Bahreyn Hükümdarının
İslam’a Davet Edilmesi
Mekke’nin fethinin hemen ardından elçi gönderilerek İslam’a davet edilen hükümdarlardan birisi de Bahreyn hükümdarı Münzir bin Sava oldu. Ala bin Hadrami, Ebu Hureyre ile birlikte Bahreyn’e gönderildi.
Mektup şöyleydi:
Bismillahirrahmanirrahim;
Hidayete uyanlara selam olsun!
Bundan sonra derim ki, Ben seni İslam’a davet ediyorum. Müslüman ol, kurtuluş bul! Allah, sahip olduğun hükümdarlığı yine sende bırakır.
Şunu da iyi bil ki, dinim develerin ve atların gidebilecekleri yerlere kadar uzanacak ve hakim olacaktır.
Ala bin Hadrami, hükümdar Münzir’in yanına geldi:
- Ey Münzir! Şüphesiz ki, sen dünya işlerinde güçlü bir akla sahipsin. Ahiret ile ilgili konularda da bu aklını kullan! Şu mecusilik, kötü bir dindir. Onda ne Arapların ne de Yahudi ve Hristiyanların iyi göreceği bir şey var. Onlar evlenilmesi utanılacak olanlarla evlenirler, yenilmesi uygun olmayan şeyleri yerler. Kıyamet günü kendilerini yakacak olan ateşe tapar dururlar. Sen ne aklı kıt, ne de görüşsüz bir kimsesin. Hiç hainlik etmeyen bir kimseye güvenmemen, verdiği sözden hiç dönmeyen bir kimseye inanmaman sana yakışır mı? O öyle bir peygamber ki aklı başında olan hiç kimse Onun emrettiklerinin yasaklanması gerektiğini ya da Onun yasakladıkları şeylerin emredilmesi gerektiğini söyleyemez. Affederken affını biraz artırmasını ya da cezalandırırken de cezasını biraz kısmasını da söyleyemez.
- Elimdeki saltanata baktım, onu yalnız dünyaya faydalı buldum. Sizin dininize baktım, onu hem dünyaya hem de ahirete elverişli buldum. Kendisinde bu dünyaya ve ölümden sonra yaşamaya dönüş umudu bulunan bu dini kabul etmeme engel ne?
dedi ve Müslüman oldu. İslam’a da dört elle sarıldı ve ibadetlerle dinini güzelleştirdi. Halkın çoğu da İslam’a girdi.