Apaçık Bir Fetih
Hz.Ömer anlatıyor:
Hudeybiye’den dönerken, Resulullah’ın yanında gidiyordum. Kendisine bir şey sordum, bana cevap vermedi. Tekrar sordum, yine cevap vermedi. Üçüncü kere sordum, yine cevap vermedi. Kendi kendime,
- Ey Hattab’ın oğlu Ömer! Anan seni kaybetsin de yok olasın! Bak, Resulullah’a üç kere soru sordun,
üçünde de sana cevap vermedi. Sen hakkında Kur’an ayeti inmesini hak ettin!
dedim. Korkarak devemi sürdüm ve kafilenin en önüne geçtim. Yakın-uzak her şey beni sıkıyor, bunaltıyordu. Bu yüzden kafilenin en önünde üzüntülü bir vaziyette gidiyordum. Çok geçmedi, birisinin seslendiğini duydum. Habercinin bana seslendiğini duyunca, kendi kendime,
- Ben zaten hakkımda ayet ineceğinden korkuyordum!
dedim. Kalbime ne kadar korku düştüğünü Allah çok daha iyi biliyor. Resulullah’ın huzuruna vardım. Kendisine selam verdim. O da selamıma karşılık verdi. Çok sevinçliydi:
- Ey Ömer! Bana bu gece bir sure indi ki üstüne güneş doğan her şeyden benim için daha sevgilidir!
buyurduktan sonra Fetih suresini okumaya başladı:
• Biz sana apaçık bir fetih verdik.
• Öyle ki, Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola iletsin.
• Ve Allah sana pek şerefli bir zaferle yadım etsin.
Fetih 1-3
Sahabilerin arasında bulunan adamlardan birisi,
- Kabe’yi ziyaretten alıkonulmuşuz. Kurbanlarımızı Mekke’de kesmemiz engellenmiş. Müslüman olarak bize sığınan iki kişiyi de Resulullah onlara geri çevirmiş. Bu ne biçim bir fetih!
diyerek söylendi. Onun bu sözleri Hz.Peygambere haber verilince,
- Bu ne kötü bir söz! Evet, O büyük bir fetihtir! Müşrikler, sizin kendi topraklarına gelip gitmenize ve işlerinizi görmenize razı olmuşlardır. Onlar, şimdiye kadar hoşlanmadıkları şeyi’i (İslam’ı) de böylece sizden görerek öğreneceklerdir. Allah sizi onlara muzaffer kılacak, gittiğiniz yerlerden sizi sağ salim ve kazançlı olarak geri döndürecektir. Bu ise fetihlerin en büyüğüdür.