Sefer
20-25 yaşlarına geldiğinde Hz.Muhammed’in (as) üstün meziyetleri ve ahlakı, bütün Mekke halkı tarafından bilinir hale gelmiş; dürüstlüğü, doğruluğu, fedakarlığı ve yardımseverliğinden her yerde bahsedilmeye başlanmıştı.
Hatice, Kureyşin soylu ve zengin kadınlarından biriydi. Daha önce evlenmiş ve eşi vefat ettiği için dul kalmıştı. Namusluluğu ve güzel ahlakı yüzünden Tahire (temiz) lakabıyla bilinirdi. Ticaretle uğraşırdı. Güvendiği kimselere sermaye verip ticaret yaptırır, ticaret sonucunda da elde edilen kazancın bir kısmını onlara verirdi. Muhammed’in (sav) doğruluğunu ve güvenilirliğini duymuştu. Şam’a gidecek ticaret kervanının sorumluluğunu alması için Ebu Talib aracılığıyla Muhammed’e (as) teklif götürdü. O da teklifi kabul etti.
Muhammed (sav), Hatice’nin kölesi Meysere ile birlikte, ticaret kervanının başında, Şam’a doğru yola çıktı. Götürülen mallar pazarda satıldı ve Mekke’ye gidecek mallar da oradan satın alındı. Meysere,
- Ey Muhammed! Hatice için kırk yıl ticaret yapsaydık, Senin yüzünden elde ettiğimiz şu kazançtan daha fazla bir kazanç sağlayamazdık.
diyordu. Kervan Mekke’ye geri döndü.
Evlilik
Meysere, yol boyunca Muhammed’deki (sav) olağan üstülüklere ve güzel ahlaka şahit olmuş, kalbinde Ona karşı derin bir sevgi uyanmıştı. Gördüklerini Hatice’ye uzun uzun anlattı.
Nefise bint-i Ümeyye şunları anlatıyor :
Hatice, işini bilir ve sıkı tutar, sağlam karakterli ve şerefli bir kadındı. Kureyş kadınlarının soy sopça en seçkin ve üstünü, şerefçe en büyüğü, mal bakımından en zenginiydi. Bunun için, kavminin her erkeği onunla evlenebilmek için servetini saçardı. Hatice, Şam ticaretinden döndükten sonra, kendisiyle evlenmek isteyip istemeyeceğini anlamak üzere, beni Muhammed’e (sav) gönderdi. Aramızda şu konuşma geçti:
- Ey Muhammed! (sav) Seni evlenmekten alı koyan nedir?
- Elimde param yok. Ben nasıl evlenebilirim?
- Eğer, sana evlenme masrafı sağlansa; güzelliğe, mala, şerefe ve dengine davet olunsan, kabul eder misin?
- Kim bu kadın?
- Hatice!
- Bu sence benim için nasıl olabilir?
- Orası bana düşen vazife!
- O halde ben dediğini yaparım.
Hemen gidip, durumu Hatice’ye bildirdim.
Hatice, Nefise Hatun aracılığıyla yaptığı yoklama sonucu, Muhammed’in (sav) kendisi ile evlenmeye razı olacağını anlayınca, “Kavminin içinde en faziletli, en emniyetli, en güzel huylu ve en doğru sözlü olduğun için seninle evlenmek istedim. Amcam Amr bin Esed’e gelip beni iste!” diye haber gönderdi. Kısa bir süre sonra da nikahları kıyıldı. Bu sırada Hatice 40, Hz.Muhammed (sav) ise 25 yaşlarında bulunuyorlardı.
1 erkek ve 4 kız çocukları dünyaya geldi. İlk doğan çocukları Kasım oldu. Arap geleneklerine göre kişi doğan ilk erkek çocuğunun adıyla künyelenirdi. Bu yüzden, Hz.Peygamber Ebulkasım olarak da isimlendirilmiştir. Fakat Kasım iki yaşında vefaat etti. Ardından sırayla Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm ve Fatıma doğdular. Fatıma’nın doğumu peygamberlikten 5 yıl önceye rastlar.
Hz.Peygamber ile Hz.Hatice 15 yılı peygamberlikten önce, 10 yılı da peygamberlikten sonra olmak üzere 25 yıl aynı yastığa baş koydular. Mutlu ve örnek bir evlilikleri oldu. Evlilikleri Hz.Hatice’nin vefatıyla son buldu. Vefat ettiğinde Hz.Hatice 65, Hz.Peygamber ise 50 yaşlarındaydı. Hz.Peygamber, Arap geleneklerinde yaygın olmasına rağmen, hayattayken ondan başka bir kadınla evlenmedi.
Ticaret Ahlakı
Hz.Muhammed (as) evlendikten sonra da ticarete devam etti. Peygamberliğinden önce kendisiyle ortak iş yapan Kays İbn Said, iş ahlakı hakkında şu bilgileri veriyor:
Şayet seyahate giderken kendisine bir mal versem, dönüp geldiğinde, beni tamamen memnun edecek şekilde hesap görmeden evine çekilip gitmezdi. Aksine, benim çıktığım seferlerde O bana bir şey verecek olsa, döndüğümde bütün arkadaşlarım kendi işleri ile ilgili haberleri sordukları halde, Muhammed (as) bana sadece sağlığımı ve halimin iyi olup olmadığını sorardı.
Evlilik ve Ticaret
Hz.Hatice ve Tacir Muhammed (sav)...
İlk ticaret seferi...?
Nasıl evlendi?
Ticaret ahlakı nasıl olur?