top of page

Addas'ın Uyarısı  

Savaş için gelenlerin arasında Mekke’nin önde gelenlerinden Utbe ve Şeybe de bulunmaktaydı. Köleleri Addas’ı da getirmişlerdi. Addas, efendilerinin zırhlarını giydiklerini görünce,

- Siz ne yapacaksınız?
- Taif’te üzüm bağımızda seninle üzüm gönderdiğimiz adamı hatırlıyor musun?
- Evet hatırlıyorum!
- İşte biz onunla savaşmaya hazırlanıyoruz.
- Gitmeyin vallahi o peygamberdi!

 

Hakim bin Hizam anlatıyor:

Beyza tepesine eriştiğimiz sırada Addas’ın, Utbe ve Şeybe’nin ayaklarına sarılıp,

- Babam, anam sizlere feda olsun! Vallahi O, Allah’ın peygamberidir! Siz ancak vurulup düşeceğiniz yerlere sürükleniyorsunuz!

diyerek ağladığını ve göz yaşlarının yanaklarına döküldüğünü gördüm. Utbe ve Şeybe yanlarına dönünce, As bin Münebbih Addas’ın yanına gitti:

- Neden ağlıyorsun?
- Mekke’nin efendileri olan efendilerime ağlıyorum. Onlar vurulup düşecekleri yerlere gidiyorlar. Peygamber ile çarpışacaklar!
- Muhammed gerçekten Allah’ın peygamberi midir dersin?

 

Addas’ı bir ürperti ve titreme tuttu. Sonra da ağlamaya başladı:

- Vallahi O Allah’ın insanlara gönderdiği peygamberidir!

 

Addas, oradan geri döndü ve Bedir’de bulunmadı.

 

bottom of page