11/tarbzonun-fethi.html

[iii] http://tr.wikipedia.org/wiki/II._Mehmed

[iv] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[v] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[vi] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[vii] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[viii] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[ix] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[x] http://tr.wikipedia.org/wiki/Uzun_Hasan

[xi] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[xii] http://www.e-tarih.org/sayfa.php?sfid=418

[xiii] http://tr.wikipedia.org/wiki/Otlukbeli_Sava%C5%9F%C4%B1

[xiv] http://tr.wikipedia.org/wiki/Otlukbeli_Sava%C5%9F%C4%B1

[xv] Osmanlı Tarihi (1300-1566), Anadolu Üniversitesi

[xvi] http://tr.wikipedia.org/wiki/Otlukbeli_Sava%C5%9F%C4%B1

Fatih Sultan Mehmed (1451-1481, 30 yıl)

Osmanlılar

bottom of page