Hudeybiye Anlaşmasındaki
EÅŸitsizliÄŸin Giderilmesi
Müslüman olduğu için Mekke’de esir tutulanlardan birisi de Ebu Basir’di. Müslümanların Hudeybiye’den Medine’ye gelmelerinden sonra, Mekke’den kaçmayı başardı ve yaya olarak Medine’ye geldi. Bunun üzerine Mekkeliler, Hz.Peygambere anlaşma maddelerini hatırlatan ve Ebu Basir’in kendilerine iadesini isteyen bir yazı yazdılar. Yazıyı taşıyan elçi, Ebu Basir’den üç gün sonra Medine’ye ulaştı. Mektup Hz.Peygambere okununca Ebu Basir’i yanına çağırdı:
- Ey Ebu Basir! Biliyorsun ki, Kureyş ile bir anlaşma yaptık ve onlara bir söz verdik. Dinimize göre, verdiğimiz sözde durmamak bize yakışmaz. Haydi, kavminin yanına dön!
- Ya Resulallah! Bana işkence yapsınlar ve dinimden döndürsünler diye mi beni müşriklere geri çeviriyorsun!
- Ey Ebu Basir! Git diyorum sana! Hiç şüphe yok ki, Allah senin için ve seninle birlikte bulunan Müslümanlar için bir genişlik ve çıkış yolu yaratacaktır.
Ebu Basir, Mekke’den gelen elçi ve yanındaki adamına teslim edildi. Ebu Basir giderken Müslümanalar yanında yürüyorlar,
- Ey Ebu Basir! Müjde! Hiç şüphesiz Allah, senin için bir çıkar yol yaratacaktır. Git işini gör! Git işini gör!
diyorlar, sanki ona, yanındakilerin icabına bakmasını ima ediyorlardı. Zülhuleyfe denen yere geldiklerinde öğlen olmuştu. Ebu Basir, bir fırsatını bulup elçiyi öldürdü. Elçinin yanındaki köle de korkuya kapılıp Medine’ye doğru kaçmaya başladı. Hz.Peygamber, ikindiden sonra, sahabeleriyle oturuyordu ki köle mescide girdi, Hz.Peygamberin yanına geldi.
- Ne oldu sana!
- Adamınız, sahibimi öldürdü. Ben de elinden zor kurtuldum.
Bu sırada Ebu Basir de çıka geldi. Hz.Peygamberin yanın geldi:
- Ya Resulallah! Vallahi, Sen anlaşmadan dolayı üzerine düşeni yerine getirdin. Ama ben de işkenceye tutulup dinimden döndürülmekten dinimi korudum. Allah, beni onların elinden kurtardı.
- Haydi, nereye istersen oraya git!
Bunun üzerine Ebu Basir, deniz kenarında bulunan ve Şam kervanlarının yolu üzerinde olan İs adlı vadiye gitti. Zaman içinde, Mekke’den kaçmayı başaran bir çok Müslüman da birer birer Ebu Basir’e katıldılar. Sayıları önce 70’i, bir süre sonra da çevre kabilelerden katılanlarla 300’ü buldu. Şam’a gitmekte olan Kureyş kervanlarına saldırıyor, mallarına el koyuyor, kervandakileri de öldürüyorlardı. Kureyş bu durumdan iyice rahatsız olmuş durumdaydı. Sonunda Hz.Peygambere bir mektupla ricada bulundular. Mektupta şunlar yazıyordu:
- Allah ve akrabalık aşkına! Sen onlara haber gönder ki, bundan böyle, her kim, Medine’ye Senin yanına gelirse, o emniyettedir. Onunun için Mekke’ye geri çevrilme zorunluluğu yoktur. Biz anlaşmadaki o şarttan vazgeçtik. Mekke’den Muhammed’in yanına gelen kimse geri çevrilmeyecektir.
Bunun üzerine Hz.Peygamber, Ebu Basir ve arkadaşlarına, Kureyşliler’in kervanlarına dokunmamaları için bir mektup yazdı. Mektup, Ebu Basir’e ulaştığında ölüm döşeğindeydi. Müslümanlar onun cenaze namazını kıldılar ve kendisini oraya gömdüler. Ardından da bir kısmı ailelerinin yanına bir kısmı da Medine’ye döndüler. Medine’ye gelen Müslümanların sayısı 70 kadardı.