top of page

Kisra'nın Hz.Peygamber'in Başını İstemesi

Bu sırada Kisra’da Yemen valisi Bazan’a bir mektup yazdı. Mektubunda şöyle diyordu:

İşittiğime göre, Mekke’de birisi ortaya çıkmış, kendisinin peygamber olduğunu söylüyormuş. Bana mektup yazıyor. Benim kulum, kölem olduğu halde, mektuba kendi ismi ile başlıyor. Toprağından çıkıp, beni küçümseyen bu adamın hakkından geliver! Kendi kavminin dinine dönmesini ona emret! Dönmekten kaçınırsa, başını kes, bana gönder!

 

Bazan, Kisra’nın mektubunu alır almaz, güvendiği adamlardan meydana gelen bir heyeti durumu incelemek üzere gönderdi. Elçiler, Medine’ye ulaştılar. Hz.Peygamber, heyetin geldiğini haber alınca, ağırlanmalarını emretti. Birkaç gün dinlenmelerini sağladıktan sonra yanına çağırdı. Heyetin başkanı konuşmaya başladı:

- Şahlar şahı, hükümdarlar hükümdarı Kisra, vali Bazan’a mektup yazıp, seni kendisine getirmek üzere adam göndermesini emretti. Bazan da kendisine getirmek için bizi sana yolladı. Eğer bizimle gelirsen, Bazan, lehinde bir mektup yazıp seni bağışlatır. Eğer gelmekten kaçınırsan, Kisra Seni de kavmini de yok eder!

 

Bazan’dan getirdiği mektubu da Hz.Peygambere sundu. Hz.Peygamber, anlatılanları dinledi, mektupta yazılanları da öğrendi. Sonra da elçileri İslam’a davet etti. Elçiler:

- Eğer bizimle gelmeyeceksen, vali Bazan’ın mektubuna cevap yaz!
- Eğer ben bu işi kendiliğimden yapmış olsaydım, vazgeçerdim. Fakat beni,Allah, peygamber olarak gönderdi. Siz bugün ayrılıp yerinize dönün. Yarın sabah yanıma geldiğinizde, yapmak istediğimi size haber vereyim.

 

Ertesi gün elçiler tekrar Hz.Peygamberin huzuruna çıktılar. Duydukları karşısında ise şaşkına döndüler:

- Bazan’a haber verin ki Rabbim olan Allah, Bazan’ın Rabbi olan Kisra’yı, bu gece, gecenin yedinci saatinde öldürdü.
- Sen ne söylediğini biliyor musun? Bu sözü gerçekten ona haber verelim mi?
- Evet! Bunu benden işittiğinizi ona haber verin. Hem de ona deyin ki Benim dinim ve hakimiyetim, Kisra’nın saltanatının ulaştığı yerlere kadar ulaşacak, atların ve develerin ayak bastığı en uzak yerlere kadar uzanacaktır! Yine ona deyin ki, Müslüman olursa, idaresi altında bulunan yerleri yine ona bırakacağım.

 

Heyet, Hz.Peygamber’in yanından ayrılıp, bir hayli yolculuktan sonra, Bazan’ın yanına ulaştı. Olanları ona anlattılar. Bazan,

- Bu sözler, hükümdar sözü değildir! Kisra hakkında vermiş olduğu bilginin sonucunu bekleyelim. Eğer söyledikleri doğru çıkarsa, O gerçekten Allah tarafından insanlara gönderilmiş bir peygamberdir. Eğer sözleri doğru çıkmazsa, o zaman gereğini düşünürüz! Siz Onu nasıl buldunuz?
- Biz Ondan daha heybetli, hiçbir şeyden korkmayan, muhafızları bulunmayan, halk arasında yaya yürüyen ve alçak gönüllü bir hükümdar görmedik!

 

Aradan çok geçmeden, Kisra’nın oğlu Şireveyh’in mektubu Bazan’a ulaştı. Mektupta şöyle deniyordu:

Bundan sonra derim ki, ben Kisra’yı öldürdüm!
Ben bunu ancak, İran’ın ileri gelenlerinden bir çok kimseyi öldürmesi, bir çoğunu da tutuklatmasına kızdığımdan dolayı yaptım. Mektubum sana ulaşınca, halkın bana bağlılıklarını sağla.

 

Kisra’nın öldürülüş tarihi ve zamanı da Hz.Peygamberin bildiğine aynen uyuyordu. Bazan, mektubu okur okumaz,

- Bu zat, mutlaka Allah tarafından insanlar gönderilmiş bir peygamberdir!

 

diyerek Müslüman oldu. Haber kendisine ulaştığı sırada hastalanmış durumdaydı. Ölmeden önce kendisinin yerine kimi bırakacağı soruldu. O da,

- Sizin için, her işin önünü ve sonunu gören bir hükümdar vardır. Ona uyun ve Onun dinine girin!

 

diyerek vasiyette bulundu. Aslen İranlı olup, Yemen’de oturan Ebnaların tamamı Müslüman oldular. Bir heyet göndererek Müslüman olduklarını Hz.Peygambere bildirdiler.

 

 

bottom of page