top of page

Allah'ın Görünmeyen Orduları     

Savaş meydanında, küçük taşların metale çarpmasını andıran garip sesler duyulmaktaydı. Aynı zamanda o güne kadar tanınmayan kişiler Hz.Peygamber’in yanında çarpışmaya başladılar.

 

O zamanki durum Kur’an-ı Kerimde şu şekilde anlatılıyor:

• Hani Allah, iki topluluktan birinin sizin olacağını vaad etmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, emriyle hakkı yüceltmeyi ve kafirlerin arkasını kesmeyi istiyordu.

• Ta ki, suçlular hoşlanmasa bile böylece hakkı hakim kılsın ve batılı geçersiz kılsın.
• Rabbinizden yardım istediğiniz zamanı hatırlayın ki, duanıza “meleklerden bin tanesini birbiri ardınca göndererek size yardım ediyorum” diyerek cevap vermişti. 
• Allah bu yardımı ancak sizin için bir müjde olsun ve kalpleriniz tatmin bulsun diye yapmıştır. Yardım ve zafer ancak Allah katındadır. Muhakkak ki, Allah’ın kudreti her şeye galiptir ve Onun her işi hikmet iledir.

Enfal 7-10

Sehl bin Huneyfe:

Bedir gününde, herhangi birimiz, bir müşriğin başına kılıcımızı çaldığımız zaman, kılıcımız daha onun başına erişmeden, başının bedeninden kopup yerde yuvarlandığını görüyorduk.

 

Umeyr:

Bedir günü müşriklerden birinin peşine düştüm. Kılıcım onun başına erişmeden, başının yuvarlandığını gördüm. Onu benden başkasının vurup öldürdüğünü zannettim.

 

Yardım için gelen melekleri kaçan ve esir alınan müşriklerden de görenler ve anlatanlar vardır.

Huveytib bin Abdüluzza:

Bir çok meleğin yerle gök arasında çarpıştığını gördüm.

 

Said bin Ebu Hubeyş:

Kureyş bozguna uğrayınca, ben de onlarla birlikte bozguna uğradım. Uzun boylu, gökle yer arasında, kır at üzerinde bir adam gelip beni bağladı. Abdurrahman bin Avf gelip beni bağlı bulunca, Müslümanlara “Bu kimin esiridir?” diye seslendi. Ama hiç kimse beni esir ettiğini söylemedi. Nihayet beni Rasulullah’a götürdüler. “Ey Ebi Hubeyş! Seni kim esir etti?” diye sordu. “Bilmiyorum” dedim. Gördüklerimi onlara haber vermek istemedim. Rasulullah, “Seni meleklerden şerefli bir melek esir etti. Ey ibni Avf! Esirini al ve git!” buyurdu.

 

Hz.Ali Anlatıyor:

Abbas’ı esir eden, Medinelilerden Ebul Yesir idi. Kendisi çelimsiz, kısa boylu bir kimseydi. Abbas ise iri yarı bir kişiydi. Hz.Peygamber Ebul Yesir’e,

- Ey Ebul Yesir! Abbas’ı nasıl esir edebildin?

diye sordu. Ebul Yesir de,

- Ya Resulallah! Onu esir edebilmek için ne ondan önce, ne de ondan sonra hiç görmediğim bir zat bana yardımda bulundu. Onun şekli şöyle şöyleydi.

dedi. Hz.Peygamber de,

- Allah sana şerefli bir melekle yardım etmiştir.

diye cevap verdi.

 

bottom of page