top of page

​

Yabancı okullar kendi ülkesindeki ders ve kitapları aynen okuturdu, Osmanlı Maarif Nezareti bunlara karışamıyordu. Hatta okutulan bu kitaplarda Türkler aleyhinde yazılar varsa bunlar aynen okutulurdu, Türkçe ise ihtiyari bir dil olarak kullanılırdı. Bu okulların genelde müdürleri papazdı ve bu okullara giden Müslüman öÄŸrenciler de Hıristiyanlar gibi kiliseye götürülerek ibadete zorlanırdı. Osmanlı bunun karşısında aldığı tek tedbir ise Müslüman öÄŸrencilerin yabancı okullara gitmelerini engel olmaya çalışmaktan öteye gidememiÅŸtir. [41]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[42]

Amerikalı, Fransız ve Ä°ngiliz misyonerler Osmanlı topraklarını sömürge haline getirecek olan fikrî yapıyı gene ülke topraklarında kurduktan okullarla oluÅŸturmuÅŸlardır. Misyoner okulları batılı emperyalist ülkelerin kendi emellerini gerçekleÅŸtirmek için Osmanlı Devleti’ne karşı kullandıkları en güçlü silâh olmuÅŸtur. Köylere kadar yayılan bu okullar sayesinde birbiriyle yüzyıllar boyunca birlikte yaÅŸayan halklar, birbirine düÅŸman edilmiÅŸ ve bağımsızlık mücadelelerine destek olunmuÅŸtur. Buna tipik bir örnek ise Arap hareketinin liderlerinden olan Refik Rızzık Selum’un Osmanlı Divan-ı Harbi huzurunda anlattıklarıdır: [43]

 

“Ben Fransız mekteplerinde okudum. Bugün Suriye, Irak ve Lübnan’da eÅŸraf ve aÄŸaların evlâtları Cizvit mekteplerinde okur. Öteki Arap diyarlarında ise Ä°ngilizce hâkimdir. Onlar ya Ä°ngiliz mekteplerinde, ya Amerikan kolejlerinde okurlar. Hepsinin gayesi, Türkler hakkında benim sahip olduÄŸum bilgileri telkin etmektir: Hepsi için müÅŸterek düÅŸman Türklerdir. Bu itibarla Arapları malum, hatta gayri malum gayelere sevk etmek emelinde olanların ele alacakları yegane mevzuu Türk düÅŸmanlığıdır. Zannediyorum ki, bizim hatamızı bizden sonrakilerde ister istemez düÅŸeceklerdir.” [44]

 

Burada atlanmaması gereken bir konu da gayrimüslim tebaanın çıkardığı isyanlarda misyoner okullarının rolüdür. Öyle ki sömürgeci devletlerin açmış oldukları misyoner okulları, Ermeni isyanlarının hazırlanması, eylemcilerin yetiÅŸtirilmesi ve korunması görevini üslenmiÅŸtir. Böylece misyoner okulları Ermenileri tebaası olduÄŸu ve yüzyıllardan beri birlikte yaÅŸadığı Osmanlı Devleti’nden uzaklaÅŸtırmış, batılı devletlere bilhassa Amerika BirleÅŸik Devletleri’ne yakınlaÅŸtırmıştır.[45]

 

En önemli Protestan Kolejleri Ä°stanbul ve Beyrut gibi merkezlerde açılmıştı. Bunlardan 1863 yılında Cyrus Hamlin isimli bir misyoner tarafından Ä°stanbul’da açılan Robert Kolej’in Bulgaristan’ın bağımsızlığını saÄŸlayacak kadroların yetiÅŸmesinde önemli rol oynadığı bilinmektedir. Nitekim kurucuları, yöneticileri ve çoÄŸu öÄŸretim elemanı misyonerlerden meydana gelen bu Kolej’in 1863–1903 tarihleri arasındaki mezunlarının çoÄŸunu Bulgar öÄŸrenciler oluÅŸturuyordu. Yine, Kolej’in ilk Bulgar mezunlarından beÅŸinin Bulgaristan’da baÅŸbakanlık görevinde bulunduÄŸu ve Birinci Dünya Savaşı önce Bulgar kabinelerinden her birinde en az bir Robert Kolej mezununun yer aldığı görülüyordu.[46]

 

Amerikan misyonerlerinin Ä°stanbul’da kurduÄŸu Robert Kolej’in Bulgarlar için üstlendiÄŸi görevi, Beyrut’ta açılan Protestan Koleji de oradaki Arapları bilinçlendirip, Osmanlı’ya karşı kışkırtma olarak yerine getirdiÄŸi ifade edilebilir.[47]

 

Bu iki Kolej’den baÅŸka Anadolu’da açılan pek çok Amerikan misyoner kolejleri, aynı ÅŸekilde daha çok Ermenilere yönelik olarak faaliyet göstermiÅŸlerdir. Bunlardan bazıları ÅŸunlardır: Anadolu’da ilk Amerikan misyoner merkezi 1852’de Harput’ta kurulmuÅŸtur. Aynı yerde 1878’de açılan Osmanlıların “Fırat Koleji” dedikleri “Ermenistan Koleji” (Armenian College) Protestan papazı yetiÅŸtirmek ve Ermenileri dilleri, tarihleri, edebiyatları, milliyetleri hakkında bilgilendirmek için faaliyete geçti. Aynı dönemde Merzifon’da “Anadolu Koleji” (Anatolia College),  Ä°zmir’de Milletlerarası Kolej (International College) ile kızlar için açılan Amerikan Koleji, Antep ve MaraÅŸ’ta kızlar ve erkekler için açılan “Merkezi Türkiye Kolej”leri, Tarsus’taki St. Paul Enstitüsü gibi kolejler baÅŸlangıçta Hristiyan azınlıkların çocuklarını eÄŸitmiÅŸler, onlara milli duygular kazandırarak bilinçlendirmiÅŸler ve sonuçta Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmalarını saÄŸlamışlardı. Ä°çeride azınlıkları bu ÅŸekilde yetiÅŸtirerek kışkırtan misyonerler dışarıda da Avrupa ve Amerikan kamuoyunu Türkiye aleyhine çevirmek için kendi tahrikleriyle çıkan ayaklanmaların bastırılmasını “Türkler Hristiyan ahaliyi kesiyor!” propagandalarıyla etkilemeye çalışarak batı dünyasını Osmanlı Devleti aleyhine tavır almak üzere harekete geçiriyorlardı. Ä°yi yetiÅŸtirilmiÅŸ Ermeniler ABD’ye götürülüyorlar ve çoÄŸu Amerikan vatandaÅŸlığına geçtikten sonra Osmanlı topraklarına geri dönüyorlar ve özgürlük propagandası yaparak lehlerinde reformlar yapılmasını istiyorlardı.[48]

 

19. yy sonlarında Protestan Ermeni sayısı 60 bine ulaÅŸmıştı. Ermeni cemaati böylece Protestan, Gregoryen ve Katolik olmak üzere üçe bölünmüÅŸtü. Önceleri yalnızca din eÄŸitimi üzerinde duran misyonerler daha fazla öÄŸrenci çekebilmek amacıyla giderek laik eÄŸitime ağırlık vermeye baÅŸlamışlardır. Bu okullardan mezun olan üstün baÅŸarılı çocuklar ve varlıklı Ermeni ailelerinin çocukları Amerika’ya gönderiliyordu. Buradan dönüÅŸte bu kiÅŸiler bu misyoner okullarında öÄŸretmenlik yapıyorlardı. Böylece misyoner okulları batının kültürel bir aleti oluyor ve geleceÄŸin isyancılarını yetiÅŸtiriyordu.[49]

 

Misyoner okullarının, gayrimüslim tebaanın yoÄŸun olduÄŸu ÅŸehirlerde açılması, Müslümanlar üzerinde baÅŸarılı olamadıklarını da gösterir. Gayrimüslim nüfusun yüzde yirminin altında olduÄŸu yerlere misyonerlerin pek ilgi göstermedikleri görülür. 1911–1913 yıllarında misyoner okullarının çok etkili olduÄŸu Van’da nüfusun yüzde otuz dokuzu, Ä°zmit’te yüzde otuzu, Bursa’da yüzde yirmi dördü gayrimüslimdi.[50]

 

Ä°kinci meÅŸrutiyetten sonra Müslüman kesimlerden de misyoner okullarına bir ilgi baÅŸladı. Cumhuriyetin ilanından sonra belirgin bir artış gözlendi. Bunun önemli sonuçlarından birisi de mütareke yıllarından küçümsenmeyecek oranda Amerikan mandası taraftarlarının oluÅŸmasıdır.[51]

 

Avrupa devletlerinin büyük çabalan sonucu baÅŸlayan reform hareketleriyle Osmanlı, Fransız eÄŸitim sistemini Ä°mparatorluk eÄŸitimine tatbik etmeye baÅŸlamıştır. Reformların ilk mahsulü, Galatasaray Lisesi (Sultanisi) dir. Bu durum aynı zamanda Fransız Maarif Bakanının da hayalidir. Fransız Bakan Victor Dury'un, Galatasaray Lisesinin açılışından önce yaptığı bir açıklama bazı önemli niyetlerinin altını çizmektedir.[52]

 

 

 

 

 

Dipnotlar

[1] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[2] Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nda Yabancı Okullar, Ocak Yayınları

[3] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[4] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[5]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[6]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[7]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[8] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[9] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[10] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[11] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[12] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[13] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[14] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[15] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[16]http://tr.wikipedia.org/wiki/Robert_Lisesi

[17] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[18] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[19] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[20] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[21] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[22] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[23] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[24] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[25] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[26]http://www.sb.k12.tr/ozel-saint-benoit-fransiz-lisesi/lisemiz/dort-yuzyillik-bir-tarih/Tarihce

[27] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[28]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[29] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[30] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[31] Yabancı Ülkeler Tarafından Osmanlı CoÄŸrafyasında Açılan Okullar,  Ebru Esenkal

[32] Yabancı Ülkeler Tarafından Osmanlı CoÄŸrafyasında Açılan Okullar,  Ebru Esenkal

[33] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[34]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[35] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[36] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[37] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[38] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

[39]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[40]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[41]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[42]http://www.haberler.com/osmanli-nin-gizli-misyoner-raporu-5425141-haberi/

[43]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[44]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[45]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[46]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[47]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[48]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[49]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[50]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[51]http://atam.gov.tr/cumhuriyet-doneminde-yabanci-okullar-1923-1938/

[52] Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Halit ErtuÄŸrul, Nesil Yayınları

​

Ä°talyan  Okulları

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yabancı Okulların Etkisi ve Amaçları Hakkında Ortaya Atılan Ä°ddialar

Yabancı okullarda okuyan sadece gayrimüslim çocuklar deÄŸildi, bu okulların vermiÅŸ olduÄŸu kaliteli yabancı dil eÄŸitimi, Osmanlı elit tabakasının da çocuklarının bu okullara gönderme nedenidir. Özellikle zengin ve elit tabaka çocuklarını iyi bir dil öÄŸrenmesi, medeni olması, Avrupa seviyesinde eÄŸitim görmesi ve toplumda "Aydın Bir Ä°nsan" olarak yerini alması, için, azınlık ve yabancı okulları tercih etmiÅŸtir. Bu yüzden olacak ki, Münif PaÅŸa 8 çocuÄŸunu, Kadıköy'deki Saint Jozef Kolejinde okutabilmek için, epeyce gayret sarf etmiÅŸtir.[33]

 

Yabancı okullara giden öÄŸrenciler, yüksek bir hayat seviyesine kavuÅŸmak, Avrupa görmek, medenî olmak, toplumda önemli bir statü kazanmak gibi deÄŸiÅŸik teÅŸviklerle yetiÅŸtirilmiÅŸlerdir. Hatta bu ÖÄŸrenciler zamanla kendi toplumlarının deÄŸer yargılarından uzaklaÅŸmaya baÅŸlamışlardır. Tüm bu faaliyetlerin bilinmesine raÄŸmen yabancı okullara hala ilgi duyulmasında etken, zengin veya elit tabakanın çocuklarının, ilerde iÅŸ bulmalarında önemli bir ayırt edici unsur olan, yabancı dil bilmelerini ve Avrupa seviyesinde medenî bir eÄŸitim görmelerini istemeleridir.[34]

 

Azınlık ve yabancıların eÄŸitim-öÄŸretimleri yoluyla çevrelerinde ekonomik üstünlüÄŸü nasıl ele geçirdiklerini, Türk okullarının ise, üretici insan yetiÅŸtirememesi ve cılız kalması yönünden bu okullara ilginin arttığını, Mutlakiyet dönemi baÅŸlarında Ä°zmir RüÅŸtiyesi'nde okuyan Halit Ziya UÅŸaklıgil'in ifadelerinde açıkça görülmektedir:[35]

 

"O dönemde Ä°zmir'de Ermenilerin ve Rumların lise derecesinde, Türk okullarından daha gösteriÅŸli mektepleri vardı. Ayrıca aynı mükemmellikte kız liseleri de vardı. Musevilerin de çok dikkate deÄŸer okulları mevcuttu. Musevilerin Allianca Israelite mektebi garip bir rastlantı ile tam rüÅŸtiye mektebinin karşısındaydı. Böyle birisi ihtiÅŸamlı, öteki köhne, yarı bırakılmış utangaç görünüÅŸüyle karşı karşıya durur, birinde yüzlerce iyi giyinmiÅŸ Musevi çocuÄŸu alay alay çıkarken, bizimkinde mevcudu yüze varan Türk çocukları seyrek kafilelerle dağılırlardı. Bu zıtlık pek acı bir dille mevcut hali anlatırdı.”

“Musevi mektebinin mükemmel laboratuvarlar, rasathaneleri, araç-gereçleri, yurtdışında eÄŸitimini tamamlamış öÄŸretmeleri mevcuttu. Mesleklerine aşık, zekâlarının ve milletine yararlı olma sevdasının kıvılcımlarıyla gözleri ışıldayan gençlerdi.”[36]

 

"Bu çeÅŸit milletlerin mekteplerinde her yıl liseyi bitirip Ä°zmir’in çalışma yerlerine atanan yüzlerce genç vardı. Bir yandan bankalarda, ticaret evlerinde, ailelerinin evlerin de, ailelerinin iÅŸlerinde hayat savaşı için ellerinde olan silahları denerken, bir yandan da deneme dersini geçirenler bu ÅŸehrin gürültülü ticaret âlemini, içinde baÅŸka bir taraftan giriÅŸ imkanı bırakılmayan çelik bir aÄŸ ile örerlerdi. Yalnız Ä°zmir yetiÅŸmez, kasaba ve Aydın demiryolları bunlara bilgilerinin, tecrübelerinin ortaya konabileceÄŸi geniÅŸ ve rakipsiz kapılarını açardı.[37]

 

"Bu gençler iÅŸ yapmak, para kazanmak, her an daha ileri gitmek için bir okuma sermayesi ile kuvvet almışlardı. Her ÅŸeyden önce, pratik hayat için ne lazımsa, onu öÄŸrenmiÅŸlerdi. Bir kaç dili söylerler ve yazarlardı. Ä°ktisat ve coÄŸrafya bilgilerine katılan hesap kuvvetiyle iÅŸ âlemine katılmak, onlar için pek kolay bir ÅŸeydi. Yalnız bir ÅŸey bilmezlerdi; Türkçe. Biraz bilseler bile, bilmiyorlar görünmek bir süs gibiydi. Ne lüzumu vardı? Mademki iÅŸ arasında, karşılarında Türk bulmayacaklardı. Türkler, palamut, incir, üzüm iÅŸlenen yerlerde, bunların idaresi altında ve bunlara para kazandırmak için çalışacaklardı."[38]

 

Yabancı okulların amaçları konusunda Ä°stanbul Alman Lisesi Müdürü Dr. Richard Pröyzer’in tespiti:[39]

O zaman bu ecnebi mekteplerinde Türkçe tedrisatı çok elim bir vaziyette idi. Bu dersler birçok ecnebi mekteplerinde ihtiyari idi. Kıraat kitapları arasında garbî Avrupa kitaplarının noktası noktasına Türkçeye çevrilmiÅŸ numuneleri vardı. Bu ÅŸeraitte bir çocuÄŸun kalbinde vatan hissi, vatan muhabbeti, yurt sevgisi ve millî vecid nasıl uyandırılabilirdi? Açık söyleyeyim ki birçok ecnebi mektepler misafirperverliÄŸine mazhar oldukları memlekete hizmet etmeÄŸe hiç ehemmiyet vermiyorlardı. Memleketin lisanı bile ihmal ediliyor, çocuÄŸun gözü mektebin mensup olduÄŸu memlekete çevrilerek oranın körü körüne perestiÅŸkarı olmasına çalışılıyordu. Türkiye’nin o felaketli zamanlarında beni pek hayrete bırakan bir cihet de bazı ecnebi mekteplerinin hedeflerine vasıl olmak için pedagojik esasların en iptidai icabatını bile ihmal etmeleri idi… Bunun neticesi olarak da çocuklar ecnebi bir memleketin coÄŸrafyasını öÄŸrendikleri halde kendi vatanlarına dair hiçbir ÅŸey bilmiyorlardı. Buna inzimam eden ikinci bir fenalık da bu mekteplerde Türk çocuklarına yapılan dinî tesirat ve telkinattı. Bu tesirat ehemmiyeti küçültülemeyecek derecede muzır ve tehlikeli idi. Bu mekteplerin bazılarında Türk çocukları Hıristiyan ibadet ve dualarına, din merasimine iÅŸtirak ettiriliyordu. Hatta bazen kabahatlerini affettirmek maksadiyle salibi bile öptürüyorlardı. Fakat garibi ÅŸu ki çocuk ebeveynleri bu halleri vakıf oldukları halde hiçbir itirazda bulunmuyorlardı” [40]

​

​

MaraÅŸ Amerikan Okulu: 1920 yılında MaraÅŸ’ın iÅŸgalinde düÅŸmanla iÅŸbirliÄŸi içinde olduÄŸu için kapatılır.[15]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[16]

Robert Koleji: Robert Koleji’nin Amerika’nın destek ve yardımlarıyla faaliyete geçmesi Fransa ve Rusya’yı rahatsız etmiÅŸ, dış siyaset gereÄŸi kolejin kurulmasına karşı çıkmışlardır. Özellikle Fransa, Koleji Amerikan nüfuzunun merkezi olarak görmüÅŸ, Amerika’nın kurduÄŸu okullarla güç dengesinin aleyhine deÄŸiÅŸeceÄŸini ve kendisinin ikinci plana itileceÄŸi endiÅŸesine kapılarak büyük bir muhalefet göstermiÅŸtir.[17]

 

Robert Koleji’nin müdürü Washburn ÅŸu tespiti yapar: “Bu kolej, Türk halkına Hristiyan ruhunu, hayat tarzını ve dünya görüÅŸünü aşılamak için kurulmuÅŸtur.”[18]

 

Robert Koleji, Bulgaristan için özel bir anlam taşımaktadır. Çünkü Bulgar ayaklanmasının planları kolejde yapılmıştır. Kolejin Bulgar milletini var eden, ona hayat veren bir kurum olduÄŸu sayısız araÅŸtırmacı tarafından ifade edilmiÅŸtir. [19]

 

Pears, “tarihte Robert Koleji’nin, Bulgaristan’ın hayatını etkilediÄŸi kadar, baÅŸka hiçbir okul tanımıyorum ki,  bir baÅŸka milletin hayatını bu derece etkilemiÅŸ olsun” der. [20]

 

Gold ise, “Robert Koleji olmasaydı, Bulgaristan olmazdı” der. [21]

 

Beyrut Amerikan Protestan Koleji: Arap milliyetçiliÄŸi fikrini geliÅŸtiren ve Arap milliyetçilik hareketinin liderliÄŸini yapan kimseleri yetiÅŸtirmiÅŸtir. Arap dünyasını Osmanlı’dan koparmak ve Hristiyanlığı yaymak en büyük hedefi olmuÅŸtur. Bu yüzden okulun dili Arapça’dır.[22]

 

Amerikan Kız Koleji: Mezun olanlar içinde Bulgarların oranı yüksek olmuÅŸtur. Onları Ermeni, Rum, Ä°ngiliz, Amerikan, Alman ve Yahudiler izlemiÅŸtir. Türklerin sayısı ise 1906’dan sonra artmıştır. Halide Edip Adıvar, bu okulun ilk Türk öÄŸrencilerinden birisidir.[23]

 

Fransız Okulları

Protestan misyoner faaliyetlerinin Amerikalıların desteÄŸiyle çalışmaya baÅŸlaması üzerine Katolikler de Protestanlarla yarışmak durumunda kalmışlardır. Katolik misyoner faaliyetlerinin arkasındaki siyasal destek ve faaliyetlerinin maddi kaynağı büyük ölçüde Fransa’dan gelmiÅŸtir. [24]

 

Fransız Okulları

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Saint-Benoit Fransız Okulu: En eski Fransız eÄŸitim kurumudur. Okulu kuranlar Cizvit rahipleridir. 1783’te okul üç bölüme ayrılarak yeniden düzenlenmiÅŸtir. Bunlar, Hazırlık Bölümü, Lise Bölümü, Ticaret ve Bankacılık bölümleridir. 1831 yılından itibaren okula, II. Mahmud bir fermanla, Rum ve Ermeni çocukları yanında Türk çocuklarının da kabulüne izin vermiÅŸtir. Özellikle ticaret ve bankacılık bölümüne giren Türk, Ermeni ve Yahudi öÄŸrenciler, Osmanlı ticaret ve maliyesinde faal görevler almışlardır.[25]

​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​

 

 

​

 

 

 

 

 

 

[26]

Saint-Joseph Fransız Koleji: 1864’te açılan kolejin önemli bir yeri vardır. Bu önem 1902 yılında bünyesinde açılan Ticaret Enstitüsünden ileri gelmektedir. Bu okul öylesine meÅŸhur olmuÅŸtur ki, 1910 yılında Osmanlı Ticaret Nazırlığı, Enstitünün program ve idari yapısını aynen benimseyerek Ä°stanbul’da “Yüksek Ticaret Okulu” kurdurmuÅŸtur. Saint-Joseph’in kolej kısmına ilk giren Türk öÄŸrenciler müÅŸir Fuat PaÅŸa’nın oÄŸullarıdır. Müslüman öÄŸrenci oranı 1900’de %15’e, 19011’de %56’ya yükselmiÅŸtir. [27]

 

20 Nisan 1914’te Saint Joseph’te yapılan bir araÅŸtırma bu okullara giden çocukların sosyal yapısını göstermektedir. Saint Joseph Koleji öÄŸrencilerinin sosyal Yapısı:[28]

  • Prensler 8

  • Sivil Memurlar 80

  • MareÅŸal ve general 22

  • Bankacı ve Komisyoncu 80

  • Yüksek Åžahsiyetler 90

  • Tıp Doktorları 90

  • Banka Müdürleri 30

  • Avukatlar 20

  • Mühendisler 20

  • Gelir sahipleri 300

 

Galatasaray Lisesi (Galatasaray Sultanisi):  Osmanlı yönetimi ile Fransız yetkililer ortaklaÅŸa kurmuÅŸlardır. Okul, Fransız eÄŸitim ve öÄŸretim sistemine göre teÅŸkilatlanarak Fransız eÄŸitimcilerin nezaretinde faaliyete geçmiÅŸtir. Fransız büyükelçisi ile Hariciye Nazırı Fuat PaÅŸa arasında yapılan görüÅŸmede, büyük bir lisenin açılması kararlaÅŸtırılır. Bu lise, Hristiyanların devam edeceÄŸi bir lise olmaktan ziyade, Müslümanların da okuyabileceÄŸi bir Hristiyan lisesi olacaktır. Daha da önemlisi, bu lise, Osmanlı eÄŸitim sisteminin, Fransız maarif sistemine göre yeniden yapılanması fikrinin ilk uygulama yeri olacaktır. Ä°lk açıldığı yıllarda 147 Müslüman, 241 Hristiyan ve Musevi öÄŸrenci vardır. Okula tamamen Fransız hayatı hakimdir.[29]

 

Galatasaray Lisesi, yenileÅŸme ve BatılılaÅŸma sürecinde devletin politikalarını belirleyen ve uygulayan insanlar yetiÅŸtirmiÅŸtir. Bu misyonu en iyi ÅŸekilde ortaya koyduÄŸu içindir ki, “Batı’ya açılan pencere” unvanını kazanmıştır.[30]

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

Azınlık Okulları, Osmanlı toplumunda yaÅŸayan azınlıkların kendi cemaatlerine baÄŸlı olarak açtıkları okullardır.[1] Yabancı okullar ise yabancı devletlerin açtıkları okullardır.[2]

Osmanlı Devleti, çeÅŸitli nedenlerle Osmanlı topraklarına gelen yabancılara, geçici bir süre hayatlarını devam ettirebilmelerini temin etmek için bazı hak ve imtiyazlar tanımıştır. Yabancı devlet mensupları, kendi gelenek ve görenekleri yönünde hayatlarını devam ettirme izinlerini, daha sonra okul açmaya kadar götürmüÅŸlerdir.[3]

 

 

 

 

 

 

Osmanlı Yönetimi’nin Yabancı Okulları Kontrol Altına Alma Çabası

23 Aralık 1876’da çıkartılan Kanun-i Esasî’nin 15. ve 16. maddeleriyle yabancı okullar denetim altına alınmak istenmiÅŸ ve bu amaçla 1886’da Maarif Nezareti bünyesinde “Mekatib-i Ecnebiye ve Gayri Müslime” MüfettiÅŸliÄŸi kurulmuÅŸtur. 1886’da çıkartılan Ä°rade-i Seniyye ile yabancı okulların açılması tamamen padiÅŸah iznine baÄŸlanmıştır.[5]

 

1909 yılında yabancı okulları sıkı kontrol altına almak için çıkartılmak istenen Maarif-i Umumiye Kanunu daha çıkmadan yabancı elçiliklerin baskısıyla ertelenmiÅŸtir. Hatta Osmanlı’nın bu son döneminde yabancı okul yöneticileri, okullarına denetlemek için gelen Osmanlı müfettiÅŸlerini kapıdan geri çevirmeye baÅŸlamışlardır.[6]

 

22 Eylül 1915’te çıkartılan ve 45 maddeden oluÅŸan Maarif Nizamnamesi, Cumhuriyet Döneminde de yabancı okulların denetim ve düzenlenmesinde kullanılacak kadar kapsamlıdır. Ancak I. Dünya Savaşı ve KurtuluÅŸ Savaşı yıllarında baÅŸta Amerikan kolejleri olmak üzere diÄŸer yabancı okullar bu nizamnameye raÄŸmen misyoner faaliyetlerine devam etmiÅŸlerdir. [7]

 

Amerikan Okulları

Yabancı okullar içinde en yaygın olanı Amerikan okullarıdır. ÇoÄŸu, okuma yazma ve dört iÅŸlem öÄŸretilen okullardır. Bunların kurulmasında Amerikan misyonerlerinin katkısı büyük olmuÅŸtur. Ama ortaöÄŸretim kurumları ve kolejlerin durumu farklıdır. Bunların yöneticileri sıradan misyonerler deÄŸil, Amerika’dan gönderilmiÅŸ vasıflı kiÅŸilerdir. Ders kitapları Ä°ngilizcedir.[8]

 

Amerikan OrtaöÄŸretim Kurumları ve Kolejleri

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Harput (Elazığ) Amerikan Koleji: Kolejin baÅŸlıca amacı, Hristiyan liderler yetiÅŸtirerek deÄŸiÅŸik ırklardan oluÅŸan kitlelere Hristiyan medeniyetini ulaÅŸtırmaktır. (Stone) Kolejin öÄŸretim dili Ermenicedir. Buna raÄŸmen Ä°ngilizce de öÄŸretilmektedir.[9]

 

Merzifon Amerikan Koleji: Kolejde eÄŸitimin temel amacı Ermeni ve Hristiyan felsefesine göre yetiÅŸtirmek ve onların varlıklarını Anadolu’da etkili bir dereceye ulaÅŸtırmaktır. 1913’te Kolejin 425 öÄŸrencisinden 200’ü Yunan, 160’ı Ermeni, 40’ı Rus ve 25’, Türk’tür.[10]

 

Milletle Arası Ä°zmir Koleji: KurtuluÅŸ savaşı sırasında Yunanlılarla açık iÅŸbirliÄŸi içinde olduÄŸu ve Yunan ajanlarına karargâhlık yaptığı için gözden düÅŸmüÅŸtür.[11]

 

Tarsus Amerikan Koleji: KurtuluÅŸ savaşında yıkıcı faaliyetlerinden dolayı 1923’te kapatılır. 1924’te yeniden açılır.[12]

 

Amerikan misyonerleri, özellikle Ermeni okullarını kullanarak, KurtuluÅŸ savaşında Osmanlı Devleti aleyhine faaliyet baÅŸlatmışlardır. Bunun en çarpıcı örneÄŸi Tarsus’taki Amerikan Koleji’dir. Okul, kurtuluÅŸ savaşında büyük bir cephanelik haline getirilmiÅŸtir. 1914’lerde öÄŸrenciler tamamen silahlandırılmıştır.[13]

 

Antep Amerikan Koleji: 1919 yılında Antep’in iÅŸgali sırasında Fransızlar tarafından bir karargâh haline getirilen okul, halkın infiali sonucu yıkılır ve faaliyetlerine son verilir.[14]

Osmanlının Son Döneminde Yabancı Okullar Problemi 

Osmanlılar

bottom of page