Salebe'nin Başına Gelenler
Ebu Ümametül Bahili anlatıyor:
Medineli Müslümanlardan Salebe Rasulullah’a geldi:
- Ya Resulallah! Bana servet nasib etmesi için Allah’a dua et!
- Şükrünü eda ettiğin az, şükrünü yerine getiremeyeceğin çoktan hayırlıdır!
Aradan zaman geçti, Salebe tekrar geldi:
- Ya Resulallah! Bana servet nasib etmesi için Allah’a dua et!
- Ben senin için güzel bir örnek değil miyim? Sen Allah’ın peygamberi gibi olmaya razı değil misin? Varlığım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, dağların altın ve gümüş olarak benimle gezip dolaşmasını istesem, muhakkak gezip dolaşırlar!
Salebe bir süre sonra tekrar Hz.Peygamber’in huzuruna geldi:
- Ya Resulallah! Bana servet nasib etmesi için Allah’a dua et! Seni hak din ve kitapla gönderen Allah’a yemin ederim ki, Allah bana servet verecek olursa, muhakkak o servetten her hak sahibine hakkını veririm!
- Allah’ım! Salabe’ye servet nasip et! Allah’ım Salebe’ye servet nasip et!
Salebe koyunlar edindi. Koyunları küçük kurtlar, böcekler gibi çoğalmaya başladı. Medine hayvanları için dar geldi. Medine’den ayrıldı, boş bir vadiye gitti. Öğle ve ikindi namazlarını Hz.Peygamber ile kılıyor, öteki namazlarında hayvanlarının yanında bulunuyordu. Hayvanları günden güne çoğalmaya devam etti. Salebe sadece Cuma namazlarına gelir oldu. Bir süre sonra Cuma namazlarında da görülmez oldu.
Bir gün Hz.Peygamber onu hatırladı:
- Salebe ne yapıyor?
- Ya Resulallah! Salebe hayvan edinmişti. Hayvanları Medine’ye sığmaz oldu.
- Eyvah Salebe’ye! Eyvah Salebe’ye! Eyvah Salebe’ye!
Zekat ayetleri indiği zaman, iki kişi seçip yolladı. Tahsildarlar Salebe’nin yanına vardılar. Malının zekatını istediler. Hz.Peygamberin yazısını okudular. Salebe:
- Bu cizye ve haraçtan başka bir şey değil! Hele siz bir gidin! İşiniz bittikten sonra bana uğrayın!
Tahsildarlar herkese uğrayıp mallarının zekatlarını topladıktan sonra Salebe’nin yanına döndüler. Salebe:
- Yazınızı bir kere daha bana gösterin!
Yazıyı tekrar okudu:
- Bu cizye ve haraçtan başka bir şey değil! Cizye ve haracın kardeşinden başka bir şey değil! Hele siz şimdi gidin de ben bir düşüneyim!
Tahsildarlar dönüp Medine’ye geldiler. Hz.Peygamber onları görünce, onlar daha konuşmaya başlamadan,
- Eyvah Salebe’ye!
buyurdu. Tahsildarlar olanları anlattılar.
Bunu üzerine şu ayetler indi:
• Bir de onlardan, “Eğer Allah lütuf ve ihsanıyla bize verecek olursa, muhakkak ondan bağışta bulunur ve salih kimselerden oluruz” diye Allah’a söz verenler vardır.
• Allah lütuf ve ihsanıyla onlara zenginlik verdiğinde ise, cimrilik ettiler ve sözlerinden döndüler. Zaten onlar yüz çevirmeyi adet edinmişlerdir.
• Allah’a verdikleri sözden döndükleri ve yalan söyleyip durdukları için, Allah da bu hareketlerinin sonucunu, Kendi huzuruna çıkacakları güne kadar kalplerinde kalacak bir nifaka çevirdi.
Tevbe 75-77
O sırada Hz.Peygamberin yanında Salebe’nin akrabalarından bir kimse vardı. Bunu işitince, Salebe’nin yanına koştu:
- Yazıklar olsun sana Salebe! Allah senin hakkında ayetler indirdi!
diye haber verdi. Salebe hemen Hz.Peygamberin yanına geldi. Zekatını kabul etmesini istedi. Fakat Hz.Peygamber:
- Allah, beni senin zekatını kabul etmekten men etti!
buyurdu. Salebe pişmanlıktan başına topraklar saçmaya başladı. Bunun üzerine Hz.Peygamber:
- Bu senin kendi hareketinin sonucudur. Ben sana zekatını vermeyi emrettim, sen emrimi dinlemedin!
Hz.Peygamber, Salebe’nin zekatın almayınca Salebe dönüp evine gitti.
Hz.Peygamber vefat edinceye kadar zekat veremedi. Hz.Ebubekir halife olunca, yanına geldi. Zekatını kabul etmesini istedi. Fakat Hz.Ebubekir:
- Resulullah, senden zekat kabul etmemişti. Ben onu nasıl kabul edebilirim?
diyerek zekatı almayı reddetti.
Hz.Ebubekir’in vefatından sonra halife olan Hz.Ömer ve Hz.Osman’a da zekatını almalarını rica etti. Fakat ikisi de aynı sebeple almayı reddettiler. Nihayet, Salebe, Hz.Osman’ın halifeliği zamanında vefat etti.