top of page

Sa’d Bin Muaz ve Ãœseyd’in Müslüman Olmaları  

Mus’ab Medine’de İslam’ı anlatıyor ve pek çok kişi onun vasıtasıyla İslam’a giriyordu. Ama bu yabancıya karşı iyi duygular beslemeyenler de vardı. Bir gün Mus'ab, Es’ad bin Zürare ile Medine’nin bahçelerinden birinde oturmuş, yanlarına da yeni Müslüman olanlardan birkaç kişi toplanmıştı. Bulundukları yer Sa’d bin Muaz’ın lideri olduğu kabileye aitti. Sa’d onları bu halde görünce dayanamadı. Yanında bulunan Üseyd’e,

- Yahu şu adamlara baksana! Bizim mahallemize gelmiş, saf insanları kandırmaya çalışıyorlar. Git de onları bahçeden çıkar. Eğer yanlarında Es’ad da olmasaydı bu işi bizzat ben yapardım. Ama Es’ad halamın oğlu. Onunla yüz yüze gelmek istemiyorum.

 

Üseyd, mızrağını alıp bahçeye gitti. Sert bir ifadeyle,

- İkinizi buraya, zayıfları kandırmaya getiren sebep ne? Eğer hayatta kalmak istiyorsanız buradan gidin!
- Neden oturup söylediklerimi dinlemiyorsun? Dinledikten sonra hoşuna giderse kabul eder, gitmezse etmezsin.

 

Hz.Peygamberin elçisinin yumuşak davranışından hoşlanan Üseyd,

- Doğru bir söz!

 

dedi. Mızrağını yere saplayarak yanlarına oturdu. Mus’ab ona İslam’ı anlattı ve Kur’an okudu. Üseyd’in yüzündeki ifade değişti. Mus’ab sözlerini bitirdiğinde,

- Bu sözler ne kadar güzel! Bu dine girmek isteyince ne yapılır?

 

Ona temizlenmesi gerektiğini söylediler. Denileni yaptı ve şehadet getirerek Müslüman oldu. Sonra,

- Arkamda öyle bir adam var ki, o size uyarsa, tüm halkı ona uyar. Şimdi size onu göndereceğim.

 

diyerek Sa’d’ın yanına döndü:

- Ne yaptın?
- Ä°kisiyle de konuÅŸtum. Yaptıklarında bir zarar görmedim. 
- Gördüğüm kadarıyla senden bir fayda yok!

 

diyen Sa’d mızrağı onun elinden aldı ve Müslümanların yanına doğru kızgın bir şekilde yürümeye başladı. Önce halasının oğlu Es’ad’ı azarladı ve onu akrabalığı kötüye kullanmakla suçladı. Bu sırada Mus’ab konuşmaya başladı:

- Söyleyeceklerimi dinler misiniz? Beğenirseniz kabul edersiniz, beğenmezseniz hoşunuza gitmeyen şeyi sizden uzak tutacağız.
- Doğru söyledin.

 

diyerek mızrağını yere diken Sa’d yanlarına oturdu. Mus’ab kendisine İslam’ı anlattı ve Kur’an okudu. Mus’ab ve Es’ad’ın bildirdiklerine göre, daha konuşma bitmeden Sa’d’ın yüzünde İslam’a yaklaştığı sezilir hale gelmişti. Mus’ab’ın sözleri bitince Sa’d sordu:

- Siz bu dine girmek için ne yaparsınız?

 

Üseyd’e söylediklerini tekrarladılar. Sa’d da temizlendi ve şehadet getirerek İslam’a girdi. Sonra da kabilesine dönerek İslam’a girdiğini açıkladı. Sözlerini,

- Allah’a ve peygamberine iman edinceye kadar hiçbir kadınınızla ve erkeğinizle konuşmayacağıma yemin ediyorum.

 

diye tamamladı. Akşam olmadan kabilesinden Müslüman olmayan tek bir kişi bile kalmamıştı.

 

bottom of page