Yük develeri kesilmekten nasıl kurtuldu?
Develerin kesileceğini haber alan Hz.Ömer, Hz.Peygamberin yanına girdi:
- Ya Resulullah! Halkın bindikleri develerini kesmelerine izin mi verdin?
- Uğradıkları açlıktan şikayetçi oldular. Ben de develerine nöbetleşe binmek için anlaşanlara geri kalan develerini kesmelerine izin verdim.
- Ya Resulullah! Mücahidler böyle yaparlarsa, binilecek hayvan azalır. Mücahidlerin develeri ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. Sen onların yiyeceklerinden arta kalanlarını getirt. Üzerlerine bereket duası yap. Allah her halde duanı kabul eder de yiyeceklere bereket verir.
- Olur!
Herkesin, yanında kalan yiyeceğini getirmesi için duyuruda bulunuldu. Hz.Peygamber, deri bir yaygı serdirdi. Herkes yanındakileri getirmeye başladı. Kimisi bir avuç hurma, kimisi bir avuç un, kimisi bir avuç darı, kimisi de ufak tefek kırıntılar getiriyordu. Toplanan şeyler azıcık bir şeydi. Resulullah kalkıp abdest aldı. İki rekat namaz kıldıktan sonra Allah’a dua etti ve döndü.
- Kaplarınıza alın!
buyurdu. Herkes kaplarını getirip doldurmaya başladı. Orduda yiyecek konulmayan kap kalmadı. Bazıları,
- Ben bir ekmek kırıntısı ve bir avuç hurma getirmiştim. İki dağarcık götürdüm. Elbiseme de un aldım. Medine’ye gelinceye kadar bize yetti.
diyordu. Son askere kadar herkes yiyeceğini aldı. Yaygının üzerinden en son alınan, yaygının üzerine ilk konan kadardı. Hz.Peygamber ayakta dikilerek,
- Ben Allah’tan başka tanrı bulunmadığına, kendimin de Allah’ın kulu ve peygamberi olduğuma şahitlik ederim! Yine şahitlik ederim ki, bir kimse, şüphelenmeksizin, Allah’a bu iki şahitlik ile kavuşursa, Cennete girmekten men olunmaz.
buyurdu.